Avrupa Parlamentosu’ndaki Hıristiyan Demokratlar grubunun gölge Türkiye Raportörü Sommer, iktidarın ‘yolsuzluk yok, darbe var' yaklaşımı için “Katiyen inandırıcı değil.” diye konuştu. İktidarı, Türkiye'yi AB'den uzaklaştırmakla itham eden Alman vekil, darbe iddiası için, “Bu bana gülünç geliyor.” dedi.
İşte Selçuk Gültaşlı'nın hazırlayıp sunduğu Avrupa Masası programında Sommer'ın yaptığı dikkat çeken açıklamadan ilgili bölümler:
S.G.: Türk gazeticiler olarak sürekli Hıristiyan Demokratların, Türkiye'nin AB üyeliğine taraftar olmadıklarını yazarız. Siz Hıristiyan Demokratlar grubunun gölge Türkiye raportörüsünüz. Türkiye'nin üyeliği konusundaki tutumunuz nedir?
HRİSTİYAN DEMOKRATLAR TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?
Sommer: Şahsi görüşüm şu ki önümüzdeki yıllar içinde Türkiye'yi üye yapmak imkansız görünüyor. Çünkü bu hükümet, siyasi AB'ye dahil olmayı, Avrupa değerlerini gerçekten istemiyor.
S.G: Fakat Türkiye üyelik için bütün kriterleri yerine getirirse o zaman Türkiye'nin üyeliğine 'tamam' diyecek misiniz?
Sommer: Tüm kriterleri yerine getirirse bu ülkenin AB'ye katılmasını engellememeliyiz.
''KRİTERLER YERİNE GELİRSE TÜRKİYE'Yİ ENGELLEMEYİZ''
S.G: Bu söylediğiniz şey çok ehemmiyetli.
Sommer: Fakat bu gerçekleşmeyecek.
S.G: Fakat ikisi farklı şeyler. "Bir ülke ne yaparsa yapsın AB'ye giremez" demek başka bir şey, "Kriterleri karşılarsa üyeliğini engellemeyeceğiz" demek başka bir şey.
Sommer: Evet doğru. Neden engel olalım ki? Türkiye gerçekten Avrupalı olmaya karar verirse, Avrupa değerlerini kabul ederse AB'ye üye olma şansı olmalı. Fakat nihayetinde AB üyesi ülkelerin parlamentoları ya da halkları oylama yapmak zorunda.
'TÜRKİYE'Yİ SEVİYORUM ANCAK HÜKÜMET HAKKINDA MUHALİFİM'
S.G: Sayın Sommer, Türkiye konusundaki açıklamalarınızı takip ediyorum. Bazen bunları gerçekten çok sert buluyorum. Türkiye'de şöyle bir eleştiri var: "Bazı Hıristiyan Demokratlar Türkiye'nin AB üyeliğine karşı değil de sanki Türkiye düşmanı gibi görünüyor." Siz Türkiye karşıtı mısınız yoksa Türkiye'deki siyasi hayat konusunda eleştirelmisiniz?
Sommer: Ben özellikle Türk hükümeti hakkında muhalifim.Hiçbir ülkeye karşı değilim. Bir ülke olarak Türkiye'yi seviyorum. Türkler oldukça canayakın insanlar. Türk yemeklerini beğeniyorum. Neden Türkiye karşıtı olayım ki?Fakat benim hükümetle ilgili sorunlarım var. Çünkü hükümet, ülkeyi geri götürüyor, AB'ye yaklaştırmak yerine uzaklaştırıyor.
S.G: Geçtiğimiz 17 Aralık'ta Türkiye, hükümetle ilgili çok ciddi yolsuzluk suçlamalarıyla birlikte uyandı. Hükümet bu yolsuzluk soruşturmasının bir yargı darbe olduğunu tezini ortaya attı. Brüksel'e gelip sizinle görüşen birçok bakanın yolsuzluk olmadığını fakat hüükmete karşı bir darbe girişimi söz konusu olduğunu anlattığını biliyorum.Hükümetin 'yolsuzluk yok, darbe teşebbüsü var' teorisini ne kadar inandırıcı buluyorsunuz?
17ARALIK YOLSUZLUK OPERASYONU
''BUNUN DARBE OLDUĞU İDDİALARI ÇOK SAÇMA VE GÜLÜNÇ''
Sommer: Katiyen inandırıcı değil. Saçma. Bu, kulağa çok saçma geliyor. Bunu ispatlayan deliller nerede? Hani nerede kanıt?Başkalarını suçlamak her zaman kolay bir yol olmuştur. "Biz böyle şeyler yapmayız. Bizler harika insanlarız." derler. Almanya'da söylendiği gibi, "Bakın bizim beyaz ceketlerimiz var.", "Ötekiler hükümet aleyhine çalıştı" derler. Bu bana gülünç geliyor.
S.G.: İktidar kanadında bu darbe tezi konusunda bir süreklilik görülüyor. Hükümet, Almanya'nın da yakından takip ettiği, bu sebeple Türkiye'nin iç işlerine müdahil olmakla eleştirildiği Gezi Parkı olaylarının da bir darbe teşebbüsü olduğunu iddia etti. Ve bazı protestocular aleyhinde hükümeti devirmeye çalışmak suçlamasıyla dava da açıldı. Gezi olayları hakkında neler düşünüyorsunuz?
S.G. Yolsuzluk iddialarının uygun bir şekilde hakkıyla soruşturulduğuna inanıyor musunuz?
Sommer: Hayır, katiyen inanmıyorum.
S.G.: Türkiye'de basın özgürlüğü konusuna gelecek olursak…Sizin de atıfta bulunduğunuz AB Komisyonu ilerleme raporunda bu hususta birçok eleştiri vardı. Bu mevzudaki düşünceleriniz neler?
''TÜRKİYE'DE ARTIK BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK''
Sommer: Türkiye'de artık basın özgürlüğü yok. Uzun bir zamandır yok. Dünyada hapisteki gazeteci sayısının en yüksek olduğu ülke Türkiye. Bu çok tehlikeli bir durum. Eğer siz basın özgürlüğüne müsaade etmiyorsanız, tüm vatandaşlarınızın ifade hürriyetine izin vermiyorsunuzdur. Bana göre Türkiye bir çeşit diktatörlüğe doğru gidiyor.
S.G.: Alman medyasında, Ankara'da yeni inşa edilen cumhurbaşkanlığı sarayı konusunda oldukça ilgi vardı. Bu konu Alman medyasında neden bu kadar merak uyandırdı sizce?
''BÖYLE BİR SARAYA GEREK VAR MI SORUSUNUN CEVABINI TÜRK SEÇMENİ SANDIKTA VERECEKTİR''
Sommer: Bu zamanda cumhurbaşkanı için böyle bir saray inşa etmek sıradışı. Sultanların saraylarına benziyor. İnşasına çok para harcandı. Bununla birlikte hükümet,sit alanını, ormanı tahrip etmekle suçlandı. Böyle bir şey Almanya gibi bir ülkede katiyen imkansızdır. Bence bu sebeple Alman medyası bu konuyla ilgilendi.
S.G:Alman cumhurbaşkanı nerede yaşıyor? Bir sarayı var mı?
Sommers: Evet, var. Alman cumhurbaşkanı Bellevue Sarayı'nda yaşar. Berlin'de tarihi, küçük bir saraydır. Burası Alman cumhurbaşkanının konutu olarak kullanılır.
S.G: Bir cumhurbaşkanlığı sarayınız var o zaman?
Sommer: Evet var fakat yeni bir tane inşa etmedik. Eskisini kullanıyoruz. Türk cumhurbaşkanının da zaten bir köşkü vardı. Evet, siyaset bazen masraflıdır ve cumhurbaşkanı ülkeyi temsil eder. Elbette bir köprü altında yaşayamaz. Lakin sorun, sarayının ne kadar büyük olacağı ve nasıl olacağı. Gerçekten de yeni bir cumhurbaşkanlığı sarayı inşa etmenin luzumü var mıydı?Elbette buna ben ya da Avrupalılar karar veremez. Bu konuda hüküm vermek, bir sonraki seçimde Türk vatandaşlarına düşer. Demokrasi bu şekilde işliyor.