Küresel iklim değişikliği konusunda, halihazırda tek bir 'küresel'
eylem planı var. O da Kyoto Protokolü.
Türkiye'yse 170 ülkenin
imzalayıp yürürlüğe koyduğu protokole imza atmayan az sayıdaki ülkeden biri. Bu yüzden de hem internette imza kamyanyası (www.kyotoyuimzala.org) başlatan çevrecilerin hem de
Avrupa Birliği'nin (AB)
baskısı altında.
Ankara, "Türkiye AB yolunda Kyoto'ya imza koymak zorundadır" diyen AB'ye,
Çevre Bakanlığı kanalıyla
yanıt yolladı. Bakanlığın gerekçesi, Türkiye ile AB arasında tam üyelik müzakereleri sürecinde, yaşanması beklenen çevre krizinin ilk işareti niteliğindeydi
Bakanlığın yanıtı
Bakanlığın gerekçesinde Türkiye'nin atmosfere saldığı
sera gazlarının miktarını indirmesinin 'enerji sektörünü tamamen bitireceği' öne sürülerek şöyle denildi:
"ABD bile ekonomisini tehdit ettiği için Kyoto Protokolü'nü onaylamıyor. Türkiye gibi
gelişmekte olan ülkeler için enerji hayati önem taşıyor.
Hükümet, şu an
Rusya ve
İran gibi ülkelere
bağımlılık yaratan doğalgaz kullanımını düşürmek, kendi öz kaynağımız olan kömür kaynaklarını en üst düzeyde kullanmak için seferber oldu. Kyoto Protokolü'ne taraf olmamız durumunda kömür santrallarına
kilit vurmamız gerekir. Bu da Türkiye'ye büyük
darbe vurur. Kyoto için enerji politikamızı değiştirmemiz, yenilebilinir enerjiye dönmemiz gerekir. Bunun için de en az 20 milyar dolarlık bütçeye ihtiyaç var."
Türkiye 'iyi' mi 'kötü' mü?
Tek başına tüm
sera gazı üretiminin yüzde 25'inden sorumlu olan ABD ile
Avustralya, Kyoto Protokolü'nü hayata geçirmeyen ülkeler arasında ilk göze çarpanlar.
Türkiye'yse
Çevre Bakanlığı'nın 14 yılda 'tamamlayabildiği' ilk
İklim Değişikliği
Ulusal Bildirimi'ne göre
fosil yakıta bağlı karbondioksit salınımı açısından (yıllık kişi başına 3.3 ton),
OECD ülkelerinin (kişi başına 11.1 ton) ve AB'nin (kişi başına 9 ton) gerisinde.
Kişi başına düşen oran düşük olsa da 70 milyonluk Türkiye, atmosfere en çok sera gazı salan ülkeler sıralamasında 13'üncü sırada. Türkiye ayrıca, sera gazı üretimini en çok artıran ülkeler listesinde de dünyanın '1 numarası'.
RADİKAL