(...)Kulislerde konuşulanlara göre bir süre önce
İstanbul Beyoğlu'ndaki 360 Restoran'da Prof. Dr.
Süheyl Batum hocayla bir yemek yedi. Ve açık açık "Gel genel başkan ol" önerisi yaptı. Ama boşuna... Batum önünü göremediği için, "Şimdilik düşünmüyorum" diyerek kapıyı kapatmadan "
Hayır" dedi. Ama yılların kurt politikacısı
Cindoruk, bu fırsatı kaçırmadı: "Yahu, o zaman niye televizyonlara sık sık çıkıp lider gibi konuşuyorsun?"
Belki de aynı günlerde bir başka mekânda DP için çaba harcayan bir isim daha vardı;
Mesut Yılmaz... Yılmaz, bir araya geldiği
Abdüllatif Şener'e şöyle diyordu:
"Sayın Şener gelin DP'ye eşbaşkan olun..."
Teklif ilginçti ama asıl ilginç olan Şener'in cevabıydı: "Sayın Yılmaz, kaç eşbaşkandan biri olacağım..."
Konuşma orada bitti mi yoksa onlar da "Yahu biz neden
AK Parti karşısında etkili bir
siyaset üretemiyoruz" üzerine çeşitlemeler yaptılar mı bilmiyorum. Bildiğim tek şey, içinden geçtiğimiz süreçte
küçük partilerin işi gerçekten zor ama ANAP'lıları bile içlerine sindirmeyen DP'nin işi daha da zor.
Buna bir de tabandan yükselen "Bizi ancak
Tansu Çiller kurtarır" sesleri eklenince, aklıma, bugün yüzde 1'lerde dolaşan DP'yi yüzde 4'lere çıkartan Süleyman Soylu'ya parti büyüklerinin yaptıkları geldi.
Ve Orhan Veli'nin o güzel şiirini hatırladım: "Yazık oldu Süleyman Efendi'ye..."