Türkiye Barolar Birliği aşkanı, "Arkadaşlarımız çılgına döndü,
uygulama hizmetten çok angaryaya dönüştü" dedi.
Maddi durumu iyi olmayanlara
avukat atanması düzenlemesini getiren
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) bütçesi iflas edince, avukatlar çareyi cübbelerini bırakmakta buldu. Türkiye
Barolar Birliği Başkanı
Özdemir Özok, kararın zorunluluktan alındığını kaydederken, "Meslektaşlarım çılgına döndü. Bu, hizmetten çok angaryaya dönüştü" dedi. Yeni CMK, maddi durumu uygun olmayanlara, barolar tarafından avukat
tayin edilmesi uygulamasını genişletmişti. Yasanın öngördüğü bu uygulama daha ilk günlerden itibaren "
ödenek yetersizliği" nedeniyle aksamaya başladı.
DURUŞMALARA GİRMEYECEKLER
Avukatların devletten alacakları 67 milyon YTL'ye ulaşınca baro başkanları geçen hafta sonu Ankara'da bir araya geldi. Bu toplantıda alınan kararlar bir bildiriyle dün kamuoyuna duyuruldu. Türkiye
Barolar Birliği'nin bildirisinde, CMK uygulamasından paralarını alamayan 17 bin avukatın,
Ağustos ayı başından itibaren duruşmalara girmemek de dahil olmak üzere bu hizmeti vermeyecekleri duyuruldu.
1 AĞUSTOS'TA BAŞLAYACAK
Bildiride, sorunun
Cumhurbaşkanlığı ve
Adalet Bakanlığı dahil tüm ilgili makamlarla millet
vekillerine sunulduğunu ancak çözüm alınamadığı hatırlatılarak şöyle denildi: "Meslektaşlarımızın büyük özveri ile yürüttükleri ve angaryaya dönüşen hizmeti bu koşullarda sürdürmeleri olanaksızdır. Bu nedenle, 1 Ağustos tarihinden başlayarak, sorun tüm boyutları ile çözülene kadar
Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamındaki tüm müdafi-vekil görevlendirmelerimizi durdurma kararı verdik."
ÖZOK: ÇILGINA DÖNDÜLER
Barolar Birliği'nin bu kararı, "avukatlar,
yasanın kendilerine verdiği görevi yapmıyor mu" sorusunu da beraberinde getirdi. TBB Başkanı Özdemir Özok, yapılan bu yorumun ilk bakışta doğru olduğunu anlatırken şöyle konuştu: "Hukukumuzda mecelleden kalan bir kavram var: Zorunluluk hali. Bu uygulama, avukatlar için hizmet vermekten öte bir angarya haline geldi. Anayasamız ve uluslar arası sözleşmeler angaryayı açık bir şekilde yasaklamaktadır. Arkadaşlarımız uzun süre bu hizmeti hiçbir
ücret almadan ve kendi ceplerinden para harcayarak uzun süre yürüttüler ancak sabırlar taştı. Baro başkanı arkadaşlarımız çılgına dönmüş durumda. Biz Barolar Birliği olarak
savunma hakkının kutsallığını hep ön planda tuttuk ama insanların, avukatların da insan olduğunu ve hakları bulunduğunu unutmamaları gerekir."
SORUMLULUK SİYASİ İRADENİN
Sorunun, zorunlu avukatlık düzenlemesini genişleten yasayı çıkarırken bunun kaynağını oluşturmayan siyasi iradenin tavrından kaynaklandığını söyleyen Özok, "Herkes kendince haklı. Bu iş Nasrettin Hoca hikayesine döndü. Onu dinlersen o haklı, bunu dinlersen bu haklı. Ama sorumluluk, bu yasa çıkarken bizim eleştirilerimize 'dereyi görmeden paçayı sıvıyorsunuz' diyenlerdedir" dedi