Türkiye'deki üst düzey siyasilerin daha önce de Hocaefendi için ABD'de talepte bulunduğunu ama Obama'nın bunu umursamadığını belirten Yalçıntaş, "Daha önceden Türkiye'deki üst seviyedeki bazı siyasi kişiler, siyasi mevkide bulunan ilgililer, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanı Obama'dan şifahen bunu istediler. Bazı şeyler ileri sürdüler. ABD buna aldırmadı, lüzum görmedi, açıklama dahi yapmadan yapılan bu şifahi talebi görmezlikten geldi. Şimdi böyle yeniden bir talebin kabul edilme şansının ben çok yüksek olmadığını söylemek istiyorum." dedi.
Büyük Birlik Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nın düzenlemiş olduğu partiye katılım töreni Ataşehir'de düzenlendi. Törene Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel başkan yardımcıları ve parti teşkilatları ile çok sayıda vatandaşın yanı sıra Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ta katıldı. Tören sonrasında basın mensuplarının '14 Aralık Özgür Basın'a Darbe Operasyonu'nu ile ilgili soruları cevaplayan Yalçıntaş, operasyonun psikolojik etkiyle yapıldığını belirtti. Yalçıntaş, “Birincisi bu 14 Aralık Operasyonu başlarken 30 küsur kişi celbedilmişti, gözaltına alınmıştı ve ayrıca da çok büyük ithamlar, çok büyük iddialarla bu operasyon başlatılmıştı, fakat prosedür, dava yürürken, önce bunların bir kısmını serbest bıraktılar. Yani televizyonda, dizide senaryo yazan vesaire onları serbest bıraktılar. Sorgu safhasında da bir de bu gözaltındaki kimseleri serbest bıraktılar. Tutuklama talebi ile biliyorsunuz savcı mahkemeye sevk etti. Orada da yine tahliyeler oldu. Evet böyle çok büyük bir gürültü kopartacak operasyon halindeyken, ağır ithamlar ortaya konmuşken, sonunda, en son Zaman Gazetesinin sorumlusunu tahliye ederek sadece bazı polis memurlarıyla Samanyolu Televizyonu'nun sorumlusu tutuklama kararı çıkıyor. Yani görülüyor ki, böyle büyük manşetlerle, iddialarla ortaya çıkan böyle bir operasyonun daha çok anlaşılan psikolojik etkisi göz önüne alınarak başlatılıyor. Yoksa çok daha yakinen, ciddi bir inceleme yapılsa, baştan böyle gazeteler, televizyonlar basılarak insanlar alıkonulmaz. Nihayet hakimin takdirine en yakın tutuklama kararı verilebilecekler incelemeye tabi tutuluyor, onlar sevk ediliyor." dedi.
"Fethullah Gülen Hocayı bizim polis kuvvetlerimiz yakalayamayacağına göre, bir ecnebi devletin polisi, ilgili zabıtası yakalayacağına göre bu literatürde bir kırmızı bülten denilen bir belge, o ülkeye Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderilmeden nasıl yakalayacak. Daha önceden Türkiye'deki üst seviyedeki bazı siyasi kişiler, siyasi mevkide bulunan ilgililer, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanı Obama'dan şifahen bunu istediler. Bazı şeyler ileri sürdüler. ABD buna aldırmadı, lüzum görmedi, açıklama dahi yapmadan yapılan bu şifahi talebi görmezlikten geldi. Şimdi böyle yeniden bir talebin kabul edilme şansının ben çok yüksek olmadığını söylemek istiyorum. O yüzden diyorum yine kitle psikolojisine, sosyal psikolojiye yönelik bir siyasi propaganda operasyonu gibi gözüküyor bana. Amaç itibardan düşürmek, suçlu olmak, silahlı terör organı diye milleti ürkütücü, korkutucu bir takım kavramları ortaya atarak bir sosyal psikolojik baskı ve propaganda yapılıyor. Bana öyle geliyor, yani daha önce bu talep çünkü yapıldı. Belgelere falan belki dayandırılamadı ama ülkemizin en üst seviyedeki yöneticileri bunlar bu talebi yaptılar. Eğer oradan müspet cevaplar gelseydi zaten bir şeyler başlardı. Bir kovuşturma, bir operasyon başlardı. Ben buna fazla bir ihtimal vermiyorum, sadece psikolojik bir propaganda girişimi olarak bana görünüyor.”