Erhan Kıratlı, AA ile ilgili önemli bir iddia ortaya attı. “Yüzde 13,5 hisseye sahibim, devlet hakkımı gasp etti.” diyen Kıratlı, hisse fotokopilerini kuruma ulaştırdı. Alınan bilgiye göre AA Genel Müdür Yardımcısı Ebubekir Şahin imzasıyla gönderilen açıklamada Kıratlı’daki hisselerin şirket sözleşmesine uygun hazırlandığı belirtildi.
İzmir’de yaşayan Erhan Kıratlı, Anadolu Ajansı’nın (AA) yüzde 13,5 hissesine sahip olduğunu, haklarının devlet tarafından gasp edildiğini iddia etti. 1985-88 yılları arasında özelleştirmeden aldığı hisse senetleri asılsız çıkarsa dolandırıcı muamelesi görmeye hazır olduğunu belirtti. AA Genel Müdür Yardımcısı Ebubekir Şahin, hisselerin şirket sözleşmesine uygun olduğunu belirtirken Hukuk Danışmanı Mehmet Özdamar asılsız olduğunu ileri sürdü. Taraflar birbirleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Anadolu Ajansı’nın (AA) hisse yapısında yıllardır devam eden karışıklıkla ilgili tartışmalar sürerken İzmir’de yaşayan Erhan Kıratlı, AA T.A.Ş.’nin 17 nüshadan oluşan yüzde 13,5 hissesine sahip olduğunu, haklarının devlet tarafından gasp edildiğini iddia etti. Ajansın piyasa değerinin 1,5 ile 5 milyar dolar arasında değere sahip olduğunu belirten Kıratlı, yüzde 10’dan daha fazla hisse senedine sahip olmasına rağmen yönetim kurulunda yer alamadığını ve kurumun devamlı zarar ettirildiğini öne sürdü. Konuyla ilgili olarak 30 Ağustos 2013 tarihinde AA’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a, avukatı aracılığıyla hisse senetlerinin fotokopilerini gönderdiğini belirten Kıratlı, 21 Ekim 2013 tarihinde AA Genel Müdür Yardımcısı Ebubekir Şahin imzasıyla açıklama metni gönderildiğini kaydetti. Metinde, “Müvekkiliniz Erhan Kıratlı’nın sahibi olduğunu iddia ettiğiniz ve fotokopi örnekleri sunduğunuz hisse senetleri tarafımızdan incelenmiş ve şirket sözleşmesine uygun şekilde hazırlandığı anlaşılmıştır. Söz konusu hisse senetlerinin, sözleşmede belirtildiği gibi nama yazılı oldukları görülmektedir.” denildi. Başlatılan hukukî süreçten sonuç çıkmaması halinde önce Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini ifade eden Kıratlı, ardından da Uluslararası Tahkim ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) hakkını arayacağını söyledi.
Zaman gazetesinin haberine göre, AA Hukuk Müşavirliği de, hisse senetlerinin fotokopi olduğu iddiasıyla Kıratlı hakkında, ‘iftira ve yüze karşı hakaret suçları’ işlediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Can güvenliğinin olmadığını söyleyen Erhan Kıratlı da cumhuriyet başsavcılığına verdiği dilekçede, bir devlet gasbı suçunun işlendiğini vurguladı. Kıratlı, “Benim malik olduğum bir şeye ya parasını verip sahip olacaksınız ya da belli bir hisse olduğu için ortaklaşa kullanacağız. Bunun dışında her şey mülkiyet gasbına girer. Sayıştay’ın kayyuma teslim etme isteği, doğru işler yapılmadığının en önemli göstergesidir.” dedi. Kıratlı, söz konusu hisse senetlerini 1985 ile 1988 arasında, dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın özelleştirme çalışmaları kapsamında borsa seansları ve Tophane’de yapılan satışlardan aldığını anlattı. Buna rağmen elindeki belgelerin fotokopi olarak lanse edildiğini kaydeden Kıratlı şu bilgileri verdi: “AA yönetimi, ‘Yasa biziz, biz ne dersek o olur’ felsefesiyle hareket etmektedir. Bir yıldır kıyasıya mücadele ediyoruz. Hisseler burada, isteyen istediği ekspere kontrol ettirebilir. Sermaye Piyasa Kurulu (SPK) veya Takasbank bu konuda uzman. Bunların raporları doğrultusunda kanunlar ne derse kabul. Eğer bu hisseler gerçek değilse onlar açısından da bir problem yok demektir. Ben yasanın dışında hiçbir şey istemiyorum. Türk Ticaret Kanunu ne diyorsa ona tâbi olunması dışında hiçbir talebim yok.” AA Hukuk Danışmanı Doç. Dr. Mehmet Özdamar, konuya ilişkin 10 Ekim 2013’te yaptığı açıklamada, ajansın ortağı olduğunu iddia eden Erhan Kıratlı’nın asılsız birtakım iddialarla başvurduğunu, bu şahsın isminin AA’nın ortakları arasında yer almadığını, konuyla ilgili hukukî ve cezaî işlemlerin başlatıldığını bildirmişti. AA hisselerinin 1920’den beri karmaşık ve dağınık halde bulunduğunu ifade eden Özdamar, çoğunluk hissesinin yüzde 47,75 ile Hazine Müsteşarlığı’na ait olduğunu, yaklaşık yüzde 10 hisse sahibinin kimlikleri genel kurul toplantılarına katıldıkları için bilinirken hisselerin yaklaşık yüzde 42’sinin kimde olduğunun tespit edilemediğini aktarmıştı. Özdamar, Kıratlı’yı belgelerin aslını ibraz etmekten kaçınmak, elinde olduğunu ileri sürdüğü hisseleri yerli ve yabancı alıcılara yüksek fiyatla satmaya çalışmakla suçlamıştı.
