AB’den çifte uyarı yolda

Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin liderleri 15-16 Haziran'da Brüksel'de toplanmaya hazırlanırken, Zaman, zirvenin nihai bildirisine ilişkin taslak metne ulaştı.

AB’den çifte uyarı yolda

Taslakta, Ankara'ya iki konuda uyarı yer alıyor. Kıbrıs'a ilişkin ek protokolün 2006 yılı içerisinde uygulanması çağrısında bulunulurken, reform sürecinin hızlandırılması ve ülke genelinde etkili ve bütüncül bir şekilde tatbik edilmesi isteniyor. Zirve sonuçlanıncaya kadar değişme ihtimali olan taslakta ‘massetme (yeni üyeleri alma) kapasitesine' de atıf yapılıyor. 1993 tarihli Kopenhag Kriterleri arasında yer alan ‘massetme' kapasitesi, Türkiye ile müzakelerin başlama ihtimali üzerine tekrar zirve bildirilerine girmeye başlamıştı. Taslak, sonbaharda yayınlanacak ilerleme raporundan önceki resmî AB belgesi olması yönüyle önem taşıyor. Metinde uyarı dozunun yüksekliği dikkat çekiyor. AB, Ortaklık Konseyi tutum belgesinin basına sızan taslağında da Türkiye'ye uyarılar göndermişti. AB zirvesi bildirisinin taslağında genişleme bölümü de 1 yıl aradan sonra tekrar yer aldı. Fransa ve Hollanda’nın AB Anayasası’na ‘hayır’ demesinin ardından zirve sonuç bildirilerinde “genişleme” bölümüne yer verilmiyordu. 15-16 Haziran’da yapılacak zirvede, bu bölümün tekrar bildiriye sokulması anayasaya “hayır” şokunun yavaş da olsa atlatıldığına işaret olarak yorumlanıyor. Ancak taslak metinde massetme kapasitesine kuvvetli atıf yapılması AB’nin genişlemeye olan yaklaşımının hâlâ mütereddit olduğunu da gösteriyor. AK Parti’nin iktidara gelişinden bu yana Türkiye’nin reform çabalarının sürekli övüldüğü zirve nihai bildirilerinin tersine söz konusu taslak, Ankara’ya uyarılar yapıyor ve reform sürecinden dolayı herhangi bir memnuniyet izhar etmiyor. Türkiye’ye ayrılan 3 paragrafta sorunlara dikkat çekiliyor. 35 No’lu paragrafta Avrupa Konseyi’nin tarama sürecini ele aldığı ve Türkiye ile fiilî müzakerelerin başlamasından duyulan memnuniyet kayda geçiriliyor. Mezkur paragrafın 12 Haziran’da Türkiye ile yapılacak Ortaklık Konseyi’nde fiilî müzakerelerin açılacağını öngördüğü anlaşılıyor. “Türkiye’nin anlaşmalarda tespit edilen hukuk düzenini, hedefleri ve değerleri paylaşması beklenmektedir.” denilen aynı paragrafta Birlik’in Türkiye’nin AB standartlarına ulaşması için destek vereceğinin altı çiziliyor. 36. paragraf, üyelik müzakerelerinin her aday ülkenin müzakere çerçeve belgesinde (MÇB) yer alan şartlara uyumuna göre değerlendirileceği hatırlatılarak, “Bu, Gümrük Birliği ve Ek Protokol’ün 2006 yılında uygulanmasını da muhtevi Ortaklık Anlaşması’ndan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve güncelleştirilmiş Katılım Ortaklığı Belgesi’nin uygulanmasını içerir.” deniliyor. AB böylece Türkiye’nin Kıbrıs’a ilişkin Ek Protokol’ü uygulamaması durumunda ciddi bir sorunla karşı karşıya kalacağı uyarısı yapıyor. Türkiye’ye ayrılan son paragrafta ise Ankara’ya reform sürecini yoğunlaştırması ve reformları bütün ülkede etkili bir şekilde uygulaması çağrısı yapılıyor. Aynı paragrafta Kopenhag Siyasi Kriterleri’ne uyum ve reform sürecinin “sürdürülebilirliği ve geri döndürülemezliği” açısından bu adımların önemine işaret ediliyor. Ek Protokol haricinde hemen hemen aynı uyarıların aday ülke Hırvatistan’a da yapıldığı gözleniyor. Özellikle Türkiye’nin muhtemel üyeliği ile tekrar hatırlanan massetme kapasitesi taslak bildirinin genişleme-genel kısmında yer alıyor. AB liderlerinin 2006 Aralık’ında yapacakları zirvede massetme kapasitesi dahil genişlemeye ait bütün konuların masaya yatırılacağı belirtilen paragrafta, Komisyon’un massetme kapasitesi konusunda rapor hazırlaması talep ediliyor. Komisyon’un söz konusu raporunu ilerleme raporları ile birlikte Konsey’e sunması isteniyor. Massetme kriterine ilişkin raporun genişlemenin hukuki, mali ve kurumsal yönüne odaklanacağı belirtilirken genişlemenin, Avrupa kamuoyu tarafından nasıl algılandığı konusuna da değinilmesi isteniyor. 1993’te kabul edilen Kopenhag Kriterleri, massetme kapasitesine atıf yapıyor; ancak kriter haline getirmiyordu. Kopenhag Zirvesi nihai bildirisinin “Merkezî ve Doğu Avrupa ülkeleri ile ilişkiler” konulu 7. bölümünde geçen Kopenhag Kriterleri, o zaman massetme kapasitesi için “önemli bir mülahaza” demiş ve 5. genişleme dalgası sırasında hemen hemen hiç hatırlamamıştı. Türkiye ile müzakerelerin başladığı 3 Ekim’de ise massetme kapasitesi Avusturya’nın 36 saat müzakereleri bloke etmesi üzerine “kriter” statüsüne çıkartılmıştı. ZAMAN
<< Önceki Haber AB’den çifte uyarı yolda Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER