- 30'uncusu düzenlenen Abant Platformu, 11 maddelik sonuç bildirgesiyle sona erdi.
- Bildirgede Alevi ve Sünni vatandaşların, geleceği birlikte inşa etmesi adına önemli tespitlere yer verildi.
- "En önemli problemin geçmişte yaşanan çatışmalı tarihten kaynaklanan psikolojik ve sosyolojik travma."
- " Siyasi ve ideolojik tartışmaların inanç zeminine taşınmasının büyük bir yanlış."
- Ortak problemlerinin adalet ve hakkaniyetle çözülebileceği vurgulandı.
3 günlük toplantı sona erdi. Abant Platformu, 11 maddelik sonuç bildirgesinde Alevi ve Sünni vatandaşların problemleri hakkında önemli tespitlere yer verdi. İlk maddede geleceği birlikte inşa etmenin önündeki en önemli problemin geçmişte yaşanan çatışmalı tarihten kaynaklanan psikolojik ve sosyolojik travma olduğu vurgulandı.
Bildirgeye göre önemli bir problem de dini konularda dışlayıcı bir dilin hakim olması. Platform üyelerine göre dışlayıcı bir dil kullanmak problemleri daha da ağırlaştırıyor.
Platformda siyasi ve ideolojik tartışmaların inanç zeminine taşınmasının büyük bir yanlış olduğu vurgulandı. Bu çerçevede herkesin kendi inancını yaşamakta hür olması gerektiği belirtildi. Ayrıca kişilerin inanç ve ibadet farklılıklarının anayasal güvence altına alınması istendi. Farklılıklar bir kez daha zenginlik olarak yorumlandı.
Kararlardan biri de cemevleriyle ilgiliydi. Siyasilerin Cemevlerinin ibadethane statüsünü dini bir mesele olmanın ötesinde toplumsal bir öznellik talebi olarak ele alması gerektiği belirtildi. Ayrıca bildiriye göre Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi anayasal zorunluluk olmaktan çıkarılmalı.
Bildiride Diyanet İşleri Başkanlığı için özel bir bölüm açıldı. Bildirgede Diyanet'in tamamen bağımsız bir vakıf statüsünde olması görüşü ağırlık kazandı. Kimi katılımcılar ise Diyanetin tamamen sivil topluma bırakılmasını önerdi.
Ayrıca, alevi ve Sünnilerin ortak problemlerinin adalet ve hakkaniyetle çözülebileceği vurgulandı.
