Henüz 13 yaşındayken babasının yanında aba sanatıyla tanışan 39 yaşındaki Hüseyin Gülegül, 26 yıldır, kendi kurduğu tezgahının başında aba dokuyor.
Selçuklu döneminden itibaren
halk arasında sıkça kullanılan aba, özellikle
Kahramanmaraş,
Gaziantep, Kilis,
Osmaniye,
Hatay ve
Adana yöresinin vazgeçilmez giysilerinden biriydi. Bugün unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri haline gelen abacılık sanatını yaşatmaya çalışan Hüseyin Gülegül, bu sanatı öğretmeye çalışıyor. Kahramanmaraş Belediyesinin açtığı aba kursunda eğitmenlik yapan Gülegül, bu sanata ilginin giderek azaldığından yakınıyor.
Abayı kültürel
kıyafet olarak nitelendiren Gülegül, "Bu sanatı n 6'ncı kuşak temsilcisiyim. Başta Kahramanmaraş olmak üzere civar illerde artık bu işle iştigal eden kimse kalmadı. Amacım bu sanatın yaşatılması ve gelecek kuşaklara da aktarılması" dedi.
Aynı zamanda
Kültür ve
Turizm Bakanlığı sanatçısı olduğunu ifade eden Gülegül, şöyle konuştu:
"Aba, geçmişte toplumumuzda çok kullanılan bir giysiydi. Alt ve üst olmak üzere 2 parçadan oluşuyor. Abanın özelliği kışın sıcak, yazın serin tutması. Ayrıca yağmur geçirmediği için de çok
tercih edilen bir giysiydi. En önemli özelliklerinden biri de
kuzu yününden yapılıyor olmasıdır."
Abanın değişik modelleri olduğunu kaydeden Gülegül, "Örneğin Kahramanmaraş'ta kırmızı aba, boz aba, ibrişimli kırmızı aba, güre ş abası, berti abası çok kullanılan çeşitlerdir. Abanın modeline göre 3 günde de yap ılanı var 3 ayda da yapılanı var" diye konuştu.
Gömme tezgah denilen el tezgahında abanın dokunduğunu belirten Gülegü l, bu tezgahın bugün kullanılan motorlu tezgahların atası olduğunu ifade etti.
Geçmişte toplumda hali vakti yerinde olan insanların ibrişimli kırmızı aba kullandığını, bunun zenginliğin simgesi olduğunu söyleyen Gülegül, "Garibanlar ise nakışsız ve motifsiz abayı tercih ediyordu. Böylece kimin zengin kimin fakir olduğu giydiği abayla ortaya çıkıyordu. Ekonomik durumu orta olan halk ise genelde motifi az olan abayı tercih ediyordu. Her motife '
sandık' ismi veriyoruz. Bir abada 9 sandık varsa bu çok zengin biri anlamına geliyor. Sandık sayısı arttıkça motif de artıyor. Böylece abanın değeri de artmış oluyor" diye konuştu.
En büyük hayalinin
atölye kurmak olduğunu belirten Hüseyin Gülegül, "Maalesef şu anda bunu yapacak gücüm yok. Kahramanmaraş Valiliğiyle görüşüyorum. Kredi imkanı bulabilirsem atölye oluşturarak bu sanatı daha uzun yıllar yaşatmak istiyorum" dedi.
Aba'nın
yurt dışından da büyük ilgi gördüğünü s öyleyen Gülegül, turistik olarak kırlent ve
yastık yüzleri yaptığını kaydetti.
Gülegül, bir abanın bugün 200 ile 3 bin TL arasında satıldığını sözlerine ekledi.
Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ise bu sanatın yaşatılması için yaklaşık 2 yıldır kurs açtıklarını, bugüne kadar 23 ki şinin aba sanatını öğrendiğini söyledi.
Poyraz, "Aba Ustamız Hüseyin Gülegül gerçekten bu işte çok maharetli. İstiyoruz ki abacılık hem şehrimizde hem de ülkemizde hak ettiği yere ulaşsın" dedi.
Belediye olarak bu tür sanatların ayakta kalması için
destek olmaya devam edeceklerini ifade eden Poyraz, geçmiş kültür değerlerinin gelecek nesillere ulaştırılmasında herkese görev düştüğüne dikkati çekti.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Seydi Küçükdağlı da Kahramanmaraş'a ve
bölge illerine özgü aba sanatının turizme önemli katkıda bulunacağına inandığı nı ifade etti.
Aba sanatının özellikle
yabancı turistlerin ilgisini çektiğini kaydeden Küçükdağlı, "Hüseyin ustamız aynı zamanda bakanlığımızın sanatçısı. Ona büyük destek veriyoruz. İnşallah onun yetiştireceği öğrenciler bu sanatın yaşaması na katkıda bulunacak" dedi.
AA