AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, değişimin karşısında dinlerin bile duramayacağını savundu. Halkın iradesinin dışındakilerin gayrımeşru olduğunu anlatan Ünal, "Değişimin karşısında dinler bile duramaz. İran'ı görüyorsunuz. Eğer değişime direnebilseydi İran direnirdi. Değişime direnmek yerine, değişimi doğru politikalarla yönetmeniz gerekir" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, memleketi Kahramanmaraş'ta Sütçü İmam Üniversitesi'nin 2014- 2015 Akademik Yıl açılış törenine katıldı. AK Partili Mahir Ünal, törende 'Demokrasi ve Toplum' konulu açılış konuşması yaptı.
Demokrasi kültürünün üretilmesi ve yaşatılması gereken yerin üniversiteler olduğunu belirten Ünal şunları söyledi:
"Baktığınızda monarşi, oligarşi ve demokrasi var. Birçok sistemden bahsedebiliriz. Monarşi, tek bir kişinin erki ve iktidarı elinde bulundurmasıdır, padişahlık gibi. Oligarşi, bir zümrenin veya grubun yönetimi elinde bulundurmasıdır. Mesela Suriye bir oligarşidir. Bir küçük azınlık yönetimi elinde bulunduruyordu, hala da böyle. Demokrasi ise halkın kendi kendisini yönetme iradesini elinde bulundurması. Şimdi o halde istisnai duruma halk karar vermiyorsa ve istisnai duruma bir grup veya zümre karar veriyorsa, o zaman karşınıza oligarşi çıkıyor. Milletin iradesinin dışındaki bütün iradeler gayri meşrudur."
'DEĞİŞİMİN KARŞISINDA DİNLER BİLE DURAMAZ'
Ünal, değişimin karşısında dinlerin bile duramayacağını anlatarak İran'dan örnek verip şöyle devam etti:
"Eğer değişime direnebilseydi İran direnirdi. Yani İran, kendi din yorumu ve anlayışını topluma endokrine edebilmek, enjekte edebilmek için inanılmaz kurumlar oluşturdu. Devrim muhafızlarından, Kudüs savaşçılarına kadar her türlü güvenliği almasına rağmen, bugün artık İran başka bir yere dönüştü. Değişimin karşısında duramazsın. Değişime direnmek yerine, değişimi yönetmek gerekir. Değişimi doğru politikalarla yönetmeniz gerekir."
HALKIN, MHP VE CHP'Yİ MECLİS'TE TUTMA NEDENİ
Milletin çözüm süreci boyunca MHP'yi, Cumhuriyet'in kazanımlarına sahip çıkması anlamında da CHP'yi mecliste tutacağını savunan Ünal, şöyle konuştu:
"Biz 2011'de seçmenin önüne yeni Anayasa fikriyle gittik. Millet, Anayasayı tek başına yapma yetkisini AK Parti'ye vermedi. Dedi ki 'Git Anayasayı şu, şu, şu siyasi partilerle birlikte yap. Bir mutabakatla yap Anayasayı.' Çözüm süreci devam ettiği sürece bu millet Milliyetçi Hareket Partisi'ni mecliste tutacaktır. Çünkü onu bir denge olarak görüyor. Sorunun çözümünde bir denge unsurunu olarak görüyor. Cumhuriyet'in kazanımlarına sahip çıkma adına da CHP'yi tutuyor. Yani bütün irrasyonelitesine rağmen diyor ki, 'Ben Cumhuriyet'in değerlerine ve kazanımlarına sahip çıkıyorum ve heba edilmesini istemiyorum' mesajını veriyor. Bugün artık biz şunu daha net görüyoruz ki devletin artık bir ideolojisi olmamalıdır. Kendi kaderine, kendi mukadderatına karar verecek olan; toplumsal egemenlik hakkını kendi eliyle, sandık üzerinde temsilcileri üzerinde kullanacak olan halktır. Halkın iradesi dışında her türlü irade gayrımeşrudur."
Mahir Ünal konuşmasını tamamlamasının ardından, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencisi Ali Varlo, Muhsin Yazıcıoğlu ölümünün neden aydınlatılmadığını sordu. Ünal devletin bu konuyu aydınlatmayla ilgili bir eksiği olduğuna inanmadığını söyledi.
Mahir Ünal'a konuşmasının ardından Rektör Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan tarafından plaket verildi.