İncirlik Üssü’nde olduğu yıllar sonra kamuoyuna yansıyan 90 nükleer
bombanın Türk topraklarından çekilmesi için girişimler sürüyor. Konuyu
Meclis gündemine taşıyan
CHP İstanbul Milletvekili,
emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ,
Yunanistan topraklarından bile temizlenen nükleer bombaların
Türkiye’den de çıkarılmasını savundu. Elekdağ, kumandası ABD’de olan bombaların
İran savaşı gibi muhtemel bir
krizde Türkiye’yi tehdit altında bırakacağına işaret ediyor. ABD’nin bu
silahları İran’a karşı ve Türkiye’nin izni olmadan kullanabileceğini söyleyen Elekdağ, “Bu bombaların hiçbir gerekçesi kalmadı. Türkiye’ye fayda değil, zarar veriyor. Türkiye, kendi güvenliği için önlemler almalı.” görüşünü savunuyor. Emekli Büyükelçi Elekdağ,
Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül ile görüşerek konuyu hükümetin de gündemine taşımayı planlıyor. Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili olarak halihazırda herhangi bir çalışma yapmadığı öğrenildi. Dışişleri Sözcüsü
Namık Tan, bakanlığın resmi görüşünü, “Bu tür haberlere çok dikkatle yaklaşılması ve spekülatif değerlendirmelere girilmemesi uygun olur.” şeklinde açıklıyor.
Soğuk
Savaş döneminde Rus tehdidine karşı NATO ülkelerine yerleştirilen 480 nükleer bombanın 90’ı Türkiye’de bulunuyor. B61
tipindeki bombalar yeraltı sığınaklarında özel koruma altında tutuluyor. Bombaların 50’si İncirlik Üssü’ndeki F-16 C/D tipi uçaklara tahsisli. Kalan 40’ı ise Türk F-16 uçaklarına tahsis edilmiş olmakla beraber bombaların kumandası ABD’nin elinde bulunuyor. Bu uçaklar
Balıkesir 9. Hava Ana Jet Üssü ile Akıncı (Mürted) 4. Hava Ana Jet Üssü’nde bulunuyor.
Eskişehir ve
Malatya Erhaç üslerindeki 6’şar nükleer bomba ise önceki yıllarda çekilmişti. Türkiye’deki nükleer bombaların yerleştirilmesi NATO’ya üye olduğumuz 1950’li yıllardan sonraya dayanıyor. O dönemde muhtemel Rus tehdidine karşı konuşlandırılan bombalar yeni teknolojilere göre sürekli yenilendi. Bombaların kumandasının ABD’nin elinde olması kaygıları artırırken, muhtemel bir kriz veya savaş durumunda ABD’nin bunları Türkiye’nin rızası olmadan kullanabileceği, ayrıca bombaların Türkiye’yi
hedef haline getirebileceği kaydediliyor.
1960’lı yıllarda NATO Daire Başkanlığı da yapan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ,
Soğuk Savaş bittiği için nükleer bombaların bulunma gerekçelerinin de ortadan kalktığı görüşünde. Komşumuz Yunanistan’ın, topraklarındaki 24 nükleer başlığı ABD’ye geri çektirdiğini söyleyen Elekdağ, Türkiye’nin bu konuda adım atmasından yana. Bombaların Türkiye’yi tehdit alanı haline getirdiğine işaret eden Elekdağ, “Bunların Türkiye’de konuşlanmasının güvenliğimiz açısından hiçbir gerekçesi yoktur.
Nükleer bombaların
Amerikan kontrolü altında konuşlanıyor olması Arap ve diğer
Müslüman ülkelerinde açık bir tehdit olarak da algılanıyor.” diyor. Türkiye’nin kendi topraklarında nükleer silah bulunduğu için “Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arındırılması” projesine de tam olarak sahip çıkamadığını savunan CHP Milletvekili, atılacak adımların muhtemel bir İran savaşının önünü kesebileceğini iddia ediyor.
Yakış: Tek taraflı bakılmamalı
Türkiye'de nükleer bomba bulunduğu yönündeki haberler üzerine geçtiğimiz günlerde CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ ile
AK Parti Balıkesir Milletvekili
Turhan Çömez soru önergeleri verdi. Elekdağ'ın girişimi üzerine kendisine sorulan soruları cevaplandıran
Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül, "Eğer CHP bu iddiayı Meclis'e getirirse ve
Başbakan bana söz hakkı verirse bunları cevaplarım." karşılığını vermişti. AK Parti hükümetinin ilk dışişleri bakanı olan AB Uyum Komisyonu Başkanı
Yaşar Yakış ise konuyla ilgili olarak Zaman'a "İncirlik'te ne kadar silah olduğu Türk ve ABD yetkili makamlarınca bilinir." değerlendirmesini yaptı.
Nükleer bomba konusuna tek taraflı bakılmaması gerektiğini savunan ve bu konuların 'gizli' olduğuna işaret eden Yakış, "
Nükleer silah başa bela da olabilir, manivela da kazandırabilir. Önemli olan doğru zamanda, doğru bir şekilde kullanmaktır." dedi.
ABD ile nükleer gizlilik sürüyor
Nükleer bombaların Türkiye'de bulunmasının iki hukukî dayanağı bulunuyor. NATO ittifakını kuran
Kuzey Atlantik Anlaşması'nın 51. maddesindeki "ortaklaşa
savunma hakkı" prensibi uyarınca Türkiye ve ABD, Sovyetler’e karşı Soğuk Savaş şartlarında önlemler aldı. Bu alandaki anlaşmaların sonuncusu olan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması (SEIA) ise 1980'de imzalandı. Mutabakatın Türkiye'de nükleer silah bulundurulmasına ilişkin bölümleri gizli eklerde yer alıyor. ABD ile yapılan bu anlaşmaların ayrıntılarını çok az sayıda yetkilinin bildiği belirtiliyor. Soğuk Savaş bitince NATO üyesi ülkeler de nükleer bombaları söktürmeye başladı. ABD Başkanı George
Bush, 1991’de, Türkiye dahil
Avrupa ülkelerinde Soğuk Savaş döneminde yerleştirilen silahların çekileceğini ilan etti. Silahlar çekilirken nükleer bombalar kaldı; ancak NATO ülkelerinin çoğunda bomba sayısı azaltılmaya başladı.
ZAMAN