ADD mitinginde gözden kaçırılan detay

17 Mayıs’ta yapılacak Cumhuriyet mitingi, Ergenekon mitingine çevrilecek mi-çevrilmeyecek mi? Rauf Atilla Polat yazdı.

ADD mitinginde gözden kaçırılan detay

ADD - Üniversite Konsey Bağlantıları Görüldüğü kadarıyla Ergenekon’a destek niteliği taşıyan bu mitingi medyanın önemli bir kısmı normal bir miting havasında karşılıyor ve ses çıkarmıyor. Miting, Ergenekon desteğine dönüştüğünde, Türkiye artık halkın darbe severlerini de böylelikle görmüş olacak. ADD’nin burada yapmaya çalıştığı çok çirkin bir olay daha var. Bilindiği gibi ADD’nin en büyük destek aldığı kurumların başında Üniversiteler geliyor. Üniversite rektörlerinin büyük çoğunluğunun‘da ADD üyesi olduğunu da hatırlatalım. ADD, Pazar günkü miting için koyduğu hedefi yakalayamayacağı için, işin içine üniversite öğrenci konseylerini de katmaya çalışıyor. Üniversite öğrenci konsey başkanlığı yaptığım dönemde miting baskıları yaşadığım için bu konunu üzerinde hassaten durmakta fayda görüyorum. Perinçek’in Aydınlığı diyor ki; 22 üniversite öğrenci konseyi’de Cumhuriyet mitingini destekleyecek. Katılacak üniversiteler içerisinde Fatih Üniversitesi de yer alıyordu. Çıkan haberin ardından Fatih Üniversitesi mitinge katılmayacağını açıkladı. Görünen o ki Perinçek’İn ekibi yine bir fasonluğun içine girmiş. Türkiye’de Cumhuriyet mitinglerine katılacak üniversite konseyleri taş patlasa 20 eder-etmez. Çünkü öğrenci konseylerinin büyük bir kısmı halkın yanında ve darbenin karşısında olan başkanlardan oluşuyor. Öğrenci Konseylerindeki bölünmenin ana sebebi de budur. Rektörlükler 2000’li yılların başında itibaren ODTÜ, HACETTEPE, EGE, DOKUZ EYLÜL, YTÜ… gibi büyük üniversitelerin konsey başkanlığı seçimlerine müdahil olamaya çalışıyorlar. Bunun birkaç örneği de bizzat yaşadığım için şunu belirtmek istiyorum; Eğer üniversite konsey seçimleri için YÖK önemli bir çözüm getirmezse seçimlerde dönen provokasyonların sonucunda gelebilecek olayların önüne geçilemeyebilir. Meselenin diğer bir yanı da şu; Ergenekon’a adı karışan TGB(Türkiye Gençlik Birliği)’nin bizzat bu konsey seçimlerine müdahil olmaya çalışması. Yukarıdaki üniversiteler de son 4 seçimi kazanan öğrenciler araştırıldığında görülecek ki tamamı Ulusalcı çizgiden olan kişilerden oluşuyor. TGB’nin kontrolü altında hareket eden bazı konsey başkanları Pazar günkü mitinge de destek vereceklerini söylüyorlar. Üniversite Öğrenci Konsey yönetmeliğine göre; Üniversite öğrenci konsey yönetiminin resmi olarak siyasi hareket ve yürüyüşlere katılması yasaktır. Konsey yönetimlerinin mitinge katıldıkları takdirde görevlerini bırakmaları gerekmektedir. Ergenekon’da ADD başkanının darbe’den yargılandığı bir dönemde Üniversite yönetimlerinin öğrencileri mitinge göndermesi, üniversiteler içerisinde yaşanabilecek ayrışmalara da zemin hazırlamış olacak. Mitinge katılmayan konsey başkanlarının ADD ile aynı zihniyette olan Rektörle’de başları ağırmaya başlıyor ve üniversite de öğrenci faaliyet dönemi kapanıyor. Yani Üniversite konsey yönetimi ve öğrencilerinin darbe ile yargılanan bir askerin başkanlığını yaptığı derneğin düzenlediği mitinge katılması çok büyük bir hata olacaktır. Üniversitelerde Ergenekoncu-Vatan haini çatışmasına çanak tutmaması için YÖK’ünde bu yürüyüşe katılacak olan üniversite konseylerine müdahale etmesi gerekmektedir. Konsey başkanlarını da alelen suça teşvik eden bir üniversite yönetimi de öğrencilerin nazarında karizmasını da yitirecektir. * Bu mitingde önemli bir ayrıntı daha var. Nedense ÇYDD mitinge destek vermiyor. Peki, ÇYDD neden geri adım atıyor. PKK’lı öğrencilere burs veren bu eğitim severler, korktuğundan dolayı mı Ergenekon’a açık destek vermekten vazgeçti? Yoksa başka bir sebebi mi var? Aslında sebep değil, ortada olmuş ve olacak bir olgu var. ÇYDD’yi Ergenekon’da çok farklı bir yere koymak gerekiyor. ÇYDD diğer örgüt üyeleri gibi küçük bir hücre içerisinde yer almıyor. Ergenekon terör örgütü içerisinde biraz daha özgür bir alanı oluşturuyor. Yani ÇYDD işi düştüğü zaman Ergenekon örgüt üyeleri ile irtibata geçen bir birim. Genellikle dış kaynaklı bir iletişim içerisinde olduğunu söyleyelim. Dünya Kilisler Birliğinin Müslüman bir ülkedeki eğitim faaliyetlerine yardım etmiş olmasını normal karşılamak körlük ve kafayı kuma basmaktan başka bir şey değildir. Misyoner faaliyetlerinin öncüsü olan Dünya Kilisler Birliğinin karşılıksız veya kendi hesabına çalışmayan bir dernek veya herhangi bir kuruma yardım ettiği bugüne kadar görülmemiştir. Neden 2009’a kadar farklı bir dernek veya herhangi bir okula fon yardımı yapmamış? Niçin misyoner faaliyetleri ile anılan bir isme para yardımı yapıyor? Evet, ÇYDD’ nin daha fazla bağlantılı olduğu yere zarar vermemesi için geri adım attırıldığını söylersenk aşırı bir komploya girmemiş oluruz. 3.İddianame açıklandığında da bu konudaki haklılığımız bir kez daha görünecektir. RAUF ATİLLA POLAT-HABER X
<< Önceki Haber ADD mitinginde gözden kaçırılan detay Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER