İnternet sitesindeki yorumlarda hâkim ve savcılar, Kılıç’ın sözlerini meslektaşları adına ‘gönüllere su serpti’ şeklindeki ifadelerle destekledi. Hukuk devletinde hâkimlerin kendini savunmak zorunda kalmasının doğru olmadığını dile getiren yargıçlar, ancak son dönemdeki ağır hakaret ve ithamlar nedeniyle Kılıç’ın konuşmasının yerinde olduğuna dikkat çekti.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, bir hakim, “Bir ülkenin başbakanının, sade bir vatandaştan daha fazla ayrıcalığı yoktur bir hukuk devletinde. Ancak bizim ülkemizde hukuk, güçlünün onayladığı şeyin adıdır. Hukuk güçlünün aleyhine olduğu anda o hukukun yok edilebilmesi, yeniden dizayn edilmesi milli irade saptırması altında mümkün olabilmektedir.” dedi. Bir savcı ise, “Yeri ve zamanı mı? Gayet isabetli bir zamanlama ve yer. Orası Sayın Haşim Kılıç’ın misafirhanesi değildir. Yapılan toplantı resmi bir toplantıdır. Bu nedenle de orada bulunanlar misafir değildir. Gerçek bir hukukçu duruşunun, hukukçu kökenden gelmeyen bir mahkeme başkanından gelmiş olması da umarım hukukçu kökenli olan bütün hukukçulara örnek olur.” değerlendirmesinde bulundu. Adalet.org’da görüşlerini paylaşan bazı hakim ve savcıların görüşleri şöyle:
M.A. (Cumhuriyet Savcısı):Kılıç’ın duruşu tüm hukukçulara örnek olmalı Ağzına diline sağlık Sayın Kılıç. Birilerinin bir şeyleri birilerine söylemesi gerekiyordu, o da Sayın Haşim Kılıç’a nasip oldu. Yeri ve zamanı mı? Gayet isabetli bir zamanlama ve yer. Orası Sayın Haşim Kılıç’ın misafirhanesi değildir. Yapılan toplantı resmi bir toplantıdır. Bu nedenle de orada bulunanlar misafir değildir. Gerçek bir hukukçu duruşunun, hukukçu kökenden gelmeyen bir mahkeme başkanından gelmiş olması da umarım hukukçu kökenli olan bütün hukukçulara örnek olur.
A.B. (Hakim):Yargı kendini savunuyorsa ‘sorun var’ demektir Bir ülkede yargı kendini savunur ve hukuk hatırlatmak zorunda kalıyorsa o ülkede sorun vardır. Hukuk devletinin egemen olduğu bir ülkede mahkeme başkanlarının bu şekilde konuşması yadırganır, doğru karşılanmaz. Ancak siyasetçilerin hukuktan nefret ettiği, hakimlere ağzına geleni söyledikleri bir ülkede bir mahkeme başkanının sözlerine karşı çıkmak, yanlış yapıyorsun demek de mümkün olmuyor. Bir ülkenin başbakanının, sade bir vatandaştan daha fazla ayrıcalığı yoktur bir hukuk devletinde. Ancak bizim ülkemizde hukuk, güçlünün onayladığı şeyin adıdır. Hukuk güçlünün aleyhine olduğu anda o hukukun yok edilebilmesi, yeniden dizayn edilmesi milli irade saptırması altında mümkün olabilmektedir.
B.Y. (Cumhuriyet Savcısı):Yerinde ve zamanında açıklama AYM Başkanı Sayın Haşim Kılıç’ın açıklamaları son günlerde yargı üzerine yapılan eleştirilerden sonra meslektaşlarımızın yüreğine su serpen açıklamalar olarak görüyor, yerinde ve zamanında yapılan açıklamalar nedeniyle kutluyorum.
S.Ö. (Hakim):Hukukçu olmak isteyen, siyasetçi gömleğini çıkarsın ‘Başbakan, kitleleri ve kameraları karşısına alıyor ve “siyaset yapmak isteyen cübbesini çıkarır, siyasetini yapar” diye meydan okuyor.’’ Birisi de çıkıp, her fırsatta adeta hukuktan çok iyi anlarmış gibi ahkam kesmek yerine önce siyasetçi gömleğini çıkart, hukuk fakültesini bitir, gerekli staj vs. yap, ondan sonra bir hukukçu gibi davran derse ne olacak?
F.Ş. (Hakim):Açıklamaların çoğuna katılıyorum AYM Başkanı Sayın Kılıç’ın hangi saiklerle bu açıklamayı yaptığını bilemem; ancak (objektif) kuramsal hukuk yaklaşımı ve ülkemizdeki süregelen ve özellikle son yıllardaki mevcut hukuksal yetersizlikler ve yanlış yaklaşımlar bağlamında açıklamaların çoğuna katılıyorum... Misafirperverlik genel olarak, bireyler ya da aileler arasında geçerli olan insani tutum ve yaklaşımlar olup, 75 milyonluk ülkenin özellikle de adalet idesi bağlamındaki sorunlarında temel alınabilecek bir yaklaşım değildir.”
E.Ö. (Cumhuriyet Savcısı): AK Parti davasında da doğru bildiğini yapmıştı Haşim Kılıç, AK Parti kapatma davasında verdiği kararda siyasi davranmakla eleştirilmişti. Ancak doğru bildiğinden şaşmadığı için takdir görmüştü. Ne oldu da makbul olan, bir anda makbul olmamaya başladı. Sayın Kılıç’ı, doğru bildiğinden şaşmadığı için tebrik ederim.