COROPER'de son şekli verilen AB
belgesinde, Türk yargısı "Demokratik süreçten uzaklaştı" denilerek eleştirilirken, AKP ve DTP
kapatma davalarında AB kriterlerine uyulması istendi..
COROPER'de son şekli verilen AB belgesinde, Türk yargısı "Demokratik süreçten uzaklaştı" denilerek eleştirilirken, AKP ve DTP kapatma davalarında AB kriterlerine uyulması istendi..
Yüksek yargı organlarının iktidara yönelik bildirileri birbirini izlerken, bir açıklama da AB'den gelecek.
AK Parti hakkındaki kapatma davasının ardından AB
ülkelerinden yargıya yönelik eleştiriler bu defa AB'ye üye 27 ülke tarafından onaylanacak olan Ortak Tutum Belgesi'ne resmen yansıyacak. AB Daimi Temsilcileri'nden oluşan COROPER'de önceki gün son şekli verilen belgede, AK Parti ve DTP hakkındaki kapatma davalarına değiniliyor ve "
Türkiye'de yargı demokratik süreçten uzaklaşıyor" deniliyor. Türkiye ile AB arasında 1964'ten bu yana yapılan ve tarafların eşit olarak katıldığı Ortaklık Toplantısı, bu yıl 27
Mayıs Salı günü
Brüksel'de yapılacak. Türkiye- AB ilişkilerinin masaya yatırılacağı bu toplantı öncesinde 26 Mayıs Salı günü ise AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanları 'Genel İşler Konseyi'nde AB'nin tutum belgesine nihai onay verecek. Belge
27 Mayıs'ta resmen açıklanacak. Belgenin hazırlanması sırasında neredeyse her kelime için
Ankara ile Brüksel arasında sessiz bir pazarlık işledi.
Dışişleri Bakanı Ali
Babacan, Kraliçe'nin ziyareti sırasında
İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ile konuyu ele alarak, gerekli düzeltmeler yapılmadan Brüksel'e gitmeyeceğini vurguladı. İngiltere'nin yanı sıra
İtalya,
İspanya,
İsveç ve
İrlanda gibi Türkiye'nin AB üyeliğine
destek veren ülkeler de devreye girdi. Pazarlıkların ardından belgenin bazı yerlerinden "
katılım" ifadesi çıkartılırken, Fransa'nın önerdiği "müzakerelerde ilerleme" ifadesi yerine, "Türkiye'nin katılım için yaptığı ilerleme" ifadesi kullanılması kararlaştırıldı. Ankara ile
Paris arasındaki gerilim önceki gün Brüksel'de yapılan COROPER toplantısında aşıldı, uzlaşma metni değişmeden kabul edildi. Ankara'da diplomatlar, görüşülen ülkelere dikkat çekerek, "Krizi 'İ' formülüyle aştık" derken Babacan,
Hırvatistan Dışişleri ve
Avrupa ile Entegrasyon Bakanı Gordan Jandrokoviç ile görüşmesinde önümüzdeki hafta Brüksel'e gideceği sinyalini verdi.
BELGEDE NELER VAR?
SABAH'ın edindiği bilgilere göre, Ortak Tutum Belgesi'nde, pazarlıklara yol açan ifadelerin yanı sıra Türkiye'de iç politikada yaşanan tartışmalara da yer veriliyor. Özellikle AK Parti ve DTP hakkındaki kapatma davaları nedeniyle yargıya yönelik eleştirel ifadeler yer alıyor ve "Türkiye'de yargı demokratik süreçten uzaklaşıyor" deniliyor.
Yargıtay ve Danıştay'ın son yayınladığı bildirilerinden önce kaleme alınmasına karşın yargı
reformu isteği, "AB Türkiye'ye yargı sisteminin tarafsız, bağımsız, güvenilir, şeffaf ve etkili olmasının azami ehemmiyette ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ve AB müktesebatının doğru tatbiki için temel bir şart olduğunu hatırlatır" cümlesiyle vurgulanıyor. AB belgesinde parti adı verilmeden kapatma davalarının
AİHM içtihatları ve
Venedik Kriterleri çerçevesinde çözülmesi gerektiği belirtiliyor ve "AB, Türkiye'deki bütün siyasi aktörleri fikir ayrılıklarını hukukun üstünlüğü, bütün vatandaşların temel hakları, anayasa ve demokratik
laiklik çerçevesinde
diyalog ve mutabakat ruhu içerisinde çözmeye davet eder" deniliyor. Belgede
demokrasi ve laiklik vurgusu da yapılıyor.
SABAH