ABD
Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın önceki gün kendisini aradığını belirten Erdoğan, "Onun kaygılı olduğunu gördüm. Müşterek harekâta girmek isteğini gördüm. Üçlü bir mekanizma vardı, hatırlarsınız; 14 ay geçti, hiçbir netice alınmadı. 14 ay daha beklemeyiz. PKK'ya karşı
Kuzey Irak'ta ABD ile ortak
operasyon yapabiliriz." dedi.
İngiltere Başbakanı
Gordon Brown'un resmî daveti üzerine bu ülkeye giden Başbakan Erdoğan, uçakta gazetecilere önemli açıklamalar yaptı.
Sınır ötesi operasyonun uygun zaman ve zeminde yapılacağını belirten Başbakan, "muhalefet ve
halk istiyor diye duygusal davranmayacaklarını" söyledi. Şartlar oluştuğunda bedel ödemekten kaçınmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Gerekli yerlere de ağır bedel ödetiriz." diye konuştu. Başbakan, ulusalcı çevrelerin operasyon için ABD'den icazet istediği yönündeki eleştirilerine de sert tepki gösterdi: "Biz kimseden icazet almayız, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz."
Yeni dönemde
terörle mücadeleyi er ve erbaşların yerine daha profesyonel kadroların yürüteceğini belirten Erdoğan, komutanlarla bu konuda hemfikir olduklarını bildirdi.
Medyanın tutumuna da değinen Erdoğan, yazılı ve görsel yayınlardan yakındı. Yayınlar neticesinde bölücü
terör örgütünün nemalanacağı ortamın oluştuğunu belirten Erdoğan, "Terör örgütü ne ister? Reklamı, propagandası yapılsın ister. Bölücü örgütün Roj TV'si vardı, şimdi ona ihtiyacı yok, diğer medya ihtiyacını görüyor çünkü. Eski filmler tekrar tekrar yayınlanıyor.
Uzman geçinen adamlar
ekran ekran dolaşıyor. Irak'ta düşen helikopter sayısı yüzü geçti. Ama ABD medyasında ölen askerler ve aileleri gösterilmiyor. Tahrik edici yayınlar yapılamıyor." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, İngiltere'ye giderken kendisine eşlik eden gazetecilere hükümetin
terörle mücadele konseptini anlattı. Başbakan, bu konuda önemli değişikliklere gidileceğinin ipuçlarını verdi. Konuşmasının başında sıcak gündemi oluşturan
sınır ötesi operasyona değinen Erdoğan, bu konuda kararlı olduklarını tekrarladı. Ancak zamanın ve zeminin önemli olduğunu vurgulayan Başbakan, meselenin siyasi, askerî ve diplomatik boyutlarının bulunduğunu dile getirdi. Başbakan, "Operasyonun askerî gerekçeleri oluşmadan bu adımı atmayız. Halk ve muhalefet partileri istiyor diye duygusal davranmayız. Tutarlı oluruz. Bu işin bir bedeli var. Her ne olursa olsun bedeli ödemeye de, gerekli yerlere ödetmeye de hazırız. '
Tezkere çıktı, niye kullanmıyorsunuz?' deniyor. Her şeyin zamanı, zemini vardır." dedi.
Başbakan, özellikle ulusalcı çevrelerin askerî operasyon konusunda
AK Parti hükümetinin ABD'den icazet arayışı içinde olduğuna ilişkin yaklaşımlarına tepki gösterdi. ABD seyahatinde
Bush'la açıkça konuşacağını ifade eden Erdoğan, "Kendisinden bizzat duymak istiyorum. Ulusalcılar, icazet almaya gidiyor diyor. Biz kimseden icazet, izin almayız. Kendi kararımızı kendimiz verecek, kendi göbeğimizi kendimiz kesecek liyakatteyiz." ifadelerini kullandı.
Başbakan,
CHP lideri Deniz
Baykal'ın terör konusunda hükümete yönelttiği eleştirilere de şu cevabı verdi: "Cumhurbaşkanı sizi davet ediyor, müşterek ne yapabiliriz diye arayış içindeyiz, siz çıkıyorsunuz Cumhurbaşkanı'na, hükümete, Silahlı Kuvvetler'e bindiriyorsunuz. Tezkere görüşmelerinde birlik beraberlik daveti yaptık. Yardımcım
Cemil Çiçek 'Muhalefetle koordinasyon oluşturabiliriz.' dedi. Bakanlar Kurulu'nda 'muhalefet partileriyle müşterek olarak ne yapabiliriz' diye konuştuk. Ama Baykal
zehir zemberek açıklama yapıyor; milli mutabakat nasıl oluşacak? Gerekirse muhalefetle oturur konuşuruz, bizim aklımıza gelmeyen düşünceleri olursa istifade ederiz."
Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine,
İngiltere Başbakanı Gordon Brown'la ilişkilerinin çok iyi olduğunu söyledi. Bu ülkenin yıllardır terörle mücadele ettiğini ifade eden Erdoğan,
İngiliz meslektaşından terörle mücadelede AB içinde Türkiye'ye
destek vermesini isteyeceğini bildirdi.
Rice, ortak çalışma için birkaç gün süre istedi
ABD
Dışişleri Bakanı Rice aradı, kaygılı olduğunu gördüm. Müşterek harekata girmek isteğini gördüm. Bize birkaç gün müsaade edin, tekrar döneceğiz, dedi. Ortak çalışma için birkaç günlük süre istedi. Afganistan'da nasıl müşterek çalışmalar yapıyorsak burada da aynısını bekliyoruz. Cumhurbaşkanı Abdullah Bey de bugün yarın ABD Başkanı Bush ile bu konuyu görüşecek. Bush'la ben de konuşacağım, bu konunun açık, net, belli bir yere bağlanması gerekiyor. Üçlü bir mekanizma vardı, hatırlarsınız; 14 ay geçti, hiçbir netice alınmadı. 14 ay daha beklemeyiz. PKK'ya karşı Kuzey Irak'ta ABD ile ortak operasyon yapabiliriz."
Terörle daha profesyonelce mücadele edeceğiz
Terörle mücadelede yeni bir
uygulama içine giriyoruz. Biliyorsunuz, uzman
çavuş kadrosu verdik. Komutanlarımızla da konuşuyoruz; er ve erbaşlarla başarılı netice alamayız. 4 ay eğitim alıyor, yavrularımız oralara gönderiliyor. Komutanlarımız 'dünya standardında eğitim' verildiğini söylüyor. Olabilir. Ben de o kanaatteyim. Ama
araziyi tanıma noktasında sıkıntı var. Hiçbirisi araziyi tanımıyor, teröristler avucunun içi gibi biliyor. Dağları dolaştım, helikopterle bile uçmanın riskleri var. Sarp kayalar, inişli çıkışlı, engebeli arazi... Profesyonel Özel
Harekat kadrosunun oluşması konusunda hemfikiriz.
Kadro ciddi sayıda... Ancak hazırlanması zaman alıyor."
Mustafa
Ünal - ZAMAN