Zorunlu askerliği kaldırın...
İş, “bizim ordu böyledir canım, kendini memleketin sahibi sanır” dalgacılığının çok ötesine geçmiş durumda.
Herhalde hepsi değil ama generallerin büyük çoğunluğu hastalanmış gibi gözüküyor.
Neredeyse her yıl yeni bir
darbe planı hazırlıyorlar.
Bizim bugün yayımladığımız
darbe planı, bugüne dek görülenlerin en kapsamlısı, binlerce sayfadan oluşuyor, her aşaması en ince ayrıntısına kadar hazırlanmış.
Birinci
Ordu’nun eski komutanı tarafından organize edilmiş.
Kara Kuvvetleri’ne bağlı dört ordu var biliyorsunuz,
Birinci Ordu, İkinci Ordu, Üçüncü Ordu ve Ege Ordusu.
Her yıl bu ordular, bir “düşman saldırısına karşı” zihinsel tatbikatlar yapıyorlar.
Orduların generalleri kendi aralarında toplanıyorlar, “en kötü senaryoyu” oluşturuyorlar ve bunlara karşı alınacak önlemlerde kimlerin hangi görevleri üstleneceğini, görevlerin nasıl dağılacağını belirliyorlar.
Bu “tatbikatların” amacı “düşmana” karşı alınacak önlemleri saptamak.
2003 yılında Birinci Ordu’nun generalleri de bu “tatbikatı” yapmak için toplanıyorlar.
Görüntüde düşmana karşı hazırlanacaklar.
Ama bu sadece “görüntü”, bu görüntünün arkasına saklanıp
darbe planları yapıyorlar.
Yapacakları darbe için 12 Eylül’ün darbe örgütlenmesini örnek alıyorlar.
İki aşaması var planın.
Birinci aşama “
sıkıyönetim” ilanını sağlamak.
Bunu gerçekleştirebilmek için “düşmanın” bile aklına gelmeyecek planlar hazırlıyorlar.
Bir tanesi Fatih Camii’nde bir
Cuma namazında
bomba patlatmak.
Bombayı nereye yerleştireceklerini belirleyen krokiyi çiziyorlar, bombanın yerleştirilip patlamasından sorumlu
personeli belirliyorlar, bomba patladığı sırada oluşacak vahşeti ve paniği “kayda alacak” kameraların konulacağı yerleri bile saptıyorlar.
Sonra
Beyazıt Camii’nde de bir bomba patlatacaklar.
Arkasından
Yunan Hava Kuvvetleri’yle çatışmalara girmeyi, bu çatışmada bir Türk jetinin “düşürülmesinin” sağlanmasını, bu sağlanmazsa kendi jetimizin bizzat kendi uçaklarımız tarafından düşürülmesini planlıyorlar.
Sıkıyönetim olsun da arkasından darbe yapılabilsin diye kendi uçağımızı düşürüp, kendi pilotumuzu şehit edeceğiz.
Bu nasıl bir kafa yapısı, nasıl bir
iktidar hırsı, nasıl bir gözüdönmüşlük...
Darbe planlarıyla her karşılaştığımda “hiç böylesini görmedim” diyorum, arkasından daha beteri çıkıyor.
Sıkıyönetimin ilan edilmesini sağladıktan sonra darbe yapacaklar.
Darbenin manifestosunu yazmışlar.
Darbeden sonra kurulacak kabinenin üyelerini belirlemişler.
Tutuklanacakların listelerini yapmışlar.
“Çok kan döküleceğine” baştan karar vermişler.
Hangi gazetecilerle
işbirliği yapılacağını isim isim sıralamışlar.
Görevden alınacak belediye başkanları ve yerlerine atanacak askerî personel bile belli.
Binlerce sayfa, “ıslak imzalar”, konuşma metinleri, patlatma krokileri, görevlendirilecek personel listeleri, bunların hepsini kayıtlara geçmişler.
Şimdi bir düşünün, bu adamlar “düşmana” karşı alınacak önlemleri saptamak için toplanıyorlar ve “düşmanla” ilgili hiçbir çalışma yapmayıp, “darbe” için bu ülkeye yapacakları “düşmanlıkları”, camileri bombalamayı, uçaklarımızı düşürmeyi planlıyorlar.
“Düşmana” karşı bir
hazırlıkları yok ama kendi ülkelerine “düşmanlık” için bütün hazırlıkları tamam.
Ve sürekli darbe hazırlığı yapıyorlar, en sonuncusu 2009 yılındaki
Kafes Planı’ydı, şu anda birilerinin de yeni planlar yapmadığından kimse emin olamaz.
Bu ordunun yapısını “radikal” bir şekilde değiştirmeden bu generallerin hastalıklarını iyileştiremeyiz, generallerin kendi ülkelerine “düşmanlık etmeyi” görev zannetmelerinin önüne geçemeyiz.
Bu binlerce sayfalık belgeden, bu generallerin ve subayların çok “boş zamanı” olduğu anlaşılıyor.
Gerçekten çalışacak, “boş zamanı” olmayacak, kendi ülkesine düşmanlık etmeyecek, “düşmana” karşı ciddiyetle hazırlanacak bir orduya ihtiyacımız var.
Zorunlu askerliği mümkün olduğu kadar çabuk kaldırıp, ordunun örgütlenme şemasını tümden değiştirmeliyiz.
Askerliği profesyonel ve ciddi bir meslek haline getirmeliyiz.
Yoksa biz bu “darbecilik” hastalığından arındıramayacağız bu orduyu.
Kendi ordumuz, kendi bombamızla bizi öldürecek.
Ve, hep bizi öldürmek için hazırlık yapacak.
AHMET ALTAN - TARAF