Ankara Cumhuriyet Savcılığı, ASELSAN'da birbiri ardına yaşanan
intiharlara ilişkin şok bir karara
imza attı. Savcı,
Adli Tıp Kurumu'ndan
otopsi fotoğraflarını ve video kayıtlarını göndermelerini istedi.
Adli Tıp Kurumu'nun
şüpheli şekilde ölen ASELSAN mühendisleriyle ilgili hazırladığı otopsi raporları mühendislerle ilgili
soruşturmayı yürüten Ankara
Cumhuriyet Savcısı Murat Demir'i tatmin etmedi. Demir, ASELSAN mühendislerinin
ölüm sonrası ve otopsi fotoğraflarını Adli Tıp Kurumu'ndan resmen istedi. Karşılaştırmalı olarak fotoğrafları inceleyecek olan Savcı Demir kesin otopsi raporu için fotoğrafları da
İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderecek. Mühendislerin ölümüne ilişkin nihai sonuç İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda netlik kazanacak. Genel Kurul'dan çıkacak kesin karar soruşturmada
dava açılıp açılmayacağı konusunda belirleyici olacak.
ÜÇ ÜYE CİNAYET OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle intihar ettikleri iddia edilen ASELSAN mühendisleri Halim Ünsem
Ünal,
Evrim Yançeken ve Hüseyin Başbilen'in ölümleriyle ilgili Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmada yeni gelişmeler yaşandı. Soruşturma Savcısı Murat Demir, Adli Tıp'ın mühendis Başbilen için hazırladığı rapordaki otopside çekilmiş fotoğrafları istedi. Savcı Demir,mühendis Başbilen'in cesedinin bulunduğu tarihte,
olay yeri inceleme ekiplerince çekilmiş fotoğraf ve video kayıtlarıyla birlikte otopside çekilmiş fotoğrafları İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderecek. Genel Kurul'dan çıkacak karar, soruşturmanın tamamlanıp davanın açılıp açılmayacağını belirleyecek.
Fotoğrafların Genel Kurul'a gitmesinde Adli Tıp'ın on üyesinden yedisinin “intihar”, üçünün de “
cinayet” dediği otopsi raporunun etkili olduğu öğrenildi.
SORUŞTURMAYI DERİNLEŞTİRDİ
Daha önce mühendis Başbilen'in babası Vehbi Başbilen'in, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçe üzerine soruşturma derinleştirilmişti. Başbilen'in ölümünün arkasındaki sır perdesini kaldırmak için iki yıl boyunca olay yeri inceleme ekipleri, ASELSAN'da görevli askerî
personel ve Başbilen'in yakın çevresinin ifadesine başvurmuştu. Soruşturma Savcısı Demir de daha önce alınmış
tanık ifadelerini soruşturma dosyasına ekledi. Ayrıca ASELSAN'a yazı yazan
savcılık 3 mühendisin ölmeden önceki
iş yerine giriş çıkışlarını ve çalışmalarını sordu.Mühendislerin son bir haftalarını nasıl geçirdiğini inceleyen savcı, gerekli görürse tekrar tanık ifadelerine başvurabilecek. Bu arada Hüseyin Başbilen'in yanı sıra aynı yıl intihar eden mühendisler Halim Ünsem Ünsal ve Evrim Yançeken'in ailelerinin başvurusu olmadığı halde savcılık, Başbilen'in ölümü ile bağlantısı olabileceği ihtimalinden yola çıkarak otopsi raporlarını mercek altına aldı.
Et suyuyla suikast mümkün
Gazetemiz yazarı Gültekin Avcı'nın dünkü yazısında gündeme getirdiği “Beline et haşlama suyu şırınga ederler. 50 savcı ve adli tabip gelse ölüm sebebini bulamaz” iddiasını Adli Tıpçılar da kısmen doğruladı. Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr.
Hamit Hancı, otopsiyle ölüm sebebinin yüzde 100 oranında çıkarılamayacağını söyledi. Vakaların yüzde 3'lük kısmının otopsiyle veya adli tıp raporuyla açıklanamadığını hatırlatan Hancı, “Buna negatif otopsi denilir. Burada her türlü otopsi tekniği uygulansa bile yine de bir şeyler bulunamayabilir. Kayıtlara da ölüm nedeni tespit edilmedi şeklinde geçer” diye konuştu. Ancak Hancı, bele enjekte edilen şeyin ne olduğu saptanmasa bile
iğne izinin dikkat çekebileceğini sözlerine ekledi.
ÖLÜM SEBEBİ BULUNAMAYABİLİR
Adli Bilimler Uzmanı
Operatör Dr. Mehmet Görgülü, omuriliğe enjekte edilecek herhangi bir
yabancı maddeyle kişinin öldürülebileceğini kaydetti. Görgülü, “Haşlanmış et suyu içinde
hayvan DNA'sı var. Bunu insan DNA'sından rahatlıkla ayırt edebiliriz. Zor değil. Bunun dışında ölüm sebebi tespit edilebilir. Ama ölüme yol açan sebebi bulmak kimi zaman mümkün olmayabilir” dedi.