İktidarın ödüllü madencisi
Soma’da meydana gelen ve resmî rakamlara göre 301 çalışanın hayatını kaybettiği maden ocağını işleten Soma Holding ile ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Taraf Gazetesi'nin haberine göre, 301 madenciye mezar olan ocağı işleten Soma Holding’in yaklaşık iki yıl önce TKİ tarafından ek iş verilerek ödüllendirildiği belirlendi. TKİ’nin bu kapsamda, 2012 yılında aldığı iki ayrı yönetim kurulu kararı ile, firmaya toplam 8.1 milyon tonluk ek rezervi işletme hakkını da ihalesiz olarak verdiği tespit edildi. Bu durum, firma ile AKP arasındaki ilişkilerin sorgulanmasına yol açtı. Firmaya verilen “ödül” gibi ek işin hikayesi şöyle:
13 MADDE GEREKÇE OLDU
Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), rödovans yönergesinin 13. maddesini dayanak göstererek çalışmalarından memnun kaldığı firmalara, “maden çıkarılan sahaya” komşu olan ocakların işletmesini de “ihalesiz” olarak verebiliyor. Bunun için, sadece yönetim kurulu kararı yeterli oluyor. Yani TKİ, A sahasını işleten firmaya, sözleşmesi tamamlanmadan uygun görürse diğer komşu sahaların işletilmesini de ihalesiz olarak verebiliyor. Madencilik sektöründe ise bu durum, “ödül” olarak nitelendiriliyor. Ek yatırım gerekmediği içinde, kâr oranı daha yüksek oluyor.
Soma faciasının meydana geldiği ocağı işleten Soma Holding de, bu kapsamda yani rödovans yönergesinin 13. maddesi çerçevesinde ek iş ile ödüllendirilen firmalar arasında yer alıyor. Soma Holding, 2012 yılına kadar, maden kazasının meydana geldiği Eynez Bölgesi ile Geventepe Bölgesi’ndeki madenleri işletti. TKİ; holdingin çalışmalarından memnun kalarak, 2012’de şirketin sözleşmeleri henüz sona ermeden, ek iki sahanın daha işletmesinin aynı firmaya verilmesini kararlaştırdı. Bu kapsamda TKİ 2012’de iki yönetim kurulu kararı çıkardı.
TKİ Yönetim Kurulu’nun 1 Mart 2012 tarihli ve 9/80 sayılı kararı ile İR:549 ruhsat nolu sahadaki 2 milyon 136 bin tonluk kömürün aynı şartlar altında Soma Holding tarafından işletilmesi öngörüldü. Firma kararın ardından, 2012 yılının Mart ayı ile 2013 yılının Nisan ayına kadar söz konusu bölgede hazırlık çalışması yürüttü. Ve bu çalışmaların ardından da, sahada kömür çıkarma işlemini başladı.
Yine TKİ, yönetim kurulunun 8 Kasım 2012 tarih ve 35/429 sayılı kararıyla, İR:549 ve İR:944 ruhsat nolu sahaların işletmesi de ihalesiz olarak Soma Holding’e verildi. Bu sahada ise 6 milyon ton kömür rezervinin bulunduğu bildirildi.
8.1 MİLYON TONLUK EK REZERV
Böylece, Soma’da iki ayrı saha işleten Soma Holding 2012 yılında alınan iki ayrı yönetim kurulu kararı ile ek iki sahanın da işletmecisi hâline geldi. Soma Holding’e, toplam 8.1 milyon tonluk ek rezervi çıkarma yetkisi verilmiş oldu. Holding, Soma’daki ilk işini 2005’te Geventepe’deki ocağın işletilmesi ile almıştı. Bu ocağın ardından holdinge yine Soma’nın Eynez bölgesindeki facianın yaşandığı sahanın işletmesi verildi. Bu saha ise Ciner Grubu tarafından işletiliyordu. TKİ’nin 2009’da aldığı karar ile, aynı saha Soma Holding’e verildi. Ek sahalar da, 2012 yılında alınan kararlarla verildi.
AKP ile SOMA HOLDİNG’İN BAĞI
Facianın ardından açıklamalarda bulunan maden işçileri, AKP’nin mitinglerine zorla götürüldüklerini öne sürmüştü. Bu durum Soma Holding ile AKP ilişkisinin sorgulanmasına yol açtı. Özellikle, şirketin genel müdürünün eşinin AKP’den Meclis üyesi olması bu konudaki iddiaları güçlendirdi. Soma Holding ile AKP arasında bağlantı kurulmasına neden olan iddialar şöyle:
» Şirketin Genel Müdürü Ramazan Doğru’nun eşi Melike Doğru, AKP Meclis üyesi görevini yürütüyor.
» Hükümet ile ilişkileri, Ramazan Doğru ve eşi üzerinden gerçekleştiriliyor.
» Enerji Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı ile ilgili tüm işlemleri Doğru Ailesi takip ediyor.
» Şirkette çalışacak olan kişiler, AKP’nin yerel yöneticilerinden gelen referanslar üzerine belirleniyor.
» Şirket ihalelerinin tamamını AKP hükümeti döneminde kazandı. Bu dönemde şirketin kazandığı ihalelerin rezerv değerinin 70 milyar lirayı geçtiği hesaplandı.
TKİ üretimi kısmış
Soma’daki facianın ardından gözler TKİ’nin, rödovans anlaşmalarına çevrildi. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğü’nün, rödovans karşılığında sözleşme imzaladığı firmalardan daha fazla kömür satın almak için kendi sahalarının üretimini bilinçli olarak düşürdüğü belirlendi. TKİ’nin bu durumu, “özel sektörün maliyetleri daha düşük” diyerek savunduğu kaydedildi.
Sayıştay Başkanlığı’na bağlı denetçiler TKİ’nin hesaplarıyla ilgili yaptığı incelemede rödovans sözleşmeleri konusunda ilginç tespitlerde bulundu. Buna göre, TKİ kendi ekipleri tarafından işletilen ocaklarda üretimi kısmamış olsaydı, her yıl binlerce ton kömürü kendi ocaklarından karşılamış olacaktı. Bu kapsamda yapılan hesaplamada, TKİ’ye bağlı işletmelerde 2009’da 247 bin ton, 2010’da 316 bin ton, 2011’de 290 bin ton kömür üretimi kısıldı.
Söz konusu kömürler de özel şirketlerden satın alındı. Böylece, devlet milyonlarca liralık zara uğramış oldu. Şirketler ise ek alımlarla daha fazla kazanç elde etti.
TARAF