İzmir Karşıyaka Adliyesi'nde staja devam eden Özbilgiç, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni iki yılda bitirerek, 10 Haziran 2011'de onur belgesiyle mezun oldu. 5806 sayılı genel afla tekrar okullu olan ve bir yıllık staj için adliye koridorlarını aşındıran Özbilgiç, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ndeki öğrenim hakkını da tekrar kazandı. Konya'da 1947 yılında doğan, ilk ve ortaöğrenimden sonra 1965'te İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'ne başvuran Mehmet Özbilgiç, 1971'di Orman Genel Müdürlüğü'nde mühendis olarak göreve başladı. O dönemde kurumu adına mahkemelerde bilirkişi mahiyetinde 5 bin liraya kadar olan davalara katıldığını anlatan Özbilgiç, karşılaştığı hukuk bilgileriyle ilgili kendini geliştirmeye karar verdiğini kaydetti. Bunun için de ilerleyen yıllarda hukuk fakültesine girdiğini ifade ederek, "Ankara Hukuk Fakültesi'ni 1976 yılında kazandım fakat şark hizmetim çıktığı için okuyamadım." dedi. Şark hizmetini tamamlamak için gittiğini, aradan geçen yıllar içinde devamlı okuma isteği duyduğunu aktaran Mehmet Özbilgiç, "2008 yılında 5806 sayılı yasa çıkınca tekrar okula müracaat ettim ve öğrenciliğim kabul edildi. Bu yasayı ve okulun yönetmeliğini incelediğimde, dört yıldan önce bitirilebileceğini gördüm. Yasa bize, her dersten dört sınav hakkı veriyordu ama hangi dönemlerde uygulanacağını göstermiyordu. İdareye yaptığımız başvuru kabul edildi. Bunun üzerine 2009 Haziran ayında 1. sınıfa başladım. Temmuz ve ekimde 2. sınıfı, müteakip 2010 Haziran ayının sonunda 3 ve 4. sınıfları bitirerek mezun oldum." şeklinde konuştu. '64 YAŞINDA STAJYER AVUKAT OLMAMA ŞAŞIRIYORLAR' Karşıyaka Adliyesi'ne staj yapmak için gittiğinde, görevli emniyet memurlarının bir hayli şaşırdığını anlatan Mehmet Özbilgiç, "64 yaşında avukat olmak, son derece doyurucu ve gurur verici bir duygu. Genç avukat, hakim ve savcılarla çalışmak ve onlar arasında kabul görmek çok önemli. Bana saygı duyuyorlar ancak yaşıma değil, yaşıma bağlı olarak ikinci bir üniversite bitirmeme ve azmime." dedi. Okuldayken diğer öğrencilerin kendisine saygıda kusur etmediğini, "amca" diye hitap ettiklerini belirten Özbilgiç, "Çoğu 'Mehmet Amca' derdi ve istemediğim halde elimi öperlerdi. Yanıma gelip sürekli akıl danışırlardı. Ben sınavlarden önce istatistik olarak çıkabilecek muhtemel soruları incelerdim, onlar da bunu fırsat bilip bana sorardı. 'Hangi sorular çıkar?' diye sorarlar, ben de 'Kitabın hepsi çıkar.' diye espri yapardım. Çok güzel günlerim geçti, hepsinden saygı ve sevgi gördüm." diye konuştu.