Hakkari'nin
Şemdinli ilçesinde meydana gelen olaylarla ilgili Van 3. Ağır
Ceza Mahkemesinde açılan davanın bugün gerçekleştirilen ilk
duruşmasının ikinci yarısında
sanık Ali Kaya savunmasını yaptı. Yaklaşık 4.5 saat süren savunmasında Ali Kaya, iddianamede kendilerine yönelik yer alan suçlamaları kabul etmediğini, bu iddiaların
terör örgütü
PKK'nın bir komplosu olduğunu söyledi. Kaya, 2004 yılının temmuz ayında Gaziantep'ten geldiği Hakkari'de göreve başladığını anlattı.
Terör örgütü PKK'nın 2005 yılında da strateji değiştirdiğini,
Irak savaşından sonra
Saddam Hüseyin'e ait
patlayıcı ve silahların PKK'nın eline geçtiğini, bu nedenle Hakkari ve ilçelerinde 2005 yılında bir çok
patlama meydana geldiğini kaydeden Kaya, şöyle devam etti:
''5
Ağustos 2005'te Şemdinli ilçe nizamiyesinde bir patlama meydana geldi. 5 asker feci şekilde parçalandı. Bu olayla ilgili Özcan İldeniz bölgede araştırma yaptı.
Araştırma sonunda 1984 yılında PKK'nın ilk eyleminde bulunan ve örgütle bağlantısı olan, bu yüzden 15 yıl cezaevinde kalan Seferi Yılmaz'ın olayı gerçekleştiren PKK üyelerine
yardım ettiğini belirledik. Seferi Yılmaz'ı
mahkeme kararıyla takip ve izlemeye aldık. Takibe alınan kişinin ev ve işyerinin adresi,
telefon numarası ile bunların krokisi tanzim edilerek
dosya haline getirilir.''
Bu arada, ''156 Jandarma''yı arayan bir kişinin 5 Ağustostaki olayı Seferi Yılmaz ve arkadaşlarının yaptığını ihbar ettiğini
kaydeden Kaya, ''Bu sırada 1
Kasımda ilçede
Türkiye'nin üçüncü, bölgenin de ilk büyük patlaması meydana geldi. Jandarma misafirhanesine yakın bir yere bırakılan araçta meydana gelen patlamada ağır
hasar oluştu. Ancak o gün 1 Kasımda patlama olduğu sırada, Fenerbahçe'nin Avrupa'da maçı vardı. Misafirhanede askeri yetkililer yoktu'' dedi.
1 KASIMDAKİ PATLAMAYI PKK YAPTI
1 Kasım'daki patlamanın
terör örgütü PKK üyesi ''Sabri'' ile ''Reşid'' kod adlı kişiler tarafından yapıldığını telefon görüşmelerinden tespit ettiklerini anlatan Kaya, ancak yapılan
propaganda sonucu olayın devletin güvenlik birimleri tarafından yapıldığı konusunda halkın ikna edilmeye çalışıldığını vurguladı. Kaya, 4 Kasım'da Seferi Yılmaz ile Sabri kod adlı PKK üyesi Ali Kısıkyol arasında
telefon görüşmesi olduğunu, bu görüşmede Ali Kısıkyol'un kendisine Almanya'dan bir paket geleceğini belirtmesi üzerine
Alay komutanıyla toplantı yaptıklarını ifade etti.
9 KASIM OLAYI
Toplantıya göre 9 Kasım'da ilçeye gideceklerini
Binbaşı Erdal ile görüşeceklerini, savcılığa giderek durumu bildireceklerini anlatan Kaya, 9 Kasım'da Özcan İldeniz ile Veysel Ateşi'i de yanına alarak hücum yeleklerini, silahlarını ve MKE yapımı iki el bombasıyla ilçeye gittiklerini bildirdi. Kaya, Veysel Ateş'i bölgeyi iyi tanımasından dolayı beraberinde götürdüğüne işaret ederek şunları söyledi:
''İlçe girişine 4 kilometre kala Kaymakam çeşmesinde durduk. Hücum yelekleri ile silahları ve el bombasını aracın bagajına koyduk. Özcan su içmeye gitti. Bu sırada telefonun çekip çekmediğini belirlemek için araçtan bir kaç metre uzaklaştım ve Veysel Ateş'e beni aramasını söyledim. Orada çok kısa bir konuşma yaptık. Daha sonra ilçeye girip aracı
AK Parti binası önüne park ettik. Özcan itirafçı biriyle görüşme sağlamaya gidecekti. Ama öncesinde cami lavabosuna gitmek istediğini söyledi. Özcan arabadan inmek istediği sırada patlama sesi geldi. Ben patlamanın olduğu bölgeye doğru gittim. Sonra kalabalık grup bana ve Veysel Ateş'e saldırdı. Veysel Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Özcan da Emniyet Müdürlüğüne sığındı. Ben de nizamiyeye gittim. Saat 12.24 sıralarında Veysel beni aradı. 'Alo Veysel nasılsın' diye sorduğumda telefondaki kişi kendisinin Terörle Mücadele Daire Başkanı Selim Yıldız olduğunu belirterek durumumu sordu.''
Bu olayı yapmak için kimseden emir almadıklarını, kimseye emir vermediklerini ve bu olayı yapmadıklarını belirten Kaya, bunun terör örgütü PKK tarafından yapıldığını tespit ettiklerini vurguladı. Kaya, şöyle devam etti:
''Türkiye Cumhuriyeti'nin batısındaki doğusundaki bütün patlamaları terör örgütü PKK yapmıştır. Halen de yapmaktadır. TSK'nın,MİT'in Emniyet'in hiç bir biriminde gizli ve illegal bir birim yoktur. Böyle bir oluşum olsaydı, isteyen istediği yerde adam öldürseydi, yargısız
infaz yapsaydı şimdi Nevruz'da yada gösterilerde PKK'nın bez parçalarını sararak dolaşanlar benden sizden daha devletçi olurlardı. Terör örgütü PKK'nın yandaşı parti,
dernek ve sendikalar Türk Bayrağı gömlekle dolaşıyor olurlardı.''
Müdahil avukatlarından Hasip
Kaplan, Kaya'nın son cümlesinin kayda geçmesini istedi. Sanık avukatları, Ali Kaya'nın son ifadesinin kayda geçmesinin sanık hakkına aykırı olduğunu bu nedenle kayda geçmemesini talep etti. Mahkeme Başkanı
İlhan Kaya, Ali Kaya'nın bu ifadesini kayda geçirdi. İkinci bölümü 5 saat süren duruşma yarına ertelendi. Sanıklar geniş güvenlik önlemi altında Valilik garaj kapısından zırhlı araca bindirilerek
Adliyeden götürüldü.