Zaman’a konuşan Akşener, Sauna çetesi için yapılan ‘Susurluk’ benzetmelerine de ilginç bir yorum getirdi. Çetelere karşı, 28 Şubat ve Susurluk döneminde büyük mücadeleler verdiğinin altını çizen Akşener, “Küre Operasyonu Susurluk’a mı benzer, yoksa klasik manada bir para pul meselesi mi, bilinmez. Ancak, operasyon kapsamında gözaltına alınan Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Nuri Bozkır’ı ileride bir holdingde danışman veya yönetim kurulu üyesi olarak görmeyelim.” dedi. Susurluk olayında üzerine düşeni yaptığını belirten Akşener, sözü Batı Çalışma Grubu’na getirdi: “Bu gayri yasal oluşumu deşifre ettim. Daha sonra, BÇG’nin hangi üyesi, hangi holdingde görev aldı, buna bakılmalı. Benden sonra Kutlu Savaş’a hazırlatılan rapor iyi incelenmeli.” Susurluk olayının yaşandığı dönemle şimdiki durumun çok farklı olduğunu belirten Akşener, şöyle devam etti: “Şimdi, Meclis çoğunluğunun yüzde 65'ini elinde tutan güçlü bir iktidar var. Kamuoyu destekleri de var. Bizim de desteğimiz var.” Akşener, ‘Susurluk'un gerçek sahiplerinin üzerine gidilmedi. Bu durum çeteleşme eğilimindeki çevreleri yüreklendirdi' şeklindeki yaklaşımlara ise ‘kendi payına' katılmadığını kaydederken Susurluk'la ilgili açılan 29 soruşturmanın 27'sinin altında imzasının bulunduğuna dikkati çekti. 8 aylık sürede her iddiayı yargıya götürdüğünü vurgulayan Akşener, Batı Çalışma Grubu’nu deşifre ettikten sonra bir televizyon kanalı tarafından 10 gün boyunca vatan hainliğiyle suçlandığını hatırlattı. Akşener, Küre Operasyonu kapsamında tutuklanan eski Emniyet Genel Müdür Vekili Ertuğrul Çakır'ı, 28 Şubat ve Susurluk'un yaşandığı dönemde görevden aldığına işaret etti. Çakır'la birlikte 5 emniyet müdürünü görevden aldığını bildiren Akşener, “Emniyet’i o dönemde ışıkların altına çok itmişlerdi. Ha babam emniyet dövülüyordu. Görevden almaları, Emniyet'i ışığın altından çekebilmek için yaptım. Çakır ile alakalı farklı bir bilgim olsaydı, yargıya giderdim. Benim görevden almam, o zamanki konjonktürle ilgiliydi.” diye konuştu. Akşener, Sauna'da çekilen görüntülerin, başka amaçlar için kullanılmasını ‘iğrenç' olarak niteledi. Emekli kuvvet komutanları şimdi danışman İstanbul eski Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafından kurulan Yeditepe Üniversitesi’nde çok sayıda emekli general ders veriyor. Ders verenler arasında Teoman Koman, Edip Başer gibi eski kuvvet ve ordu komutanları var. Üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Bedrettin Dalan. Mütevelli heyetinde Deniz Kuvvetleri eski komutanı ve 12 Eylül ihtilalinin başbakanı Bülent Ulusu da var. 28 Şubat’ın ünlü davası Köstebek’te Bülent Orakoğlu ve Onbaşı Kadir Sarmusak’ı yargılayan mahkeme heyeti başkanı Tuğamiral Mehmet Celayir, Koç Üniversitesi’nde genel sekreter. Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Yürütme Kurulu üyeleri arasında Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı var. Aynı üniversitede emekli Tuğgeneral Halil Şimşek de öğretim görevlisi. Emekli Orgeneral Kemal Yavuz da TEMA Vakfı Yönetim Kurulu üyesi. Yavuz aynı zamanda Evyap Sabun Sanayi Şirketi’nde yönetim kurulu üyesi olarak da görev yapıyor. Kara Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Muhittin Fisunoğlu da bir süre Sümerbank’ta yönetim kurulu üyeliği yapmıştı. 28 Şubat sürecinin önde gelen ismi dönemin Genelkurmay 2. başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ise CNR Fuarcılık bünyesinde uzun süre görev yaptı. Şimdi ise Yüksel İnşaat’a danışmanlık yaptığı öne sürülüyor. JİTEM’in kurucuları arasında bulunan emekli Tuğgeneral Veli Küçük ise Finansbank’ın sahibi Hüsnü Özyeğin’in sahibi olduğu FİBA Holding’e bağlı Gima Marketler Grubu’nda görev yaptı. Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Vural Bayazıt ise batan bankalar arasında bulunan Etibank’ın yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. ZAMAN