Havuz medyasının operasyonel manşetleri ile bilinen ve yalan haberleri sebebiyle çok kez tekzip yayınlamak zorunda kalan Sabah gazetesi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri için adaylığını koyan hâkim ve savcılardan bazılarını sözde "paralel" yaftasıyla manşete taşıyıp hedef gösterdi.
Karakter suikasti niteliğinde olan iftira içerikli habere sosyal medyada tepkiler sürerken, dikkat çekici eleştirilerden biri de Ahmet Hakan'dan geldi. Ahmet Hakan, " 'İşte paralelci yargıçlar' diye manşet atabilmek" başlıklı yazısında, "Nerede bu devlet? Nerede bu Bekir Bozdağ?" sözleriyle tepkisini gösterdi.
İŞTE O YAZIDAKİ İLGİLİ BÖLÜM:
"SABAH gazetesi, HSYK'ya aday olan bazı yargıçların fotoğraflarını basmış, üstüne de "İşte paralelci yargıçlar" manşetini atmış.
*
Eğer bu manşet haber doğruysa...
Durum vahim.
Eğer bu manşet haber yalansa...
Durum daha vahim...
*
Haber doğruysa...
Yani her biri yargının en önemli makamlarını işgal eden bu yargıçlar, gerçekten de "paralelci" iseler...
HSYK'ya seçilmeseler dahi "paralel bir örgüt"ün adamları ya da kadınları olmaya devam edecekler.
Bu durumda biz bu yargıçlardan nasıl adalet bekleyeceğiz?
Yazık değil mi bize, yazık değil mi topluma?
*
Haber yalansa...
Yani her biri yargının en önemli makamlarını işgal eden bu yargıçlar, "paralelci" falan değillerse...
Memlekette yayın yapan büyük bir gazete tarafından nasıl oluyor da "paralelci" ilan edilebiliyorlar?
Bu yapılan korkunç bir itham, korkunç bir yaftalama, korkunç bir iftira olmuyor mu?
Memleketin adalet dağıtan yargıcını "paralel örgüt elemanı" olarak sunmaya nasıl cüret edilebiliyor?
*
Nerede bu devlet?
Nerede bu Bekir Bozdağ?"
....