Gültekin Avcı Başbakan’ın 3 gün önceki Adli kolluk yönetmeliğine yönelik sözlerini hukukla çürüttü. Avcı, vali ve emniyet müdürünün onayına mecbur bırakılan bir kolluğun, adli kolluk değil 'ak kolluk' olacağını iddia ederek, Başbakan'ın adli kolluk derken bile gayesinin, polis ve jandarmayı yargı kontrolünden kurtarabilecek bir formül olduğu kaydetti. Avcı, dünyada polisin görev ve işlemlerinin yargı denetiminden çıkarıldığı demokratik bir ülkenin daha olamayacağını belirtti.
İşte Gültekin Avcı'nın 'Gültekin Avcı'dan Başbakan'a adli kolluk cevabı' isimli köşe yazısı;
Adli kolluk gidiyor ak kolluk geliyor
Başbakan'ın 3 Şubat'ta 17 Aralık soruşturması üzerinden adli kollukla ilgili ilginç sözleri oldu.
İşte Başbakan'ın hukuk ve kanuna aykırı cümleleri ve cevaplarımız:
1- "Emniyette bazı polisleri toplayıp bunları adli kolluk gibi görevlendirip, 'git şurayı bas şunları topla gel' böyle bir şey olamaz."
CMK'ya göre savcı kolluk amirlerine talimat verebileceği gibi, onları atlayarak doğrudan ekiplere de talimat verebilir.
Çünkü CMK.161/5 gereği; cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk âmir ve memurları hakkında cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruşturma yapılır.
Dikkat edilirse kanun hem kolluk amirlerini hem de memurları adli görevde savcı yönetimine ve emrine tabi tutmuştur.
Çünkü polis ve jandarmanın amirleri de alt personeli de adli görevde savcıların maiyeti ve memurları durumundadır. Yukarıdan aşağıya tüm adli kolluk görevlileri savcıların emrine tabidir.
Yani kanun karşısında Başbakan'ın sözleri boştur.
2- "Hiçbir üstün astından haberi yok."
Zaten haberi olmak zorunda değil.
Bilakis olmamalı.
Çünkü adli soruşturma, savcının çalıştığı adli kolluk unsurları dışındaki tüm kolluk personeline karşı da gizlidir.
Ve Adli Kolluk Yönetmeliği 5. madde gereği; adli kolluk ancak adli görevlerin haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrindedir.
Ayrı bir teşkilat olarak çalışıyor
Adli görevde ise tamamen savcının memurudurlar. Nitekim tecrübeli eski İstanbul Em. Müdürü Hüseyin Çapkın "Bilgimizin olmaması normal, çünkü savcı adli soruşturmada çalıştığı birimi bloke eder" diyerek işi ve kanunu bildiğini göstermiştir.
3- "Kaldı ki dünyanın birçok yerinde zaten adli kolluk müessesesi de yok... Gerekirse bir adli kolluk kurumu kurarız, bu ya İçişleri Bakanlığı'na bağlı olur veya tamamıyla Adalet Bakanlığı'na bağlı olur."
Ve diyor ki Başbakan "Bu geçiş süreci bir defa valinin emir komutasında veya emniyet müdürünün emir komutasında olacak. Yazılı olarak oraya gönderilecek oradan bu iş yönetilecek. Vali ve emniyet müdürünün haberi olmadan asla adli kolluk görevi verilemez."
Zaten mevcut genel polis teşkilatı ve adli kolluk olarak kullanılan unsurlar bugün İçişleri Bakanlığı'na bağlı.
Adli kolluk demek, valiye ve İçişleri Bakanlığı'na bağlı olmayan, adı üstünde adli makamlara bağlı olan kolluk teşkilatı demektir.
Savcıya ait bir adli soruşturmada harekete geçmek için vali ve emniyet müdürünün onayına mecbur bırakılan bir kolluk, kuşkusuz adli kolluk değil 'ak kolluk'tur, siyasal kolluktur, emsali yoktur.
Ve Başbakan'ın dediğinin aksine adli kolluk teşkilatı pek çok ülkede vardır.
Kimi Türkiye gibi genel kolluk teşkilatı içinde faaliyet göstermekte kimi ise genel kolluk birimlerinden ayrı bir teşkilat olarak çalışmaktadır.
AB ülkelerinin pek çoğunda polis ve adli kolluk yani suç kolluğu İçişleri Bakanlığı'na bağlıdır.
Finlandiya, İspanya, Avusturya, Almanya, Fransa, İsveç, İtalya, İngiltere ve Yunanistan bu ülkelerden bazılarıdır.
Lakin İtalya'da savcılık adli kolluk üzerinde çok ciddi yetkilere sahiptir. Savcılık emrini ihlal ve ihmal durumunda doğrudan soruşturma açmakta ve gerektiğinde disiplin cezaları da verebilmektedir.
İtalya Anayasası'nın 109. maddesinde "Adli kolluk doğrudan doğruya adli makamların emrindedir" hükmü vardır.
Her bölgenin en üst dereceli adli kolluk amiri, savcının rızası olmadan azledilememekte ve başka bir göreve atanamamaktadır.
Pek çok ülkede var
AB ülkelerinden adli polisin Adalet Bakanlığı'na bağlı olduğu ülkeler ise Belçika, Danimarka, Hollanda ve Portekiz'dir.
Bu arada Danimarka'da İçişleri Bakanlığı bulunmuyor.
Portekiz'de tamamen başsavcılık otoritesine bağlı çalışan ayrı adli polis teşkilatı vardır. (Portekiz Anayasası m.126)
Nitekim ABD'de FBI da, iç istihbarat servisi olduğu kadar aynı zamanda Adalet Bakanlığı'na bağlı bir federal adli kolluktur. Belçika, Fransa, Hollanda, Lüksemburg, Polonya, Portekiz, İspanya gibi birçok Avrupa Konseyi üyesi ülkede, cumhuriyet savcısı, suç soruşturmasını başlatma, suç soruşturmasının kapsamını belirleme, suç soruşturmasını bizzat yürütme veya suç soruşturması sırasında hazır bulunma gibi yetkilerle donatılmıştır.
Anlayacağınız adli kolluk (suç kolluğu) kavramı Başbakan'ın söylediğinin aksine pek çok ülkede vardır.
Başbakan'ın adli kolluk derken bile gayesi, polis ve jandarmayı yargı kontrolünden kurtarabilecekleri bir formüldür.
Polisin görev ve işlemlerinin yargı kontrolünde olmadığı bir demokratik ülke yoktur.
Bu yazı hukuk ve kanun metinlerine göre yazılmıştır.
Lakin Başbakan neye göre konuşmaktadır onu bilmiyorum.