Baran "bir adet beyaz Türkten, bir adet kara Türkten, bir adet entel Türkten, bir adet
emekli Türkten ve bir adet ev kadını Türkten oluşan bir
aile" diyerek kampanyayı tanımlıyor ve soruyor: “yüzde 46.6” isimli bir kardeşimiz yok muydu?
Tuğçe Baran'ın Vatan'daki yazısı:
Bizim yüzde 46.6 isimli bir kardeşimiz yok muydu?
Hürriyet’in yeni reklamı pek manidar! “Kavga etsek de biz bir aileyiz tıpkı
Türkiye’ye gibi” deyip bir adet beyaz Türkten, bir adet kara Türkten, bir adet entel Türkten, bir adet emekli Türkten ve bir adet ev kadını Türkten oluşan bir aile oluşturmuşlar. Manasızca
kavga edip birbirlerini aşağılıyorlar ama sonra aynı sofraya oturuyorlar vs vs. Tıpkı Türkiye gibi falan filan.
İyi güzel ama bizim bir de “yüzde 46.6” isimli bir kardeşimiz yok muydu?
Hani başında örtüsü olan? Hani bazılarımızın sinirini hoplatıp duran?
Ailenin yarısını oluşturmaları gerekmiyor muydu?
Sofrada en az iki kişiyle temsil edilmeleri gerekmiyor muydu?
Nerede onlar?
Reklam çekimi sırasında tatilde mi çıkmışlardı?
Yoksa
akşam namazını mı kılıyorlardı?
Yoksa yoksa emekli memur
babaları cezalandırmış mıydı onları? “Sizin son zamanlarda diliniz pabuç gibi oldu, yok size yemek memek!” mi demişti? (Baba yoksa emekli bir albay mıydı?)
Şermin
Topçu blogunda pek güzel yorumlamış reklamı. Reklamcılar beyaz Türk olduğu sürece Türkiye ailesinin fertlerinden haberdar olamazlar diye.
Fakat ben topu sadece reklamcıya atamıyorum. Hele ki seçimlerden sonra yüzde 46.6 isimli aile ferdimizden haberdar olmamak için harbi şapşal olmak lazım.
Reklamcı mıdır müşteri midir burada ailenin yarısını yok sayan tümüyle şüphe içindeyim. Hürriyet gazetesinde baş örtülü bir kadının fotosu bir skandal olmadığı sürece çıkmaz zira. (“Bakan, türbanlı eşini aynı masaya oturttu!” “Türbanlı doktor hastayı muayene etmedi!”) Reklamında niye oynatsın?
Hani gerçekçi bir aile yapmak gerekirse en az iki buçuk tane AKP’li lazımdı aileye. Hadi güzel hatırınız için yarımı atayım iki tam yapayım. Ve lakin bir tanecik bile konmamış.
Tabii gerçekçilik diyorsak bu durumda entel kızın mesela sadece parmağının görünmesi gerekirdi, o da ayrı bir konu.
Kitap okuyan entellerimizin oranı koca bir ailenin yarım parmağı kadar bile etmez çünkü.
Beyaz Türk de o durumda sadece belden yukarısının,
fanatik kardeşimizden de bir buçuk tane falan olması
gerekirdi.
Tamam çok gerçekçi olmayalım, insanları kesip biçmeyelim eyvallah da “yüzde 46.6” da pek kolay unutulacak bir “fert” değil yani.
Tesettürlü
modern kızlar,
genç kadınlar asabınızı bozuyorsa hiç olmazsa geleneksel anne, o da fazla geliyorsa geleneksel bir babaanne figürüyle bir şekilde temsil edilemez miydi “yüzde 46.6”mız?
***
YOKSA BABAANNE DE Mİ CEZALIYDI? O da mı o meşum gecede aç kalanlardandı? Hay
Allah.. Ne despot bir babaymış...
TUĞÇE BARAN/VATAN