Emekli
İstihbaratçı
Binbaşı Kemal
Şahin,
Dağlıca,
Aktütün ve Reşadiye'de olduğu gibi
Şemdinli saldırısından da ağır
ihmal kokuları geldiğini söyledi. Binbaşı Şahin, zorlama yorumlarla olayın izah edilmesi yerine sorumluların ortaya çıkması için etkin idari ve hukuki
soruşturma başlatılmasını istedi.
20 yıla yakın Doğu ve Güney
doğu'da
PKK'ya karşı mücadele eden istihbaratçı binbaşı,
Hakkari'deki saldırıda açık ihmal olduğunu ileri sürdü.
Genelkurmay'ın yaptığı açıklamaları tatmin edici bulmayan Şahin, toplumun kafasının karıştığını ifade etti.
"SORUMLU GENELKURMAY'DIR"
Şahin, son birkaç yılda benzer olaylar yaşandığını, bunun da kafalarda haklı olarak soru işareti oluşturduğuna dikkat çekti. Askerin yıpratılmamasını isteyen Şahin, bununla birlikte Genelkurmay'ın şüpheleri giderecek bir açıklama yapmasını, varsa sorumlularının cezalandırılmasını talep etti. Aktütün, Dağlıca, Reşadiye gibi saldırılarda yaşanan ihmali hatırlatan Şahin, "Genelkurmay'ın bunu açıklığa kavuşturması gerekir. Bunun için gerekli idari ve hukuki süreç başlatılmalı. Bizim bunları artık konuşmamız lazım. Ama bu konu asıl olarak Genelkurmay'ın işidir. Askeri yıpratarak olayın üzerine gitmek yanlış. Fakat Genelkurmay tatmin edici bir açıklama yapamadığı için bunlar her yerde konuşuluyor. Şu an halkın arasında dolaşan binlerce
emekli subay var. Bu şüpheleri görmemesi düşünülemez. TSK'nın bunun karşısında ısrarla suskun kalması doğru değil. Kafalarda şüpheler var.
Meclis Başkanı tarafından dile getirilen düşünceler toplumun bu yöndeki düşüncesidir." dedi.
"SALDIRI ERGENEKON İLE BAĞLANTILI"
İstihbaratçı Binbaşı, daha önceki pek çok saldırıda olduğu gibi
Gediktepe olayının zamanlamasının da dikkat
çekici olduğunu belirtti.
Saldırının
Anayasa değişikliği ile
Ergenekon davası gibi iç olaylarla ilgisinin olduğunu savundu. Bu konuda en
küçük bir kuşkusunun bulanmadığını kaydeden emekli binbaşı, "
Savaş askerlere bırakılmayacak kadar önemlidir. Bu olay da öyle. Sadece silahlı mücadele gözü ile bakılıp değerlendirilmeyecek çok boyutlu bir olay. Ergenekon ile bağlantılı. Bu konuda hiçbir endişem yok." dedi. Osman Öcalan'ın son açıklamalarını hatırlatan Şahin, şöyle devam etti: "Yıllarca dağda bulunmuş. Bu açıklamaları dikkate almak lazım. Bugün PKK'nın artık bir
taşeron örgüt olduğunu bilmeyen yok. Burada Öcalan'ı istedikleri gibi yönlendiriyorlar. Dış istihbarat örgütleri. Bu ülkede her bir adım atıldığında ülkenin değişik yerlerinde bombalar patlıyor,
baskınlar oluyor."
"HÜKÜMETİN GERİ ADIM ATMASINI SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Saldırıların hükümeti baskı altına almak için yapıldığını savunan
Kemal Şahin, "Kim yıldırılıyor? Siyasi
iktidar yıldırılıyor. Geri adım atması sağlanıyor. Bu klasik bir Ergenekon taktiğidir.
Cumhuriyet tarihinde hep böyle olmuştur. Onlara göre her şey elden gidiyor.
Yargı, dolayısıyla bürokratik
vesayet çözülüyor. Yargı ayağa kalkıyor. Bu ülkenin
insan hakları, evrensel hukuk standartlarını ve
demokrasi çıtasını yükseltecek son
Anayasa değişikliği gibi adımlar bunları rahatsız etti. Ortalama
Türkiye gündemini takip eden biri bunları çözebilir. Olaylar birbiriyle bağlantılı çünkü.
Hükümet, bunları biliyor ama provokasyonla önü kesilmek isteniyor." diye konuştu.
Şahin,
OHAL taleplerine de tepki gösterdi. 26 yıldır PKK terörüne karşı verilen mücadelenin silahla başarılı olamayacağının ortaya çıktığını hatırlatan Şahin, her şeye rağmen demokratik çerçevede mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Şahin, demokrasinin teröre karşı en etkili panzehir olduğunu söyledi.
Emekli istihbaratçı Kemal Şahin, 16 Mayıs'ta Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada bu yazın çok sıcak geçeceğini söylemişti.