Devlet Bakanı ve Baş
bakan Yardımcısı
Bülent Arınç, ''Şu anda bir
senaryo olsa,
AK Parti 'hükümetten çekiliyorum' dese, 'Sayın
Baykal bugün hükümeti kur' dense inanın kaçar,
iktidara hazır değil''dedi.
Bülent Arınç,
Anavatan Partisi'nden AK Parti'ye geçen
Manisa'nın Saruhanlı ilçesi Paşaköy beldesi belediye başkanı Dilşat
Ulaş ve meclis üyelerine parti rozeti takılması töreninde yaptığı konuşmada, insan ömrünün ''belirli ve fani'' olduğunu kaydetti. Arınç, şunları söyledi:
''Partiler de doğuyorlar, büyüyorlar, yaşıyorlar, ölüyorlar. Anavatan Partisi'ni hatırladığım için söylüyorum. 12 Eylül'den sonra
halk hareketi olarak doğdu. Özal'ın önderliğinde kurulmuştu. Siyasi yasaklıydım ve günü gününe takip ediyorum. Milli
Güvenlik Konseyi vardı. Partilerin hangisi kurulacak, kurulmayacak karar verirdi. Seçimlerde
adayları veto etme yetkisi vardı. Siyasi partilerin seçimlere katılıp katılmamasını belirlerdi. 3 parti yasaklandı seçime giremedi. Bunlar
Refah Partisi, SODEP,
Doğru Yol Partisi.
Üç partinin de yürümesine izin verildi. Anavatan Partisi, Kenan
Evren'in istediği bir parti değildi. Seçime bir kaç gün kala sayın Evren konuşma yaptı, 'bunlara oy vermeyin' dedi.
Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni işaret etti, 'bunlara oy verin' dedi. Çünkü o partinin başında
emekli bir orgeneral vardı. Ona bilerek o partiyi kurdurmuşlardı. Herkes o partiye geçmeye başlamıştı. Halk sandıkta
cevap verdi ve Anavatan Partisi'ni tek başına iktidara getirdi. 83'te tek başına iktidar 87'de tekrar iktidar. Sonra düşüş başladı. Sonra kendini feshedecek noktaya geldi. Biz tabii
ölümlerden yanayız,
intiharlardan yana değiliz. İnsan hayatında tabii ölümle karşılaşır. Bazen bir hastalık,
kaza insan hayatına son verebilir. Ama durup dururken bir insanın intihar etmesini arzu etmeyiz. Böyle yapanlara da '
Allah taksiratını affetsin' demekten başka bir şey yapamayız. Halkın teveccühüne mazhar olmuş bir parti, rahmetli Özal'ın partisi, Türkiye'de geçmişte hayal bile edilemeyecek birçok şeyi başarmış parti, kendi hayatına son veriyor. Kiminle birleşecekler? Demokrat Partiyle... Lideri kim hepiniz biliyorsunuz, filan kişi.
Bu tabii bir ölüm değil, kendisine hayat vermiş unsurlar tek tek partiyi terk etmiştir.
Yıldırım Akbulut dönemlerinde,
Mesut Yılmaz dönemlerinde daha sonraki dönemlerde, 28 Şubat'ta takındıkları rolleri de iyi biliyoruz. Bugün geldikleri noktadan dolayı onlara acıyorum ve üzülüyorum. Rotadan sapınca, yoldan çıkınca halk desteğini kaybedince bir parti yaşayamaz. Majestelerinin iktidarı olmaz. Sizi el bebek gül bebek bir yere oturtabilirler. Ama 'Yürü aslanım' derler yürüyemezsiniz. Bugün, AK Parti'ye güç veren şey halkımızın desteğidir. Bugün, zorla bitkisel hayata tutunan partiler umut ışığı olamazlar. Size umut ve güven vermiyorsa o partinin hayatı devam etmez.''
''HÜKÜMETİ KUR DENSE...''
MHP'nin muhalefet partisi olduğunu anımsatan Arınç, ''Son seçimlerde parlamentoya girdi. Sayın Bahçeli'nin karşısına aday çıkacağı söyleniyor. Bu adaylardan bir tanesinin
İzmir'de başına gelenleri gazetelerde okudunuz. O kişi MHP tabanına uzak değil ama İzmir'de hayatını zor kurtardı'' dedi.
CHP ile ilgili sokaktaki herkesin ''Baykal'ın ileriye yönelik olumlu cümle kurmadığını'' söylediğini dile getiren Arınç, şöyle konuştu:
''Pozitif bir şey yok. 'Kardeşim bu kötü peki sen ne yapacaksın?'. Bunu yapmaya çalışanları niye bu kadar kötülüyorsunuz? Şu anda bir senaryo olsa AK Parti '
Hükümetten çekiliyorum' dese, 'Sayın Baykal bugün hükümeti kur' dense, inanın kaçar, iktidara hazır değil. 'Ne yaparım da
ülkeyi daha ileri götürürüm' diye düşüncesi yok. 'Bugün kim iktidar olur' diye sorarsanız, bütün köşe yazarları, anketler 'AK Parti rakipsiz' diyor. Keşke rakibimiz olsa biz ciddi rakiplerle mücadele etmekten mutlu oluruz.''
''KAYMAKLI BAKLAVA''
Arınç, AK Parti'nin ''zor işlerin başarıcısı'' olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
''Yollar yürünemez hale gelmişti.
Binali Yıldırım buradaydı, hangi müjdeleri verdi. Kaf Dağı'nın arkasında hayal kursa birisi, Manisa ve İzmir arasını tünelle birleştirmeyi belki görebilirdi. Sayın bakanımız 'bunu yapacağız' diyor. Yollarımız zaten havaalanı gibi oldu, Manisa yola doydu ama 'Şu Sabuncubeli'nden de sizi kurtaracağım' diyor sayın Bakan. Bu kaymaklı
baklava arkadaşlar.
Ne diyor Afyonlular 'Kaymağı seven dombeyi de yanında taşır'. Bunu
Demirel söyleyemedi. Bunu Ecevit söyleyemedi. Baykal'ın aklına gelmez. Zor işleri başara başara geliyoruz.''
Milletin yapılanları takdir ettiğini anlatan Arınç, şunları kaydetti:
''Birisi dedi ki 5-6 sene iktidarda kalınıyorsa, halk onları alkışlıyorsa, bu müthiş bir şeydir. Çünkü iktidar yıpratır, yorar, bazı insanları yoldan çıkarır. Güneydoğu'nun en güneyine Şırnak'a gittim.
Esnaf lokantasında herkesle beraber yemek yedim. Valinin verdiği ziyafet değil. Herkes geldi, 'Allah sizden razı olsun' dedi. DTP'li belediye başkanı yanımızda dolaştı, konuştuğu yerlerde bize teşekkür etti. Şırnaklı hayal edemiyordu, Cizre'ye havaalanı yapılacağını. Bu parti neden yaşıyor, başka partiler neden 'eyvah eyvallah' demeye başladı. Bunun sırrı buradadır.''
''HÜKÜMET ZORLARIN EN ZORUYLA KARŞI KARŞIYA''
Arınç, hükümetin ''zorların en zoruyla'' karşı karşıya olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Huzurlu, birlik, bütünlük içinde yaşamak istiyoruz. Kavga olmasın, ayrımcılık olmasın, milyarlarımızı kötü işler için dökmeyelim. Bunu söylemek cesaret ister. Her işi yapmak her kişinin karı, böyle işi yapmak er işinin karı. AK Parti maval anlatmıyor, 30 yıldır Türkiye'ye göz yaşı döktüren konuda çare bulmak lazım diye acı reçetelerle yola çıkmış bir iktidar var. Bunu birileri istismar ediyor, 'vatan hainliği' diyor ama halk öyle demiyor. Birileri bunun üzerinden kendi partisinin propagandasını yapacağım diye fırsatçılığa gitmemeli.
Göğsümüzü gere gere söylüyoruz. Bu acı ilacı içersek hastalıktan kurtulacağız. 'Akan kan dursun' diyenle 'Kan akmaya devam etsin' diyen arasındaki fark AK Parti'nin farkıdır. Biz bir başkasıyla milliyetçilik açısından kıyaslanmayı zül kabul ederiz. Ülkenin birliği bütünlüğü için çare bulmayı kabul ediyoruz. Biz diyeceğiz ki halka 'takdir ediyorsan buradayız'.
2000-2001 krizlerinde ülkeyi yoksullaştıran insanların şimdi kalkıp da 'bu iktidar memleketi satıyor' demesine kimse aldanmaz. Bunlar boş laflar ama çirkin laflar. Biz milletimize bakacağız CHP'nin, MHP'nin Türkiye'nin yarısında teşkilatı yok. Bizim
Tunceli dışında her ilde milletvekilimiz var. Biz halkın partisiyiz.''
DEVLET BAKANI ÖZAK
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı
Faruk Nafiz Özak da törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her metrekaresini kutsal kabul eden bir
hizmetin mensupları olduklarını söyledi. Ülke insanına hizmet etmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Özak, şöyle konuştu:
''Tayyip Bey ve arkadaşlarıyla çok büyük sorumluluğumuz var. Katiyen ben demeden biz diyerek, birbirimize sarılarak vatandaşın sıkıntısını kendi sıkıntımızdan öne alarak hizmet etmek zorundayız.
AK Parti'nin dış politikada attığı adımlar, halının altına süpürülen sorunları ortaya çıkarmalar, yolsuzlukla mücadeleler inanılmaz. Ben bunu işin içindeki biri olarak görüyorum, parti mensubu olarak söylemiyorum. Rahmetli
Menderes ekibinden sonra böylesine büyük desteğe ve halkın böyle onurlandırmasına nail olduk. Bu sorumlulukla yola devam ediyoruz.''
Özak, AK Parti'nin Türkiye'nin her yerinde, her noktasında olduğunu, partinin başarısının teşkilatların başarısına bağlı bulunduğunu, teşkilatların seçime hazırlanır gibi çalışması gerektiğini vurguladı.
Hakkari'de DTP'li belediye başkanını ziyaret ettiğini kaydeden Özak, ''İyi bir insan. Ona dedim ki bizden ne istersin? Biz seçilen kim olursa olsun halkımızın hizmetindeyiz. Bizim için her insan kutsaldır, o bakımdan halkımız bize ayırım yapmadığımız için
destek veriyor. Burada Manisamıza yakışır bir saha yapmaya çalıştık. Manisa daha güzellere layık'' diye konuştu.
Anavatan Partisi'nden AK Parti'ye geçen Dilşat Ulaş ise hizmet yolunda çalışacaklarını söyledi.
AA