Bugün TV'de gündeme ilişkin konuların masaya yatırıldığı, Erkam Tufan'ın sunduğu 'Analiz' programının konuğu Akademisyen Nuray Mert'di. Mert gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özellikle son dönemin popüler konuları 'muhaberat devleti, hukuk ve çözüm süreci' hakkında yorumlarda bulundu. Nuray Mert 'her şeye gücü yeten hükümetin benden gizli şeyler oluyor demeye hakkı yok' diyerek Kobani ve benzeri olaylar konusunda hükümetin düştüğü acziyeti gözler önüne seriyor.
‘TÜRKİYE ARTI KBİR MUHABERAT DEVLETİ, BİR POLİS DEVLETİ HALİNE GELDİ'
Hükümet'in son yıllarda sergilediği performansın iktidarın demokrasiye nasıl baktığının bir göstergesi olduğunu savunan Nuray Mert ülkenin tam anlamıyla MİT üzerinden yönetilen bir ülke halini aldığını belirtti. Mert sözlerine şöyle devam etti "Yani otoriter bir iktidar, pek de demokrasiye hevesli olmayan, demokratikleşme sürecinde öyle pek hevesli gitmeyen, hatta zaman zaman geri adımlar atan bir iktidar tablosu olmak çıktı Türkiyenin tablosu. MİT yasalarından sonra bir muhaberat devleti. Bakın bir YÖK yasası başlı başına çok tartışılması gereken bir şeydi. Doğru dürüst bir ses bile gelmedi."
Muhalefetin günlük ufak tefek işlerle uğraştığını demokrasi adına sağlam bir duruş sergileyemediğini söyleyen Mert bu konu hakkında şunları kaydetti "Türkiye’de muhalefet filan da demokrasiyi unutmuşa benziyor. Demokrasiden o kadar uzak bir yerlere düşüyoruz ki artık, artık bu kanıksandı. Artık daha kıvır zıvır konulardan bahsediliyor. Bu noktaya gelmiş bir iktidar evet kürt barışı olunca demokrasi de tamamlanacak varsayımı doğru değilse bile yollar ayrılabilir ama bu kadar ayrılmaz belki. Bir polis devletinde toplumsal barış olmaz. Bakın sadece Kürtlerle ilgili değil. Bırakın Kürtlerle barışmayı Türkiye’nin geri kalanı birbirleri ile kavgalı, toplumsal tansiyonun kutuplaşmanın hat safhada vardığı, kurumsallaşmanın tamamıyla erozyona uğradığı, hiç kimsenin ne hukuka ne kurumlara inanmadığı bir yapıda nasıl bir barış olacak?"
‘HER ŞEYE GÜCÜ YETEN BİR İKTİDARIN BENDEN GİZLİ ŞEYLER OLUYOR DEME LÜKSÜ YOK’
Erkam Tufan'ın açılım sürecinde PKK'nın hiç suçu yok mu soru üzerinne; ülke vatandaşı olarak muhatap alınacak resmi makamın sadece hükümet olduğunu ve bunun cevabını hükümeti nvermesi gerektiğini bildirdi. Mert "Yaşanan terör olaylarından sonra nasıl çözüm olacak sorusunu hükümete sorun. 2 yıl çözüm süreci yürütüp bu noktaya gelinmesine engelleyemeyen bir irade demek bir yerde çok ciddi yanlış yapıyor. PKK yaptıkları ile korkunç bir tablo ortaya çıkardılar, PKK’ye sorun istediğiniz kadar, bizim PKK’ye mi sormamız lazım Türkiye’de yaşayan vatandaşlar olarak bizim muhatabımız PKK’mi sizce? Biz başbakana sorarız, hükümete sorarız. Bunlara hükümet sürekli provakasyon diyor. Olabilir, o zaman da iktidara düşen bunları kimin yaptığı, iktidarın her şeye gücü yetiyor, ülkeyi altüst etti. Bütün emniyet, yargı, her şey, ekonomik alan bunları tamamen tanzim edebilen, bunlara gücü yetebilen bir iktidarın benden gizli şeyler oluyor deme lüksü yoktur." dedi
‘BİRİLERİ İÇİN HUKUK OLAN, YASAL OLAN BİRİLERİ İÇİN DEĞİL’
Hukukun alt üst edildiği ve siyasallaştırıldığı bir dönemde Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararın bile bazıları tarafından tanınmadığının ve ülkenin çok belirsiz ve hukuksuz bir dönemden geçtiğinin özellikle altını çizen Mert şunları söyledi "Türkiye’de aslında birkaç paralel evrende yaşıyor herkes. Birileri için hukuk olan, meşru olan, yasal olan birileri için değil. Kurumlar da böyle. Anayasa mahkemesi şu kararı vermiş. Ama iktidar için Anayasa mahkemesinin kararaları makbul kararlar değil. Türkiye böyle bir ülke. Asıl vahim olan şey Ak Saray’ın yasal olduğu değil, her konunun böyle olması. Artık neyin yasal olduğu herkese göre değişik. Bir ülke için asıl büyük felaket bu diye düşünüyorum."