Adalet Bakanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, ''hükmün açıklanmasının geri bırakılması'' kurumunun,
batı ülkelerinin ceza hukuklarında 20. yüzyılın ortalarından itibaren yer aldığı belirtildi.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının Türk
Ceza Hukuku'na 2005 yılında girdiği anlatılan açıklamada, usul hukukuna giren bu konuda son olarak 5728 sayılı
Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla kısmi değişiklikler yapıldığı kaydedildi.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, öncelikli olarak kovuşturma evresinde
mahkemece bir hüküm kurulmasını gerektirdiğine işaret edilen açıklamada, bu hükmün, kanundaki düzenlemeye göre hukuki bir sonuç doğurmadığı ifade edildi.
Açıklamada, kurulan hükmün hukuki sonuç doğurup doğurmamasının belli bir süreye ve bazı ek şartlara bağlandığına işaret edilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması, mahkemece sanığın kişilik özellikleriyle duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiği anlatıldı.
Açıklamada, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinde tanımlanan bu düzenlemeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, sanığın beş yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulacağı da vurgulandı.
-''CEZA ERTELENEMEZ''-
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde mahkum olunan cezanın ertelenemeyeceği ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği belirtilen açıklamada, şu hususlara yer verildi:
''Denetimli süresi içinde
dava zaman aşımı durur. Denetim süresi içinde hükümlünün kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi halinde mahkeme geri bıraktığı hükmü açıklar. Ancak yine mahkeme, denetimli serbestlik süresi içerisindeki yükümlülükleri yerine getirmeyen sanığın denetim süresi içerisindeki hal ve davranışlarını göz önünde tutarak, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının
infaz edilmesine, seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya
hapis cezasının ertelenmesine karar verebilir.
Türk Ceza Kanunun 65. maddesinde düzenlenen af müessesesi, kamu davasını düşüren, hükmolunan cezaları bütün neticeleriyle ortadan kaldıran 'genel af'; hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son veren veya infaz kurumunda çektirilecek süreyi kısaltan ya da adli para cezasına çeviren 'özel af' olmak üzere ikiye ayrılır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi bir af değil, usul hukuku müessesesidir. Öte yandan, af niteliği itibariyle
uygulama bakımından hakimin takdirine bırakılmamıştır. Oysa ki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında kanunda belirtilen objektif ve sübjektif koşullar tam olarak gerçekleşse bile bunun uygulanması hakimin takdirine bırakılmıştır. Kaldı ki hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesinin uygulanabileceği hallerde, hakimin bu müesseseye başvurmayıp vermiş olduğu cezayı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesine göre ertelemesi de imkan dahilindedir.''
AA