Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz ne kadar ortak vicdanı harekete geçirirsek geçirelim, provokatif bir grup bütün bu çabaları yok sayan bir sonuç doğurabiliyor ve bir şehir yanmaya başlıyor. Bu da küreselleşmenin getirdiği basit görünen ama çok etkili araçlar bizim çabalarımızı dumura uğratacak sonuçlar çıkarabiliyor" dedi. "Son yaşanan olaylarda şiddete davet eden bir tweet, 'Bu gece herkes silahlansın ve şurayı bassın' diye tweetler var elimizde." ifadelerini kullanan Davutoğlu, silahlı unsanların çok azının çekildiğini bildiklerini, fakat çözüm sürecinin zarar görmemesi için açıklamadıklarını söyledi.
Başbakan Davutoğlu'nun Akil İnsanlar Heyeti üyeleriyle bir araya geldi. Toplantıya, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Yalçın Akdoğan ile İçişleri Bakanı Efkan Ala, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de katıldı. Dolmabahçe Başbakanlık Çalışma Ofisi'ndeki toplantıda, Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan isimler yer aldı.
Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasıyla başlayan toplantıda çözüm süreci kapsamında önemli rol oynayan Akil İnsanlar Heyeti üyeleri, süreçte gelinen noktayı değerlendirdi.
Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan isimler, sürecin ilerletilmesi yönündeki görüşlerini Başbakan Davutoğlu'na aktardı. Oral Çalışlar, Etyen Mahçupyan, Can Paker, Muhsin Kızılkaya, Hülya Koçyiğit ve Kadir İnanır toplantı için çalışma ofisine gelen ilk gelen isimler oldu.
Ofis girişinde geniş güvenlik önlemi alındığı ve heyetteki isimlerin, görevli polisler tarafından isim kontrolü yapıldıktan sonra içeriye alındığı görülürken toplantı Davutoğlu'nun konuşmasıyla devam etti.
Davutoğlu'nun konuşmasında öne çıkan ifadeler ise şöyle:
"Akil İnsanların toplantıları karşılıksız kalmadı, raporlar rafa kalkmadı. Son gelişmeler olmasaydı da bu toplantı olacaktı. Akil insanların raporları demokratikleşme paketinde yer aldı. Artık Çözüm Süreci Türk yasama sürecini bağlayan bir süreçtir.
O TWEET'LER ELİMİZDE
Son yaşanan olaylarda şiddete davet eden bir tweet, 'Bu gece herkes silahlansın ve şurayı bassın' diye tweetler var elimizde.
İki kavramı hala sürecin temel taşı olarak görüyorum. Tarihdaşlık ve vatandaşlık. Tekçi yapılar nerde olursa olsun, acı ve hüzün getiriyor. Vatandaşlık kimliği tarihdaşlık kimliğiyle desteklenmek zorunda. Bizim bütün çabamız reformcu yapı ile kadim kültürleri pekiştiren bir dil kullanmak.
Biz Kürt, Türk ve diğer unsurlar olarak bir arada yaşıyoruz. Her kimlik Anadolu'da var. Sosyo-kültürel yapımız bütün unsurları bir arada tutmayı başarabildi. Bizim yapmamız gereken Sosyo-kültürel zemini güçlendirmek. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir.
ÇOK AZ SİLAHLI UNSURUN ÇEKİLDİĞİNİ BİLİYORDUK, AÇIKLAMADIK
Biz hiçbir zaman Kobani önemsizdir demedik. Ama Türkiye’deki çözüm süreci Suriye’de Kobani meselesi yokken de vardı. O mesele çözülse de çözülmese de devam edecek. Türkiye’deki çözüm süreci başarıya ulaştığında bütün çevre faktörleri pozitife dönüştürür. Çok az silahlı unsurun çekildiğini biliyorduk ama deklare etmedik çözüm süreci zarar görmesin diye ama sonra deklare ettik. Bu süreç tamamlansaydı bizim de Kobani’ye, PYD’ye bakışımız farklı olurdu.