Bulaç, devletin 'ben kapatırım, ses çıkarma' demesinin son derece sakıncalı olduğunu söyleyerek, bu üslubun yanlışlığını açıkladı: "Ben yürütmeyim, istediğimi yaparım ve her yaptığıma sizin de itaat etmeniz lazım, aksi halde sizin bu yaptığınız fitnedir denirse bunun ne İslami bir temeli var ne hukuki bir temeli var ne de demokratik ülkelerde böyle bir teamüle insanlar iyi gözle bakmaz. Çıkarları zarar gören insanlar bağırınca onlara sen fitne çıkarıyorsun demekten müthiş bir dikta rejimi, otoriter ve totaliter bir zihniyet de doğabilir."
"MÜTEDEYYİN KESİMİN SOSYAL MUHALEFETİDİR"
'Ülkemizdeki en büyük eksiklik güçlü bir muhalefetin olmamasıdır' diyen Bulaç, CHP'deki acizliğe değindi: "3 dönem oyunu arttırarak güçlü bir duruş sergilemek bazen güç zehirlenmesine de neden olabilir. Bunun kanuni zeminde, hukuksal çerçevede güçlü bir muhalefete ihtiyacı vardır. Siyasi partilerden bu şekilde bir muhalefet çıkmıyor. Aslında bu AK Parti'ye fayda sağlayacaktır. Fakat CHP de böyle bir siyaset yapmıyor."
Bulaç, toplumda gerçekleşen yeni bir oluşumun altını çizerek dikkatleri toplumdaki sosyal muhalefet üzerine çekti: "Dershaneler dolayısıyla toplumun içerisinden siyasi olmayan sosyal bir muhalefet ortaya çıktı. Bu yepyeni bir olaydır. Başbakan ve siyasi partiler bunun üzerinde ciddi şekilde düşünmelidir. Çünkü bu CHP'nin muhalefetine benzemiyor. Bu tepki dini zeminde, mütedeyyin kesim tarafından verilmiş bir tepkidir ve sosyal bir muhalefettir.Siyasi bir karşılığı yoktur. Bunun üzerine çokça düşünülmelidir çünkü bugünkü demokrasilerde muhalefetin siyasetten çok sosyal zeminlerden geldiğini biliyoruz. Bütün dünyada yeni bir muhalefet türü ortaya çıkıyor ve iktidarlar onların karşısında geri adım atıp kararlarından vazgeçmek zorunda kalıyorlar."
SAMANYOLUHABER.COM