Bugün Bursa Kent Konseyi Gönül Dostları Kadın Çalışma Grubu tarafından düzenlenen 'Muharrem ve Aşure' konulu konferansta, Muharrem ayının İslam tarihindeki önemi anlatıldı. Uludağ Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hüseyin Algül, Muharrem ayının sadece İslamiyet'te değil tüm vahiy dinlerde ayrı bir önemi olduğunu söyledi.
Merinos
Atatürk Kongre ve
Kültür Merkezi
başkanlık binası büyük salonda yapılan konferansa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin eşi Hüsniye Altepe, Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet
Semih Pala, 22. Dönem
AK Parti Milletvekili Niyazi Pakyürek ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Konferans öncesi Karabaşi
Veli Kültür Merkezi
semazenlerinin ney dinletisi ve sema gösterisi davetliler tarafından beğeniyle izlendi. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin eşi Hüsniye Altepe, etkinliğe ayrı bir
renk katan semazenlere
çiçek hediye etti. Konferans öncesi Kent Konseyi'nin çalışmaları hakkında bilgi veren Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, 25 çalışma grubu, 6
ofis ve 4 meclisle Bursa'yı Türkiye'ye tanıtacak etkinliklere
imza attıklarını söyledi. Toplumun her kesimine hitap eden faaliyetler gerçekleştirdiklerini dile getiren Kent Konseyi Başkanı Pala, Kent Konseyi'nin bir Bursa markası olma yolunda hızla ilerlediğini ifade etti.
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hüseyin Algül de konferansında Muharrem ayının sadece İslam tarihinde değil tüm vahiy dinlerde ayrı bir yeri olduğuna vurgu yaptı. Muharrem ayının Kur'an'da 'hürmetli, saygılı' ay olarak belirtildiğini ifade eden Prof.Dr. Algül, bu ayın,
ilahi bereket ve feyzin, coştuğu ve bollaştığı bir ay olduğuna değindi. Muharrem ayı ve Âşure Günü'nün,
Hristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayıldığını ifade eden Prof. Dr. Algül, "Peygamberimiz Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. (Bu ne orucudur?) diye sordu. Yahudiler, (Bugün
Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı
Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa,
şükür olarak bugün oruç tutmuştur) dediler. Bunun üzerine peygamberimiz, (Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz) buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti. Daha o dönemde
Ramazan ayında oruç tutmak farz değildi. Ramazan orucu farz oluncaya kadar geçen dönemde Müslümanlar da Muharrem ayında oruç tutuyorlardı." diye konuştu.
Muharrem ayının 10'uncu günü olan Aşure gününün Allah katında da çok önemli bir yeri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Algül, bu günde Cenâb-ı Hak'kın on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiğini belirtti. Algül, "Allah, Hz. Musa'ya Âşure Günü'nde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. Hz. Nuh gemisini Cûdi Dağı'nın üzerine Âşure Günü'nde demirlemiştir. Hz. Yunus, balığın karnından Âşure Günü kurtulmuştur. Hz. Âdem'in tövbesi Âşure Günü kabul edilmiştir. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur." dedi.
Aşure sofralarında birlik ve dayanışmaların yaşandığı bu ayda,
ders ve ibret alınması gereken olayların da yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Algül, Hazreti Muhammet'in torunu Hazreti Hüseyin'in, 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Kerbelâ'da hunharca şehit edildiğini kaydetti. (CİHAN)