AKP Adıyaman Millevekili Mehmet Metiner, bölge halkının devletten güvenlik talep ettiğini belirterek PKK'nın JİTEM'in rolüne soyunduğunu söyledi.

PKK'nın silahları marifetiyle bölge halkı üzerinde bir faşist rejim, baskı rejimi kurmaya çalıştığını dile getiren Metiner, "Biz çözüm sürecinin hatırına bugüne kadar PKK'nın HDP'nin bir takım şımarıklıklarına göz yummuş olabiliriz. Ama bundan sonra hiç kimse kusura bakmasın, bakıyorsa da baksın hiç kimsenin bu ülkenin sokaklarını, caddelerini terörize etmesine, sokakların terörize edilerek siyasi sonuçlar devşirmesine izin vermeyeceğiz. Bunun güvenlikçi politikalara dönmekle hiçbir ilgisi yoktur. Biz devletin bölgedeki baskısını ortadan kaldırdık, PKK'ya alan açmak için değil. PKK'nın JİTEM'den doğan boşluğu doldurması için JİTEM'i bölgeden çekmedik." dedi. 

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Metiner, HDP'yi eleştirdi. HDP'yi hedef göstermediklerini savunan Metiner, HDP Parti Meclisi üyesine yapılan saldırıyı kınadı. Hakaret diline karşı çıktıklarını ancak HDP'nin sabah akşam hakaret ettiğini ileri süren Metiner, hükümet hakkında konuşurken bin kere üsluplarına dikkat etmeleri gerektiğini savundu. 

Bir siyasal partinin arkasını silahlı güçlere dayanarak siyaset yapamayacağını belirten Metiner, HDP'yi PKK'nın arkasına sığınarak siyaset yapmakla suçladı. Çözüm sürecinin dün olduğu gibi bugün de ateşli savunucusu olduğunu dile getiren Metiner, çözüm sürecinin kendisi için olmazsa olmaz bir öneme sahip olduğunu kaydetti. Kamu düzeninin de olmazsa olmaz bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Metiner, güvenliğin olmadığı yerde demokrasinin olmayacağını kaydetti.

Kamu düzeninin tesis edilmediği yerde de çözüm sürecinin olmayacağını dile getiren Metiner, şöyle devam etti:

 "Biz çözüm sürecini niye istiyoruz; bu ülkenin sokakları, caddeleri, dağları şiddetten silahtan arınsın diye." Güvenliğe yaptıkları vurgunun güvenlikçi politikalardan yana oldukları anlamına gelmeyeceğini belirten Metiner, şunları söyledi: "1990'lı yıllarda bölge halkı devletten demokrasi talep ediyordu. Çünkü sadece bölgede değil Türkiye'de demokrasi eksikliği vardı. Ama şimdi bölge halkı devletten güvenlik talep ediyor. PKK'nın faşizme varan baskıları karşısında devlet güvenliği tesis etmek zorundadır. Çünkü bölge halkı PKK'nın faşizmine, baskısına karşı kendi devletinden kendi güvenliğinin sağlanmasını talep ediyor. Dolayısıyla güvenlik tedbirleri alıyor olmamız,  demokrasiye aykırı şeyler yapacağımız anlamına gelmiyor. Hiçbir özgürlükten geri adım atmayacağız. Güvenlik içinde demokrasi inşası AK Parti'nin temel anlayışını oluşturuyor. Güvenliğin olmadığı yerde demokrasinin de olmayacağını herkesin bilmesi gerekiyor. PKK; OHAL vardı kaldırdık, JİTEM vardı kaldırdık ama PKK JİTEM'in rolüne soyundu. PKK silahları marifetiyle bölge halkı üzerinde bir faşist rejim kurmaya çalıştı, baskı rejimi kurmaya çalıştı. O yüzden şuan bölge halkı yoğun bir biçimde kendi devletinden güvenlik talebinde bulunuyor, kamu düzeninin tesisini bekliyor.

 Biz çözüm sürecinin hatırına bugüne kadar PKK'nın HDP'nin bir takım şımarıklıklarına göz yummuş olabiliriz. Ama bundan sonra hiç kimse kusura bakmasın, bakıyorsa da baksın hiç kimsenin bu ülkenin sokaklarını, caddelerini terörize etmesine, sokakların terörize edilerek siyasi sonuçlar devşirmesine izin vermeyeceğiz. Bunun güvenlikçi politikalara dönmekle hiçbir ilgisi yoktur. Biz devletin bölgedeki baskısını ortadan kaldırdık, PKK'ya alan açmak için değil. PKK'nın JİTEM'den doğan boşluğu doldurması için JİTEM'i bölgeden çekmedik biz. Eğer PKK'da JİTEM gibi hareket etmeye başlıyorsa, başladıysa bunun için gerekli önlemleri almak hükümet olmanın gereğidir."

CİHAN