Olay iddialara göre, 28 Şubat gece 03.00 sularında Akarbaşı Mahallesi, Şehit Güngören Bostan Sokak’taki AKP Seçim İrtibat Bürosu’nun kapısına “Hırsız var” yazısı yazılmasıyla başladı. Büronun bulunduğu sokakta gece devriyesi gezen polis ekipleri, kapıdaki yazıyı görünce büro çevresinde araştırma yaptı. Yine iddiaya göre, bu sırada büronun arka sokağından elektrikli bisikletle geçen Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi öğrencileri Can Dirlik ve Barış Bilecen polis ekiplerince durdurularak kimlik sorgusunun ardından gözaltına alındı. 

Yaşanılanları Barış Bilecen söyle anlatıyor: "28 Şubat gece saat 03.00 gibiydi. Ev arkadaşımla beraber sigara almaya gitmiştik. Yolda bir anda bizi polis ekipleri çevirdi. İlk başta resmi bir ekip arabası çevirmişti. Ardından 2-3 boya kutusu bulup, AKP Seçim İrtibat Bürosu vardı. Onun önüne getirdiler bizi. Ardından 10-15 tane sivil polis ekibi geldi bizim ile ilgili bir şey söylediler. Bunun ardından bizi gözaltına aldılar. Bir motorumuz vardı. onu da bağlayıp, el koydular. Ardından biz ifademizi verdik. Bizi 5-6 saat Güvenlik Şube'de tuttular. İfadeden sonra sabah bizi serbest bıraktılar." 

"Yaklaşık 2 hafta önce polisler evimize geldi. Kan örneğimizi alacaklarını söylediler. Bizde şaşırdık. Dedik nedir bu kan örneği? Dediler 'savcı kan örneklerinizin alınmasını istedi. DNA testi yapacağız.' O olayında yazılamayla ilgili olduğunu söylediler." diyen öğrenci Bilecen, Avukatımız bile bu olanlara şaşırdı. Çok ilginç bir şeyle karşılaştığını anlatan Bilecen, "Bu güne kadar ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyoruz. Avukatın söylediği, ' Bu tip davalarda bir Kabahatler Kanunu'ndan bunu bir cezası var. Bir mala zarar verilmişse bu malın bir tanzimi gerçekleştirilir. Bununla ilgili başka işlem yapılmaz.' Ama olayı soruşturan savcı olayı inanılmaz derecede büyütmüş. İlk başta herhangi bir delil göstermeden bizim hakkımızda bir iddianame hazırlamış bunu başsavcı vekili kabul etmiyor. Elinizde herhangi bir delil yoktur, diye. Bunun üzerine olayda gerçekleştirilen boya sprey boyanın çeşitli parmak izlerine rastlanmış. Bu parmak izlerinde bizim izlere rastlanmıyor. Daha doğrusu eşleştirme yapılamayacağı bunu da Ankara Kriminal Dairesi söylüyor. Bunun üzerine savcı yani bir dosya açıyor. Diyor ki: " Bununla ilgili kan örneklerini alın. DNA testi yapılması için. Olay mahalinde ter, kan vesaire ne bulmuşlarsa bunun üzerine bizden kanımızı istediler. Bizde şaşırdık, dedik ki ne yaptık acaba? Bu kadar büyütülen bir olay varsa, bir zarar bunun tanzimi gerçekleştirilir. İlk defa böyle bir şey başımıza geldi. Hukuk tarihinde de bir ilkle karşılaşılıyor." diye konuştu.

AKP'nin 12 yıllık döneminde her şeyle karşılaştıklarını söyleyen öğrenci, Bu olayın kendilerini çokta şaşırtmadığını ifade etti. Bilecen sözlerini şöyle tamamladı: 

"Şöyle bir durumda var: Yazıyı biz yazmasakta orada yazılan ifadelere katılıyoruz. Bir partinin aleyhine yazılama yapılıyor ve bununla ilgili olay büyütülüyor. Kriminal bir vakaya çevriliyor ve türlü türlü hukuksuz işler yapılıyor. Olay bu şekilde gerçekleşti. Savcının olayı çok fazla büyütüp, abartmasıyla 2-3 defa yeni dosya açmasıyla bizden kan örnekleri istediler. Kan örneğimizi verdik. Şuanda Ankara Kriminal Dairesi inceliyor." Bizim olayla bir ilgimiz yok. Ancak bu tip olmasa da bunun haricinde bir kaç defa Eskişehir Emniyet'i bizi tanıyor. Ben ÖDP üyesiyim bu tanınmışlıktan herhalde bizi olay mahallinin 2-3 sokak başka bir yer de çevirdiler, hani o yazıyı yazsak gam yemeyiz. Böyle bir durum da olmamasına rağmen böyle bir şeyle karşılaştık." 

CİHAN