AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir
Bozdağ,
Genelkurmay'da hazırlandığı iddia edilen
eylem planına ve bu konuda yapılan açıklamalara sert tepki gösterdi.
Planı, resmen '
darbe teşebbüsü ve cunta hareketi' olarak nitelendiren Bozdağ, "Bu konunun muhatabı sadece AK Parti değil. Bu hareket Türk
demokrasisine, hukuk devletine, dolayısıyla doğrudan doğruya millete karşı bir harekettir. Ortada
Türkiye açısından utanç verici, demokrasi açısından son derece vahim bir durum var." dedi. Bozdağ, üzerinden dört gün geçmesine rağmen Genelkurmay'ın yaptığı açıklamaların kamuoyunu tatmin edici olmaktan uzak olduğuna işaret ederken,
soruşturmanın selameti için ilgili şahısların derhal görevden uzaklaştırılması gerektiğini söyledi.
taraf_komplo
Bozdağ,
Taraf Gazetesi'nin geçen cuma günü manşete taşıdığı eylem planını içeren
belgenin çok vahim olduğunu söyledi. "Eğer belge doğruysa bu hem, Türk demokrasisi hem Türkiye, hem hukuk devleti, hem de
siyaset açısından da son derece vahimdir." diyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belgeye baktığımızda masum insanların evlerinde
silah ve
mühimmat bulundurma, Alev-
Sünni çatışmasını ortaya çıkacak bir
takım belge ve planlar bulundurma, silahsız insanları silahlı
terörist konumuna sokma ve bunların askeri yargıda yargılanmasını temin etme planlanmış. Öte yandan milletin iradesi ile iktidara gelmiş AK Parti'yi
bölge parçalama etkisizleştirme ve iktidardan uzaklaştırma ve devam eden yargılamada suçlu olduğu iddiası ile iddianamede ismi geçen kişileri kamuoyunda suçsuz olduğuna yönelik kanaatler oluşturma gibi pek çok konuda bir plandan, eylem çalışmasından bahsediliyor. Türkiye açısından utanç verici, demokrasi açısından son derece vahim bir durum var. Dilerim bu gerçek değildir."
GENELKURMAY ŞÜPHELERİ GİDERMELİ
Bozdağ, Genelkurmay'ın bu konuda yaptığı açıklamaların kamuoyunun kafasındaki şüphe ve soru işaretlerini gideremediğini söyledi. Bu durumun TSK'ya zarar verdiğini ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bu konudaki bütün şüphe ve
eleştirileri ortadan kaldırma konusunda yetkili ve görevli Genelkurmay Başkanlığı'dır. Genelkurmay, 'bu belge sahtedir, gerçek dışıdır diye kesin hüküm içeren bir açıklama ile bu işin önünü kesmesi lazımdır.' Bu belge var mı yok mu bir soruşturma açmak doğru. Eğer bu belge varsa zaten gerekli tahkikatı yapılır. Ama bir de işin idari boyutu var. Soruşturmanın selameti için bunun yapılması lazım. 'Belge var mı yok mu?' uzun uzun araştırmaya gerek yok. Biz biliyoruz ki arşivi sağlamdır. Bu belgede
imzası olduğu iddia edilen kişi çıkar der ki 'ben böyle bir imza atmadım, böyle bir belge tanzim etmedim.' Kayıtlara bakılır. Varsa mesele yok. Yoksa yine mesele yok. Eğer varsa derhal görevden el çektirilir ve idari yargı yönü ile askeri açıdan birtakım hukuki süreçler işletilir ve gereği yapılır. Ondan sonra çıkıp denilir ki 'TSK içinde böyle düşünenler barınamaz. Cunta hareketi içinde olanlar barınamaz. Biz demokrasiye, anayasal düzene hukuk devletine bağlıyız, gereğini yaptık' demeli. Sahte ise o zaman onu yayımlayan
gazete hakkında sahte belgeyi gerçekmiş gibi yayınlayıp TSK'yı yıprattığı için
tazminat davası açması gerekir. Ama yaşananlara baktığımızda soruşturma ile ilgili
gizlilik kararı alınıyor ve bu konuda konuşmak yasaklanıyor."
DARBE HAZIRLIĞI VAR
Genelkurmay'ın belgeyi yalanlamadığına dikkat çeken Bozdağ, mevcut haliyle bu belgenin TSK'da bir darbe ya da cunta çalışmasının olduğunu gösterdiğini söyledi.
Bozdağ, "Bu konuda yapılan açıklamalara baktığımızda soruşturmalar devam ediyor deniyor. Akabinde gereği yapılacaktır diyor. Böylesi ciddi iddialar olduğu zaman, soruşturma sona erdiğinde bu işlerin başında olanlar hakkında birtakım iş ve işlemlerin yapılması zarureti vardır. Ayrıca bu konu, eğer böyle bir plan varsa bu darbe teşebbüsüdür. Komuta katı bilgisi dâhilinde değilse de bu bir cunta hareketidir. Öyleyse bu TCK açısından bir suçtur.
Cumhuriyet savcılarının resen harekete geçip ilgililer hakkında soruşturma başlatması gerekir. Cumhuriyet savcıları bu görevi herhangi bir talimata bağlı değil, anayasa ve yasalardan aldığı talimatla bunu yapmak zorundadırlar." şeklinde konuştu.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Planın sadece AK Parti'ye ya da bir cemaate yönelik olmadığını vurgulayan Bozdağ, bu konuda muhalefet başta olmak üzere sessiz kalanları eleştirdi. "Bu konunun muhatabı sadece AK Parti değil. Türk demokrasisidir, bütün siyasi partilerdir." diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"
Meclis, milletin iradesi ile oluşuyor. AK Parti de milletin iradesi ile iktidara geliyor. Dolayısıyla bu hareket doğrudan doğruya millete karşı bir harekettir. Bunun muhatabı bütün bir millettir. Ben isterdim ki böyle bir olay ortaya düştüğü zaman herkes tavrını ortaya koysun. Demokrasiden, hukuktan yana olan ve Türkiye'nin geldiği noktada böylesi utanç verici belgeleri bir
ülke olamayacağını ortaya koyanlar, her siyasetçi çıkıp konuşsun.
CHP, MHP, demokrasiye inananlar tavırlarını ortaya koyup konuşmalı, çünkü demokrasi sadece AK Parti'ye lazım değil, 72 milyon için lazımdır. Onun için buna sahip çıkması lazım. Toplumsal bir tepkinin bu açıdan siyasal partiler nezdinde, en üst düzeyde seslendirilmesinde fayda var. Ama ne yazık ki bu haber çıkalı nerdeyse bir hafta oldu, henüz bir açıklama yapamadık. Bu da Türk demokrasisinin geldiği seviyenin henüz ileri
batı demokrasi seviyesine ulaşma noktasında daha epey bir mesafe almamız gerektiğini göstermektedir. Bizim tavrımız çok nettir. Demokrasi dışı,
kayıt dışı, hukuk dışı her türlü müdahalenin karısındayız. Bu müdahale nerden ve kimden gelirse gelsin fark etmez.
Anayasa ve hukuk bunun gereğini yapacaktır." (CİHAN)