İşte Altan'ın bugünkü köşe yazısının ilgili bölümü
...Dün
Genelkurmay Başkanlığı,
Hantepe baskınıyla ilgili bir açıklama yayınladı.
Hantepe'deki çocukları “bile bile ölüme bırakmadıklarını” anlatabilmek için nasıl “beceriksiz” olduklarını, askerî yeteneklerini nasıl tümden kaybettiklerini anlatmak zorunda kalmışlar.
Askerî yeteneklerini kaybettikleri zaten belli de açıklamadaki birçok iddiaları ne yazık ki gerçeklerle uyuşmuyor.
Mehmet
Baransu da yazdı zaten, ona gelen “
Heron görüntüleri” içinde “çatışma öncesi” görüntüler de yer alıyor.
Sadece baskın sırasında yaşananlar değil, Hantepe'nin baskın öncesi hali, PKK'nın ilk atışları o görüntülerde var.
Heronlar, Hantepe baskını sırasında başka yerdeyse, o görüntüler nasıl alındı?
Ben, Genelkurmay Başkanlığı'na bir soru sormak istiyorum önce.
Hantepe baskınının olduğu gece çekilen bütün Heron görüntüleri elinizde, değil mi?
“Heronlar baskından önce PKK'lıları görmedi” iddianızı kanıtlamak için o geceki bütün Heron çekimlerini yayınlayabilirsiniz, değil mi?
“Biz o geceki görüntüleri sildik” derseniz pek inandırıcı olamazsınız.
Rica etsem, o gece Heronların nerelerde olduklarını, saatleri ve koordinatlarıyla açıklayabilir misiniz lütfen?
Bunlar işin “Heronlar Hantepe baskınına gelen PKK'lıları görmedi, biz onları ancak baskın başladıktan sonra gördük” iddiasıyla ilgili sorular. Ama sorular bu kadar değil elbette.
Genelkurmay diyor ki, “Heron görüntüleri otuz noktadan izlenmedi.”
Peki, kaç noktadan izlendi?
O gece Heronların yaptığı çekimler kaç noktadan izleniyordu?
Hantepe'ye baskın yapıldığı anlaşıldıktan sonra helikopterler havalanmış ama Çığlı Suyu Vadisi'nde sis ve toz
bulutu olduğu için vadiyi geçememiş.
Geçemediği için de Hantepe'ye ulaşamamış.
Orgeneral Başbuğ, daha önceki bir baskında askerlere neden
yardım gönderilmediği sorulduğunda, “yağmur yağdığını” söylemişti.
Siz, yağmur, sis, kar olduğunda bütün yeteneklerinizi kayıp mı ediyorsunuz?
Bakın, şu son üç yılda yaşanan bütün büyük
karakol baskınlarında, baskına uğrayanlara yardım gitmedi.
Dağlıca,
Aktütün,
Sarıyayla,
Gediktepe, Hantepe hep aynı kaderi yaşadı.
Hiçbirine yardım gitmemesi tuhaf değil mi?
Üstelik bu baskınların hepsi daha önceden istihbarat tarafından bildirilmişti.
Genelkurmay açıklamasında, Hantepe baskınını yapan PKK'lıların elindeki “doçkalardan” bahsediyor, bu silahların ağırlığı 175 kilo, o silahlar o tepeye, hiç kimseye, hiçbir Heron'a görünmeden nasıl ulaştı, bu konuda bir şey söylemiyor.
Hantepe'de yaralanan bir çocuk, baskından önce “ön mevzilerin boşaltıldığını” anlatmıştı, bu konuda da bir açıklama yapılmıyor.
Hatırlıyor musunuz, Dağlıca'da da aynı şey olmuştu, ön mevziler baskından önce boşaltılmıştı. Başkalarını bilemem ama ben bütün bu yaşananlara baktığımda, ordunun bir bölümünün “savaşın hiç bitmemesini” istediğine dair derin bir kuşkuya kapılıyorum.
Bunu yapmayın.
Yaşanan bu garipliklerin sorumlularını bulup,
hesap sorun...