Önceki gün yayınlanan ve Genelkurmay Başkanlığı'nın yalanladığı 20 subay hakkında soruşturma başlatıldığı haber ile ilgili polemiğe iddianın sahibi Akşam Gazetesi yazarı İsmail Küçükkaya köşesinde son noktayı koydu: Kaynağımız bir komutan. İşte İsmail Küçükkaya'nın yazısı: Haberin sahibi olarak, iki gündür kopartılan gürültü patırtının ortasında, sakin bir şekilde olup biteni her yönüyle dikkatlerinize sunayım. Türk Silahlı Kuvvetleri için halkın gözündeki itibarından daha değerli hiçbir şey yoktur. İtibarını korumak, TSK için bir numaralı önceliktir. Son dönemde silahlı kuvvetlerimize yönelik haksız saldırılar hiç olmadık ölçülere çıktı. Dolayısıyla komuta kademesinde ve ordunun iç kamuoyunda hassasiyet arttı. Bizim haberimiz tamamen bu hassasiyet göz önüne alınarak hazırlandı. Her türlü teyit mekanizması işletildi. Nitekim gün boyu bu kadar hassas konudaki haberimize ilişkin bir açıklama yapılmamıştı. Evet, Genelkurmay soruşturmayı doğruladı, MİT belgeye sahip çıktı. Bununla beraber Genelkurmay, soruşturmanın Ergenekon'la ilgisi olmadığını bildirdi. Oysa var, çok açık. Genelkurmay, Ergenekon olayıyla ilişkilenmek istemiyor. Bunu anlıyorum. İşte aslında askeri savcının soruşturması da bunu ortaya koymaya yönelik. Kurumsal olarak tutum net ama acaba iddialar doğru mu, bazı askeri şahıslar illegal bir bağlantıya sahipler mi? Varsa temizlenecekler, yoksa aklanacaklar. Şimdi askeri soruşturmanın Ergenekon'la bağlantısına bakalım. Açıklamada soruşturma yeni değil deniyor, bir bakıma haklılar. İlgili belge 3 yıl öncesine ait çok gizli bir evrak. Ancak Ergenekon baskınlarında bulunduğu için askeri savcılığa gönderiliyor. Burası yeni. Yani evrak sızıyor ve Ergenekon zanlılarında bulunuyor. Bunu araştırmaktan daha doğal bir şey olmaz. Bu durum TSK'yı Ergenekon'la bağlantılı yapmaz. TSK bir kurumdur, gözbebeğimizdir ama kişiler gelip geçicidir. Bizim için kurumları korumak önemlidir. Eğer disiplinsiz davranan personel varsa onlar ortaya çıkar. Askerimiz zaten bu tür durumlarda nasıl davrandığını defalarca kanıtlamıştır. Haber yayınlandıktan sonra görevli savcının kim olduğunu da öğrendim. İki ayrı kanaldan savcıların telefonda görüştüklerini ve belli bir gün ve saat için randevulaştıklarını da teyit ettim. Bu saatten sonra görüşürler mi bilmem. Şimdi... MİT bir belge hazırlıyor ve Hava Kuvvetleri'ndeki illegal oluşumu bildiriyor. Bu belge gerçek. Olay çok hassas. MİT'in de olayı doğruladığını ilk kez Uğur Dündar açıkladı. Dün Radikal'de Murat Yetkin, bu konuyu MİT'ten bir ilk, diyerek manşetten yazdı. Askeri savcı, sızan bu belgeyi dışarıya kimin çıkardığını soruşturacak. Burası tuhaf ve karanlık, sızmada Ergenekon şüphesi var. Sonra, elbette içeriğine de bakacak, listede muvazzaf subaylar var, haber bu. Silahlı kuvvetlerimiz, başından beri Ergenekon'un yargı sürecinin usulünce işlemesine yardımcı oldu. Bu tutumunu sürdürüyor. Zekeriya Öz de akıllıca ve yerinde davrandı, askeri savcılığın alanına giren konuları asıl sorumlu ve yetkili makamlarına bıraktı. Sanırım iki savcı, buluştuklarında bilgi paylaşımı yapacak ve gerçeklerin ortaya çıkmasına, bağımsız yargının islemesine katkı yapacaklar. Sonuç olarak hiç kimse TSK'nın kurumsal yapısını Ergenekon'la ilişkilendirmeye kalkamaz. Askerimiz emir komuta zinciri içinde, yüksek bir disiplinle tamamen yasalar çerçevesinde faaliyet gösterir. Öte yandan ordu, içinde illegal faaliyetlere karışanların da gözünün yaşına bakmaz. Soruşturmayı bu bağlamda değerlendiriyorum. Ama evet, maalesef bu ülkede Türk Silahlı Kuvvetleri karşıtlığı yapanlar vardır. Biz Ergenekon'un ilk gününden beri diğer hukuki olaylarda olduğu gibi Serdar Turgut'un talimatıyla Akşam olarak özel bir duyarlılık sergiliyoruz, taraf tutmuyoruz. Biz sızdırma haber yapmıyoruz, sızdırmayı deneyenler ne yaptığımızı biliyor. Büyük bir haber yakaladık. Haberi yazmak gazetecilik sorumluluğumun gereğidir. İki uykusuz gece, sayısız görüşme ve ilgili bütün gazetecilik kurallarını yerine getirip haberleştirdim. Yazı işlerimiz etkileyici bir haber sunumu yaptı. Etik davrandık, hiç abartmadık, hata yapmadık, her şey doğruydu, zeminimiz sağlamdı, kaynaklarımız ve tanıklarımız vardı. Evet, gazetem ve şahsım adına iyi bir gazetecilik yaptığım için gururluyum, çok sevdiğim bir kurum olan silahlı kuvvetlerimizle ilgili böyle bir polemik doğduğu için üzgünüm ama haberimizin çıkış noktası bu olamaz. Ne var ki bu haberin başkaları tarafından nasıl kullanıldığını da kontrol edebilecek durumda değiliz. Çok merak ediliyor, söyleyeyim. Kaynağım da asker, gerçek bir komutan. Tanığım da var. Sonuç olarak olup bitenler ordumuzu daha da güçlendirecek gelişmelerdir, hiç kuşkum yok.