Sözcü'den Saygı Öztürk'ün haberine göre, Zarrab’ın İs­viç­re­’den al­dı­ğı sa­at için sa­de­ce rüş­vet­ten de­ğil, güm­rük ka­çak­çı­lı­ğın­dan da yar­gılan­ma­sı ge­re­ktiği iddia edildi. An­cak mü­fet­tiş­ler ek­sik so­ruş­turma ya­pın­ca, Re­za 5 yıl ha­pis­ten kur­tul­du. Saa­te de el ko­nul­ma­dı.

Adı rüşvet skandalına karıştığı için istifa eden Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan, kendisine 700 bin liralık saat hediye etmekle suçlanan İranlı iş adamı Reza Zarrab ve kurye Murat Yılmaz hakkında Gümrük Bakanlığı müfettişlerinin “eksik işlem yaptığı” iddia edildi.. Kaçakçılık kanununa göre; saate el konulması, eski bakan, Zarrab ve Yılmaz hakkında hapis cezası gerekirken, bununla ilgili işlemin yapılmadığı öne sürüldü.. Bakanlık yetkilileri, Çağlayan, Zarrab ve Yılmaz’ı cezaevine girmekten kurtarma operasyonunu şöyle anlattı:

“SINIRDA İŞLEM YOK”
“Saat için 213 bin 300 lira ceza kesilince olayın kapatıldığı görülüyor. Oysa Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 3. fıkrasında ‘Yolcuların, beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyaları arasında veya taşıma araçlarında çıkan ya da başkasına ait olduğu halde kendi eşyasıymış gibi gösterdikleri eşyanın gümrük vergileri iki kat olarak alınır ve eşya sahibine teslim edilir. Gümrük vergileri ödenmediği takdirde, eşya gümrüğe terk edilmiş sayılır’ deniliyor.  Ancak saati getiren kurye Murat Yılmaz, sınırdan girişte gümrük işlemiyle karşılaşmadı.”

“5 YILA KADAR HAPİS CEZASI VAR”
“Bu durumun, Kaçakçılıkla Mücade Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan ‘Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan kişi, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır’ hükmüne göre değerlendirilmesi gerekirdi. Aynı kanunun 4. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ‘Bu kanunda tanımlanan suçların üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır’ hükmü uyarınca kurye Murat Yılmaz, Reza Zarrab ve saati alan Zafer Çağlayan yönünden değerlendirilerek soruşturmanın yürütülmesi ve sonucun savcılığa iletilmesi gerekiyordu.”

“O SAATE EL KONULMALIYDI”
“Aynı kanunun 13’üncü maddesinin 1. fıkrasında yer alan ‘Bu kanunda tanımlanan suçlarla ilgili olarak 26 Eylül 2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümler uygulanır’ hükmü çerçevesinde, saate el konulmalıydı. Gümrük Bakanlığı, Yılmaz, Zarrab ve Çağlayan’ı hapisten kurtardığı gibi ‘devlet malı’ olması gereken saate el koymuyor.”
Sözcü