İtalya'nın haftalık kadın dergilerinden "Diva e Donna"ya demeç veren
Mehmet Ali Ağca, "din değiştirip Katolik olduğunu bütün dünyaya göstermek istediğini" söyledi.
Yıllarca "milliyetçi-muhafazakar" diye tanımlanan Ağca,
mektupla verildiği belirtilen demeçte, 2007 yılında din değiştirip Katolik olduğunu ifade ederek, "Katolikliğe geçtiğimi tüm dünyaya göstermek istiyorum" dedi. Ağca, 2010 yılının
ocak ayında özgürlüğe kavuşmasının ardından ise Türkiye'yi terk etmek istediğini belirterek, "Türkiye'den göç edip kendime yeni bir hayat kurmak istiyorum. Katolik ve İtalyan bir nişanlım olmasını arzu ediyorum" diye konuştu.
"Diva e Donna" dergisi, kapaktan
anons ettiği özel demeci, Ağca'nın Katoliklik inancını benimsemesinde Karol Wojtyla adlı Polonyalı Papa İkinci Jean Paul'ün önemli rol oynadığına işaret eden bir başlıkla; "Wojtyla sayesinde din değiştirdim. İtalyan bir gelin arıyorum" başlığıyla yayımladı.
Franco Bucarelli'nin imzasıyla yayımlanan
röportaja, yaklaşık dört sayfa ayrıldı. Röportaj için kullanılan görsel malzemeler arasında, Ağca'nın demeci alan Bucarelli'ye hitaben kaleme aldığı İtalyanca mektuba da yer verildi.
Ağca'nın, el yazısıyla kaleme aldığı mektupta, kendisine yöneltilen sorulara madde madde
cevap vermesi dikkati çekti. "Üçüncü maddeyi" boş bırakan Ağca'nın kısa mektubunda şu ifadeler yer aldı:
"Sevgili dostum Franco Bucarelli... Yerel hükümetin hiçbir gazeteciyle görüşmeme izin vermemesinden dolayı üzgünüm.
1) Gelecek yıl özgürlüğüme kavuşacağım.
2) Nişanlım yok, kimseyle yazışmıyorum. Katolik ve İtalyan bir nişanlım olmasını arzu ediyorum.
3) ...
4) Roma'ya gelip, 20. yüzyılın en iyi insanı olan sevgili kardeşim Karol Wojtyla'nın mezarını ziyaret etmekten büyük mutluluk duyacağım. Ancak Türk hükümeti bana izin vermiyor.
5)
Kitap yazmıyorum.
6) İtalyan
hapishanelerinde bana iyi davrandılar. Türk hapishanelerinde de bana iyi davranıyorlar. Bu vesileyle, dünyanın en iyi ahlaki rehberi olan
Vatikan'daki herkese ve Papa Ratzinger'e (16. Benediktus'a) en iyi dileklerimi ve hürmetlerimi sunuyorum.
Mehmet Ali Ağca"
"BENİMLE YAZIŞACAK GENÇ İTALYAN KADIN ARIYORUM"
Yazışma yöntemiyle yapıldığı ifade edilen röportaj metninde ise Ağca'nın, 2007'de din değiştirdiği belirtilerek şöyle dediği belirtildi:
"Benimle yazışacak
genç İtalyan kadın arıyorum. 13
Mayıs 2007'de
İslam inancını reddedip Roma Katolik Kilisesinin müntesibi olmaya karar vermiş olduğum için, tabii ki Katolik bir kadın olmalı. Bu kararımı Vatikan yetkililerine de bildirdim. Burada ailem dışında bana hiç kimse yazmıyor. Dolayısıyla uzaktan da olsa, artık çok değişmiş biri olduğum için bana güvenecek bir kadınla
diyalog kurmaya şiddetle ihtiyaç duyuyorum. Adeta yepyeni bir insan haline geldiğimi söyleyebilirim. Her şey yolunda giderse, Türk adaletine de hesabımı tamamen ödememin ardından 18 Ocak 2010'da yeniden özgür bir insan olacağım. Dolayısıyla kendisiyle Katolik nikahıyla evlenebileceğim bir yoldaş bulmayı gönülden arzuluyorum. İşlediğim suçlardan tamamen pişman olsam da bu, hayatımın iğrenç biçimde çalınmış yıllarından kaynaklanan kederimi unutturmaya da yetmiyor."
Ağca'nın yine aynı konuyla ilgili olarak şunları dediği kaydedildi:
"Ancak çok dikkatli olup megaloman kadınların tuzağına da düşmemek lazım. Zira kriminal eylemleriyle tüm dünyada hazin biçimde ün kazanmış erkeklere ilgi duyan pek çok kadın var. Benim hayalim, mütevazı ve onurlu bir İtalyan kadındır. Ortak Katolik inancından hareketle, benim yeni yürüyüşüme ve dünyevi kurtuluşuma yardımcı olabilecek biri olmalı."
-"BİR GÜNLÜĞÜNE DE OLSA ROMA'YA DÖNMEK İSTİYORUM"-
Ağca, Türkiye'deki hapis cezasını tamamlamasının ardından, 13 Mayıs 1981'de suikast girişiminde bulunduğu Papa İkinci Jean Paul'ün kabrini ziyaret etmek için bir günlüğüne de olsa Roma'ya uğramak istediğini ifade ederek şöyle dedi:
"Bir günlüğüne de olsa Roma'ya dönmek, İkinci Jean Paul'ün kabrinde dua ederek, beni affettiği için kendisine bir evlat olarak duyduğum minnettarlığı göstermek istiyorum. Ondan sonra da İtalya'dan ayrılıp
yabancı bir ülkeye gideceğim. Zira Türkiye'den göç edip kendime yeni bir hayat kurmak istiyorum. Ülkeme yeterince problem yaratmış durumdayım."
Papa İkinci Jean Paul'ün kabrini ziyaret etme arzusunu, Roma Katolik Kilisesinin halihazırdaki lideri Papa 16. Benediktus'a, Vatikan Devlet Sekreteri (
Başbakan) Kardinal Tarcisio Bertone ve diğer Vatikan yetkililerine de mektup yazarak ilettiğini ifade eden Ağca, Aziz Petrus Meydanına tekrar dönmek istediğine de değinerek şu ifadeyi kullandı:
"Barışçıl biçimde o meydana yine geri dönerek, Katolikliğe geçtiğimi tüm dünyaya göstermek istiyorum. Bu güçlü arzumu Papa 16. Benediktus'a, Kardinal Bertone'ye ve diğer Vatikan yetkililerine de ilettim. Ancak şu ana dek hiçbiri bana
yanıt vermedi. Onların endişelerini de anlıyorum. Vatikan için muhtemelen ben halen Polonyalı Papa'yı öldürmeye kalkışmış biriyim. Ancak ben artık değişmiş biriyim, farklı bir insanım."
Röportajda, yabancı bir ülkede yeni bir hayat kurmasının kolay olmayacağını belirten Ağca, bu zorluğu Papa İkinci Jean Paul'ün ruhani inayetiyle aşacağına inandığını da savunarak şunları kaydetti:
"Türkiye'den göç edip kendime yeni bir hayat kurma arzusundayım. Mevcut kimliğimle bunun neredeyse imkansız olduğunun da bilincindeyim. Ancak Papa Wojtyla'nın göksel yardımına güveniyorum. Size
yemin ederim ki değiştim. Bunu, Roma'daki Rebibbia
Cezaevinde beni kucaklamış olan, beni kınayan tek söz söylemeksizin bana kardeş diye seslenmiş olan o harika
papaya borçluyum. O ses, o
jest, o anı benim kalbimde derin izler bıraktı. Benim bir insan olarak yeniden doğmama ve bir Katolik mümin olmama katkı sağladı."
"KİTAP YAZMA TEKLİFLERİNİ GERİ ÇEVİRDİM"
Ağca, 1981'deki suikast girişiminin arka planını aydınlatmak üzere kitap yazması için birçok
teklif almakla birlikte, bu tür önerileri kabul etmediğini de belirterek, "Aziz Petrus Meydanındaki suikast girişimine ilişkin tüm gerçeği anlatmak üzere kitap yazmam için pek çok teklif aldım. Ama tüm teklifleri kararlı biçimde reddettim. Zira geçmişi geride bıraktım, şu an için sadece geleceğimi inşa etmek istiyorum" dedi.
Ağca, "Kaldı ki Papa Wojtyla, -kendisinin özel sekreteri Kardinal Dziwisz'in kitabında da anlatıldığı üzere- benim o çılgın girişimimin ardında kimin olduğunu mükemmel bir şekilde anlamış ve benim elime silahı tutuşturanı da bağışlamıştı" diye yazdı.
Ağca, Türkiye'deki cezaevi koşullarını ise şu ifadelerle tasvir etti:
"Aşırı güvenlik önlemleri altındaki bu cezaevindeki tecrit ağırıma gitmiyor. Diğer mahkumlarla konuşmak da istemiyorum. Türkiye'ye iademden önce hapis yattığım İtalyan cezaevlerinde olduğu gibi burada da bana iyi davranıyorlar."
Röportajın altında imzası bulunan gazeteci Bucarelli ise Türk yetkililerinin Ağca'nın can güvenliği açısından tecrit yöntemine başvurduklarını kaydederek, diğer mahkumlarla temasa izin verilmesi durumunda Ağca'nın, din değiştirdiği gerekçesiyle öldürülebileceğini iddia etti.