Akşam Gazetesi'nin "YÖK'ten şok
genelge, Akademisyenlerin, izin almadan
sivil toplum örgütlerinde
yönetici olması yasaklandı.
Meslek örgütleri 'Muhalifler susturuluyor' diye ayakta." cümleleriyle balllandı ballandıra verdiği haber yalan çıktı.
YÖK başkanlığından yapılan yazılı açıklama haberin perde arkasını ortaya koydu.
İŞTE YÖK'TEN YAPILAN AÇIKLAMA:
Yüksek
öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı, üniversite öğretim elemanlarının 2547 sayılı
kanun hükümlerine göre, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında görev almalarının önünde herhangi bir engel bulunmadığını, üniversitelere gönderilen bununla ilgili yazıda, sadece, öğretim elemanlarının bu tür görev almalarının, 2547 sayılı kanunun 38. maddesine uygun yapılması hususuna dikkat çekildiğini bildirdi.
YÖK Başkanlığı, ''YÖK Başkan Vekili Prof. Dr.
İzzet Öz
genç imzasıyla gönderilen bir yazının üniversite öğretim üyelerinin örgütlenmesinin önüne engel koymayı amaçladığı ve çeşitli amaçlarla oluşturulmuş teşekküllere öğretim üyelerinin üye olmasının yasaklanmasının sağlanmaya çalışıldığı'' ifadelerine yer verilen haberle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Haberde yer aldığı gibi, bahsi geçen yazıda, öğretim elemanlarının, çeşitli kamu kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının
yönetim veya denetim organlarında görev yapmalarının ancak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 38. maddesine göre olabileceğinin belirtildiğine işaret edilen açıklamada, ancak, kuruma, aynı Kanun'un 36. maddesine göre
yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının, 38. maddede belirtilen koşulları yerine getirmeden bunu gerçekleştirdikleri şeklinde duyumlar geldiği belirtildi.
Yazının, öğretim elemanlarının görevlendirilmesinin ilgili mevzuat hükümlerine göre gerçekleştirilmesine dikkat çekilmek amacıyla yazılıp, üniversitelere gönderildiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi:
''
Üniversite öğretim elemanlarımızın 2547 sayılı kanun hükümlerine göre, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında görev almaları önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. İlgili yazıda sadece, öğretim elemanlarının bu tür görev almalarının 2547 sayılı kanunun 38. maddesine uygun yapılması hususuna dikkat çekilmiştir. Ayrıca, bahsi geçen haberde iddia edilenin aksine,
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'ndan
Anayasa'ya aykırı bir yazının üniversitelere gönderilmesi söz konusu değildir.''
Açıklamada, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 38. maddesine de yer verildi.
Söz konusu madde, öğretim elemanlarının; ilgili kurumlar ile kendisinin isteği, Üniversite Yönetim Kurulunun uygun görmesi ve rektörün onayı ile ihtiyaç duyulan konularda, özlük işlemleri kendi kurumlarınca yürütülmek kaydıyla, Bakanlıklarda, Silahlı Kuvvetler ile
Türkiye Bilimsel ve Teknik
Araştırma Kurumu,
Adli Tıp Kurumu, Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, kamu kuruluşlar ve kamu yararına çalışan kuruluşlar veya gerçek kişiler tarafından kurulan vakıflar ile kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kurumları ile kamuya yararlı dernekler ve bunların iştiraklerinde, araştırma-geliştirme kurumları ve diğer kamu kuruluşlarında geçici olarak görevlendirilebileceklerini öngörüyor.
Hüküm, aynı zamanda, bu şekilde görevlendirilenlerin (
Adli Tıp Kurumu ile vakıflarca kurulmuş hastaneler, sağlık merkezleri, sağlık ocakları ve gezici sağlık araçları hariç)
döner sermayeden yararlanamayacaklarını, ancak, ilgili bulunduğu yükseköğretim kurumlarındaki aylık ve diğer ödemeler ile öteki hakların devam edeceğini düzenliyor.AA
BU DA AKŞAM'IN YALAN HABERİ:
YOK HOCAM DERSİNE BAK
YÖK'ten şok genelge. Akademisyenlerin, izin almadan sivil toplum örgütlerinde yönetici olması yasaklandı. Meslek örgütleri 'Muhalifler susturuluyor' diye ayakta.
Türk Mühendis ve Mimar
Odaları Birliği'nden Türk
Veteriner Hekimleri Birliği'ne, Türk Eczacılar Birliği'nden
Türk Tabipleri Birliği'ne kadar birçok meslek kuruluşunun yönetim kademesinde yer alan akademisyenlere 'örgütlenme freni' geldi. Sadece bağlı oldukları üniversitelere bilgi vermeleri yeterli olan akademisyenler artık meslek kuruluşlarında görev alabilmek için izin almak zorundalar.
Rektörlere
17
Kasım'da YÖK
Başkanvekili Prof.
İzzet Özgenç imzasıyla gönderilen yazıda şöyle denildi:
'Çeşitli kamu kuruluşlarının veya meslek kuruluşlarının yönetim veya denetim organlarında görev yapmak üzere ilgili kurum hükümleri uyarınca görev alan üniversite öğretim elemanlarının bu görevleri yerine getirebilmeleri ancak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 38. maddesi kapsamında görevlendirilmeleriyle mümkün olabilecektir. Aksi takdirde 2547 sayılı YÖK Kanunu'nun 36. maddesi çerçevesinde görev yapan öğretim elemanlarının söz konusu kuruluşlarda görev yapmaları mümkün olmayacaktır. Bilgilerinize ve konunun üniversite öğretim üyelerine duyurulmasının sağlanmasını rica ederim.'
GEÇİCİ İZİN
Atıfta bulunulan 38. maddede ise 'Öğretim elemanları; ilgili kurumlar ile kendisinin isteği, üniversite yönetim kurulunun uygun görmesi ve rektörün onayı ile ihtiyaç duyulan konularda özlük işlemleri kendi kurumlarınca yürütülmek kaydıyla, bakanlıklarda, TSK ile
TÜBİTAK,
Adli Tıp Kurumu gibi kamu kuruluşları ve kamu yararına çalışan kuruluşlar veya vakıflar ile kamuya yararlı derneklerde geçici olarak görevlendirilebilirler' deniliyor.
Duyurunun ardından meslek kuruluşları harekete geçti. TMMOB (Türkiye Mimar ve Mühendisler Odalar Birliği) G enel Sekreteri Hakan Genç, bu duyurunun anayasa ve yasalar karşısında sorunlu olduğunu düşündüklerini belirterek YÖK Başkanı Yusuf
Ziya Özcan'dan randevu istedi. Ancak YÖK, acil istenen bu randevuya henüz olumlu
yanıt vermedi.
ANAYASAYA AYKIRI
TTB de yazı üzerine harekete geçirerek konuyu hukukçulara inceleterek gerekirse
dava açmaya hazırlanıyor. TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu, YÖK'ün yazısının anayasada belirtilen örgütlenme özgürlüğüne aykırı olduğunu dile getirerek 'YÖK'ün öğretim üyelerinin örgütlenme ve seçilme hakkını sınırlama yetkisi yoktur. Bu hukuki dayanağı olmayan bir yazıdır. Bu YÖK'ün örgütlenme özgürlüğüne müdahale etmesi anlamını taşımaktadır' dedi.
İŞTE LİSTEDEKİ AKADEMİSYENLER
YÖK'ün rektörlüklere gönderdiği yazıya göre halen çeşitli meslek kuruluşlarında yönetici olarak görev yapan akademisyenlerin bağlı bulundukları üniversitelerden izin almaları gerekecek. İşte bu isimlerden bazıları:
1-TMMOB Yönetim Kurulu 2. Başkanı
Oğuz Gündoğdu (İ. Ü. Jeoloji Bölümü)
2-Türk Diş Hekimleri Birliği Başkanı Murat Akkaya (
Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi)
3-Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Feride
Aksu (Ege Ü.
Tıp Fakültesi)
4-Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Mehmet Alkan (A. Ü. Vet. Fak.)
5-Türk Hemşireler Derneği Başkanı Saadet
Ülker (H. Ü.
Sağlık Bilimleri Fakültesi)
**
İcraatların sıkı takipçisi
Hükümetin zam,
özelleştirme,
ihale gibi uygulamalarına yönelik birçok meslek kuruluşu iptal davası açarken yaptıkları açıklamalarla en sert eleştirileri yöneltmişti. Kasım ve
Aralık 2008'de tüm Türkiye genelinde
ekonomik krizin faturasının çalışanlara kesildiği öne sürülerek gerçekleştirilen meşaleli yürüyüşlere öncülük eden kuruluşların başında TMMOB geldi. Yine 30 şehirde eşzamanlı eylemler düzenleyen TMMOB'un Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı 'AKP iktidarının ülkeyi sermayeye pazarlayan, yoksulları daha da yoksullaştıran politikalarının İslami gericileşme dalgasıyla paralel yürüdüğü' suçlamasında bulundu.
TMMOB Ankara
İl Koordinasyon Kurulu üyeleri geçen hafta hükümetin 2008 yılında sınıfta kaldığını söyleyerek yaptıkları eylemde ellerindeki kırmızı kartları hükümete göstermişlerdi. Hükümetin Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirlik ve Yeminli Müşavirlik Kanunu'nda değişiklik içeren tasarıya, 7 meslek örgütü sert tepki göstermişti.
Dilek GEDİK / ANKARA