3 aydan beri Kürt sorunu tartışmaları yapılıyor. Türkiye’nin en hassas sorununun tartışmaya açılmış olmasını bile çok önemsiyoruz. Beklentimiz ortak aklın ortaya çıkmasıdır. Tüm yurttaşlarımızın özgürleşmesini istiyoruz. DTP başından beri hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir süreç görmek istemiştir. Üzüntüyle ifade etmek isterim ki bazı çevreler ve malum siyasi partiler ırkçılığa milliyetçiliğe gönderme yaparak süreci sabote etmeye çalışmaktadır. Hükümet bu karşı duruşun etkisinde kalarak savrulmuş, ırkçı kesimler karşısında tavizci davranmış ve barış umutlarının azalmasına neden olmuştur. Çözümün hak ve özgürlüklerin savunulmasında olduğunu unutmuştur. Sayın Öcalan barış umutlarının yeniden yeşermesine katkı sunarak 3 barış grubunun Türkiye’ye gelmesine öncülük etmiş, PKK de bu karara uyarak barışa katkısını göstermiştir. Burada Sayın Öcalan’ın rolü görülmüştür. Bunu her zaman söyledik. Barışa katkı sunmak için bir çaba içinde olduğunu da artık herkes görmelidir. Kürt sorunu elbette bir anda çözülmeyecek, adım adım ilerleyecektir. PKK lideri Sayın Öcalan bu zamana kadar sık sık barış gruplarını göndererek barış istemekteki samimiyetlerini ortaya koymaktadır. Ancak bugüne kadar devletin şiddet politikaları devam etmiştir. 29 Mart seçimlerinden sonra bir yandan PKK eylemsizlik kararı alırken, diğer yandan Kürt sorununu çözüm çalışmalarını da gerçekleştirdi. Ne yazık ki hükümet bunu değerlendiremedi. Açılım tartışmaları 7 aydır işleniyor. Ama hala tartışmaya başladığımız noktadayız. PKK İLK ADIMI ATTI PKK bugün yine ilk adımı attı. Devletin de operasyonları durdurması gerekiyor. Beklentimiz hükümetin, devletin yine aynı klasik “Teslim oldular, bittiler” mantığıyla yaklaşmamasıdır. 1999’da gelen barış gruplarının 15-20 yıl arası hapis cezasına çarptırılmalarının sonucu ağır olmuştur. O günden bugüne 20 bin insanımızın yaşamını yitirmesine neden olmuştur. O günlerden ders çıkartarak, aynı hataların tekrarlanmaması için herkes dikkatli davranmalıdır. Soruna defalarca denenmiş uygulamalarla bakmak çözüm getirmez. Geçmiş hatalardan ders çıkarmamız gerekiyor. Gelen barış gruplarının tutuklanmayacağını, sürecin aksamayacağını umut ediyoruz. Böyle bir tutuklamayı ne biz ne de halkımız kabul etmeyecekler. Eğer tutuklanmazlarsa neden geldiklerini iletebilmelerinin anlamlı olacağını önemle belirtmek istiyoruz.