Türkiye'nin ilk post-
modern askeri
darbesi 28
Şubat'ın üzerinden 12 geçmesine rağmen süreçle ilgili ilginç ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Dönemin
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı
Bülent Orakoğlu, dönemin
Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı
Meral Akşener'in
Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın Emniyet ve İçişleri'ndeki ekibini
tasfiye etmek istediğini söyledi. Orakoğlu, buna karşı Ağar'ın Çiller'i 'Türkiye'de ciddi olaylar çıkartırım,
ülke kana bulanır" diye tehdit ettiğini söyledi.
AĞAR EKİBİNE TASFİYE
Yeni
Şafak'a konuşan Orakoğlu, 28 Şubat bildirisinin açıklandığı günlerde
Niğde Emniyet Müdürü görevinde bulunduğunu hatırlatarak Çiller ve Akşener'in kendisiyle görüştüğünü söyledi. Orakoğlu, 'Beni Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı yapmak istiyorlardı. Bana bu görevi, Ağar'ın İçişleri ve Emniyet'teki kadrolarını tasfiye etmem amacıyla
teklif ettiler, kabul ettim" dedi.
'AĞAR İSTEMEZ' DEDİM
O dönemde Adalet Bakanı Mehmet Ağar'la arası iyi olmayan Emniyet müdürlerinden biri olduğunu söyleyen Bülent Orakoğlu '
Tansu Çiller ve Meral Akşener görevi teklif ettiklerinde ben, Ağar'ın beni oraya getirtmeyeceğini söyledim. Zira Ağar, Çiller'i tehdit etmiş. (Ben Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olursam Türkiye'de ciddi olaylar çıkaracağını, ülkenin kana bulanacağını söylemiş. Şöyle yaptırırım böyle yaptırırım demiş)” şeklinde konuştu. Orakoğlu, Ağar'ın söylediklerini "Ben öyle duydum" şeklinde anlattı. Kendisinin İstihbarat Dairesi'nin başına getirilmesini Cumhurbaşkanı
Demirel'in engel olduğunu Orakoğlu şöyle konuştu:
DEMİREL ENGEL OLDU
'Akşener atama yazısını yazdım diyor ama ortada yazı yok. Meğerse İçişleri Müsteşarı
Teoman Ünüsan yazıyı tutuyormuş. Meral Hanım arıyor o yine göndermiyor. Niğde'den törenlerle ayrıldım, Ankara'ya geldim. Ama göreve başlatılmadım. Gerekçe de Cumhurbaşkanı Demirel'in beni Niğde'den almaması.' Orakoğlu atama gerçekleşmeyince Meral Akşener'in kendisine 'Ağar'ın kızı ölmüş, sen
başsağlığı dilememişsin, o yüzden kırgınmış' dediğini, Meclis'te Ağar'a 'Tekrar başınız sağolsun' dileklerini ilettikten sonra sonra göreve başladığını anlattı.
KÖSTEBEK'TEN HAPİS YATTI
Milli
Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat kararlarından 10 gün sonra, 10 Mart'ta göreve başlayan Orakoğlu, bu görevde üç ay kaldı. Batı Çalışma Grubu'nun ünlü darbe belgesini ve üst düzey bazı askeri personelin Almanya'da
PKK ile görüştüklerini ortaya çıkaran Orakoğlu, ardından görevden alınıp hapse atıldı ve ünlü '
Köstebek Davası'nın 1 numaralı sanığı olarak
hapiste yattı.
Darbenin asıl failleri
Ergenekon'da
Eski istihbaratçı Bülent Orakoğlu, 28 Şubat'ta öne çıkan isimlerin darbeyi yöneten asıl isimler olmadığını belirterek şöyle konuştu: '
Çevik Bir, 28 Şubat'ta kesinlikle işin başında değildi, kullanılan çok önemli bir piyondu. 28 Şubat'ı arka plandan yönetenlerin bir kısmı bugün Ergenekon
terör örgütü soruşturması çerçevesinde cezaevine atıldı veya
sanık durumuna getirildi. Ama tamamına ulaşılamadı. Yabancı bazı güçler ve ülkeler siyaseten yaptıramadıkları birtakım işleri darbe kargaşası içinde yaptırmış, istediklerini her zaman almışlardır. Her darbe sonrası yapılan işler ve düzenlemeler iyi incelenmeli. Bunların çoğu kamuoyundan gizli yapılmıştır' dedi.
Yargıya da sızdılar
Ergenekon
terör örgütünün karışık ve karmaşık bir yapısı olduğunu belirten 28 Şubat'ın yakın tanığı Bülent Orakoğlu, örgütün '
derin devlet' olarak görülmesinin hata olduğunu belirterek 'Böyle dersek
yabancı ülkelerin
psikolojik harekatlarına yem oluruz. Ergenekon 28 Şubat'tan sonra yapılandı. Ergenekon yargıya bu dönemde sızdı.
Çevik Bir'in öne çıkmasından rahatsız olan bir
komutan kesimi vardı. Atilla Ateş Paşa'nın gidip Reyhanlı'da Suriye'ye PKK ile ilgili çıkışının arkasında bu var.
YENİ ŞAFAK