Cumhurbaşkanı Gül,
Vatan Yazarı
Mustafa Mutlu'nun köşesinde yer alan 'Cumhurbaşkanı için kapatılan yolda annesini kaybeden adam!' başlıklı yazı ile ilgili olarak
Twitter hesabında şunları yazdı.
"Bugün gazeteleri okurken, Vatan Gazetesi'nde Mustafa Mutlu Bey'in köşesininde yer alan bir habere çok üzüldüm.
Habere göre İstanbul'da bir vatandaşımızın
hasta annesi, yolların kapatılması nedeniyle hastaneye yetiştirilememiş ve yolda
vefat etmiş.
Her şeyden önce annesini kaybeden vatandaşımıza
başsağlığı diliyorum. Merhumenin mekanı
cennet olsun, geride kalanlara
Allah sabırlar versin.
Haberde yolların benim geçişimden dolayı kapatıldığı belirtilmiş ancak bu doğru değil.
Vatandaşımıza göre olay 8 Ekim günü 18-19 saatleri arasında Levent-Zincirlikuyu civarında olmuş ki ben o saatlerde Tarabya'da ofisimdeydim.
8 Ekim
Cuma günü en son saat 14:30 civarı cuma namazını
Dolmabahçe Camii'nde kıldıktan sonra, sahil yolunu kullanarak Tarabya'ya döndüm.
Bu vesile ile bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hangi şehirde olursa olsun geçişlerim sırasında trafığin aksatılması konusunda çok hassasım ve bu konuda çok açık talimat verdim.
Talimatım; trafik akışının mümkün olduğunca yollar kapatılmadan, ama asgari güvenlik tedbirleri de alınarak devam ettirilmesi şeklindedir."
Mustafa Mutlu'nun köşe yazısında yer alan okur mektubu ise şöyleydi:
Cumhurbaşkanı için kapatılan yolda annesini kaybeden adam!
Yıllardır
cumhurbaşkanı, başbakan gibi devlet adamları geçecek diye kesilen yollarda, saatlerce trafikte bekleşen insanların ruh hallerini yansıtmaya çalıştım...
Dün öyle bir e-
posta aldım ki; salya sümük ağladım...
Konuyu hiç uzatmıyorum ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın bilgilerine sunuyorum:
***
"Sayın Cumhurbaşkanım
Babamı kaybedeli on yılı aşkın bir süre oluyor. Anneciğimle birlikte göğüs geriyorduk hayatın zorluklarına...
Annem, 08.10.2010 Cuma günü saat 18:00'de fenalaştı. Cuma günü olduğu için haftalığımı yeni almıştım, param vardı yani; taksiye atladığımız gibi hastanenin yolunu tuttuk.
Levent'ten
Zincirlikuyu Mezarlığı istikametinde trafik adeta kilitlenmişti. Ne gidecek bir yol, ne de
yardım isteyecek bir polis vardı...
Sizin aracınızın geçeceği güzergaha çıkan bütün yollar, bütün şeritler trafiğe kapatılmıştı. On binlerce, belki yüz binlerce insan, sizin geçmenizi bekliyorduk...
Anneciğim kollarımda yarım saat Kelime-i Şahadet getirdikten sonra can verdi.
Benim için, saat 19:00'da hayat durdu...
Son nefesimi verene kadar sizi hiç unutmayacağım."
***
Sayın
Abdullah Gül...
Bu e-posta'yı bana gönderen okurumuzun adı, Ahmet Ertaç...
Elektronik posta adresi:
[email protected]
Umarım; bilmeden, istemeden kahramanı olduğunuz bu hazin öykü için kendisine söyleyecek bir şeyler bulursunuz...