Necati Şaşmaz’ı
Türkiye, ''
Kurtlar Vadisi'' dizisinde canlandırdığı ''
Polat Alemdar'' sayesinde tanıdı.
Dizinin milyonlarca fanatiği ''Polat''ın her şeyini ezberledi ama onu ete - kemiğe büründüren ''
Necati Şaşmaz’ın özel''i hep arka planda kaldı. Çünkü Şaşmaz, kendini olabildiğince geri plana çekti, gizledi...
''Cafe Sohbetleri''ndeki bu haftaki konuğumuz ''Polat'' kimliğiyle toplumun büyük bir kesimi tarafından ölesiye sevilen, belli kesimlerce de ''Polat, gençlere kötü örnek oluyor'' diye ha bire eleştirilen Necati Şaşmaz.
Şaşmaz ile ''Polat''ı, ''Kurtlar Vadisi''ni ve kendisini konuştuk. Beylerbeyi’ndeki Bosphorus Otel’deki söyleşimiz iki saate yakın sürdü.
Şaşmaz 4 saatlik uykunun ardından randevuya gelmişti ama belli ki bu ona yetmemişti. Bıraksak koltukta dalıp gidecekti. Şaşmaz’ın ''
Uykudan uyanmış, gözleri bir hoş'' hali aslında işime de geldi... ''Kurtlar Vadisi
Pusu''da yaşanacak müthiş sürprizi ağzından kaçırıverdi. Şaşmaz, sık söyleşi veren bir
yıldız olmadığı için sorulacak çok şey vardı, o nedenle de söyleşi bir güne sığmadı...
Hayatınız ''Polat''tan önce ve sonra diye ikiye ayırırsak kendinizle ilgili nasıl bir durum tespiti yaparsınız?
Polat olmadan önce daha kendime ait zamanım olabiliyordu. Programlarım kendime ait değil şu anda... Dizi hayatı dışında yine olabildiğince eski Necati olmaya çalışıyorum. Eski Necati d
erken kişisel değişim yaşadığım anlamına gelmiyor. Yapabildiklerimi yapmaya çalışıyorum.
Kendinizi bir anlamda Polat Alemdar’ın kollarına teslim mi ettiniz?
En basiti şu anda sizin karşınıza sekiz saat uyku ile gelmek isterdim.Ama çekim dolayısıyla 4 saatlik bir uykudan sonra buradayım ve umarım yanlış bir şey konuşmam.
İnşallah... Aralarında dizinizden ayrılanların da olduğu bir grup sizi, oyuncu olmadığınız yönünde ağır eleştirdi. Ama siz onlara o üslupta hiçbir yanıt vermediniz. Niye?
Sanırım hayata karşı serin bir duruşumuz var haklısınız. Bana o gün ''Oyuncu değil'' dediler. Bu beni rencide etmedi, rahatsız etmedi, beni daha çok
teşvik etti. Ben doğuştan oyuncu değildim. Hiç kimsenin olmadığı gibi. Ben bunun eğitimini de almamıştım ki ilk günden başrol oyuncusu olarak seçilmiştim. Evet ''Çakır'' ve birkaç kişi daha ön plandaydı ama başrol oyuncusu bendim ve elimden gelenin en iyisini yapıyordum. Bu dönemde tabii ki eleştiriler olacaktır. Ben de bunu göğüsledim ve daha iyisini yapabilmek için hep çalıştım. Ama Türkiye’deki konservatuvarlarda eğitim alanların benim kadar iyi bir
öğretim kadrosuna sahip olduğunu sanmıyorum. Bizim oyuncu kadromuzda çok değerli oyuncular ola geldi bugüne kadar... Her biriyle oynadım. Bunlardan bazıları bana öğretmeyi, bazıları öğretmemeyi seçseler de ben öğrenmeyi hep seçtim.
Öğretmeyi seçenler kimler?
İsimleri söylemek zorunda mıyım?
Öğretmemeyi seçenleri sormadım dikkat ederseniz?
Teşekkür ederim ben onu soracaksınız diye bekledim.
Ama konsantre olmuşsanız onları açıklayıp, rahatlayın?
Sorunun başı ''Sizin oyunculuğunuzu eleştirdiler'' olunca... Öğretmeyi seçenler... İlk dönemlerde bizim ''Deli Hikmet''imizi oynayan
Erdem Erguney arkadaşım vardı. Sonrasında Osman Wöber vardı,
Sönmez Atasoy oldu. Çekim aralarında rahmetli
Baykal Saran’dan, yine rahmetli
Zekai Bey vardı. Birisi ''Akrep Bekir''i oynuyordu, diğeri ''Hüsrev Ağa''yı oynuyordu.Çok
yardım almışımdır onlardan.
''Polat''a oyunculuk konusunda yardımcı olmayanlar erken mi öldü?
Yok... Geç ölenleri de vardı...
Vadi''deki ölümlerin Necati Şaşmaz’a oyunculuk konusunda yardım edip etmemekle bir ilintisi yok yani?
Dizide beşinci yılım neredeyse. Konservatuvarda bile oyunculuğun eğitimi dört yıl.. Bugün bana aynı şekilde eleştirilerde bulunsalar sanırım o dönemdeki gibi aynı serinkanlılıkta olmam... Çünkü ben o zaman
evet oyuncu olmaya çalışıyorum diyordum. Şimdi iyi bir oyuncu olmaya çalışıyorum diyorum. Ve şunu da ekliyorum. Fazla mütevazi olmak ekabirliğin başka bir yüzüdür aslında. Ben fazla mütevazi olmak da istemem. Evet, ben bir oyuncuyum... Ama iyi oyuncu olmaya çalışıyorum. Bunu da inkar edemeyiz. Beş yıl önemli bir süreç.
Buna rağmen yine de oyunculuğunuzu eleştirenlere vereceğiniz yanıt nasıl sertleşecek. Memati ve ekibinizi mi göndereceksiniz eleştirenlerin üstüne? (Kahkahalar)
Yok estağfurullah, öyle değil tabii... Daha iyisini yaptığım bir işle onlara yanıt verebilirim.
ÇOCUKTAN HAYAT DERSİ
''Kurtlar Vadisi Terör''le yaşadıklarınız sizi psikolojik olarak yıprattı mı? Çünkü o dönemde okullarda peş peşe yaşanan şiddet olaylarından tutun, bazı suç örgütlerinden sizden esinlenerek o işlere kalkıştıklarını açıklayanlar da oldu?
''Kurtlar Vadisi Terör'' yasaklandığı gün yaşadığım bir olayı anlatayım. 6 yaşındayken bir çocuk ateş varken tandıra düşmüş. Kolları ve bacakları yanmış ve kesilmek zorunda kalmış... O çocuk o gün bize geldiğinde 11 yaşındaydı. Tabii çocuk büyümüş, kemikler uzamış, birçok sıkıntı yaşamış... Benimle görüşmek için şirketimize geldi, oturduk. Çay söyledim. Çay geldi. Sonra
Allah kahretsin ne yaptım ben dedim.
Çocuk şekeri nasıl karıştıracak, nasıl içecek? Şekerini atıp, karıştırdım çayını. İçirmeye kalktım, ''Ben içerim abi'' dedi, durdum. Elleri yok, nasıl içecek? İki kolu arasına bardağı sıkıştırıp, ağzına götürdü ve içti... O tablo beni müthiş etkiledi. Lütfen dedim, hayatında boşa yaşıyorum deme. Çünkü şu anda bana çok büyük bir şey öğrettin. Elin, kolun kesilse de, olmasa da hayata karşı dik durmayı öğrettin bana. O arkadaşı gönderip, yukarı çıktığımda ''Kurtlar Vadisi Terör''ün kaldırıldığı söylendi. Ve arkadaşlara dedim ki hayata karşı dik duracağız. Ben az önce aşağıda bunu öğrendim.
KÖSTEBEK SÜRPRİZİ
Beş yıla yakındır ''Polat''ı oynuyorsunuz. Başka bir proje için kamera karşısına geçtiğinizde ''Polat'' kimliğinden kolay kolay kurtulabileceğinizi düşünüyor musunuz?
Kurtlar Vadisi Pusu, gidebildiği kadar gider. Daha sonrasında arada filmler yapmayı düşünüyorum. ''Polat''tan başka bir karaktere geçiş için... ''Yapıştı'' denilen rolü ve ismi aşmak için gerekli çabayı da göstereceğime inanıyorum. Beni oyuncu olmadığım konusunda hâlâ eleştirebilen insanlar o zaman görecekler ben oyuncu muyum, değil miyim?
Oktay Kaynarca, ''Çakır''dan sonra başka karakterler de oynadı ama hepsini ''Çakır'' gibi oynadı...
Ona hiçbir şey diyemem. Ben birçok oyuncu görmüşümdür. Onları dizilerde ya da filmlerde severek seyretmişimdir. Ama kafamda hep o rolde kalmışlardır. Polat olmayı bence daha iyi bir proje, daha iyi bir
senaryo ve daha iyi bir oyunculukla aşarım...
Bu seride ''Polat''ın güveneceği adam kalmadı dizide. Eskiden Selçuk Yöntem’in oynadığı karakter gibi başı dara düşünce sırtını dayayacağı adam kalmadı. Köstebekler sardı Polat’ın etrafını. Abdülhey bile sattı onu...
Etrafımdaki insanların her birinin köstebek çıkması konusunda süprizimiz var.
Neler?
Abdülhey’in aslında bütün bunları Polat adına yaptığı ortaya çıkacak.
İki taraflı ya da karşı casusluk durumu yani?
Evet...
İki kişinin bildiği sır değildir
''Abdülhey''in ''Polat''a karşı operasyonu, aslında ''Polat''ın kendisinden istediği karşı ajanlık hizmeti olarak yaptığının anlatıldığı bölüm bu
akşam ya da haftaya ekrana geleceği için Şaşmaz, ''Bunu şimdilik yazma'' dedi ama üzgünüm. Çünkü, ''Kurtlar Vadisi'' der ki, ''İki kişinin bildiği sır değildir''...
Ali Eyüboğlu- MİLLİYET