Yeni
yasanın kabulü ardından gerekli
hazırlıkların yapılmadığı gerekçesiyle uygulanması 2 yıl ertelenen 181 ve 182'nci maddeler bugün yürürlüğe giriyor.
Ege
Çevre ve
Kültür Platformu (EGEÇEP) Dönem Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı, Yeni Türk
Ceza Yasası'nın Resmi Gazete'de 12
Ekim 2004 tarihinde yayımlandıktan sonra yürürlük maddesine konan cümleyle çevre suçlarının yürürlüğe girmesi iki yıl ertelendiğini belirterek, “O günlerde, Çevre ve
Orman Bakanı Osman
Pepe, yasanın yürürlüğe girmesi halinde aralarında CHP'lilerin de olduğu 3 bin 600 belediye başkanının tutuklanacağını, AB'nin
desteklemesiyle gerekli altyapı çalışmalarının 2 yıl içinde tamamlanacağını söyleyerek ertelemeyi savunmuştu. AB'den istenen destek alınabildi mi, suçun önlenmesi için gereken yatırımlar yapıldı mı, bu konularda elimizde net bilgiler yok. Son anda
Meclis yeni
sürpriz yapmazsa, bugünden itibaren çevreyi kirletme artık
hapis cezasını gerektiren bir suç” dedi.
TCY'nin çevre suçlarını düzenleyen 181 ve 182'nci maddelerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte Bergamalı köylülerin 10 yılı aşkın süreden bu yana mücadele ettiği
altın madeni, İstanbul'da bulunan zehirli variller, Bafa Gölü'ndeki
kirlilik gibi çevreye karşı işlenen her türlü suçun davasının ceza mahkemelerinde görüleceğini anlatan Cangı, “Bu iki maddenin yürürlüğe girmesiyle birlikte çevre suçları kasten ya da taksirli olarak ceza mahkemelerinde görülebilecek. Çevreciler bu tür davalar hakkında şimdiye kadar sadece idari davalar açabiliyorlardı ancak bundan sonra 5 yıla kadar
hapis cezası istemiyle ceza davası açabilecekler. Çevreyi kirlettiği somut bir şekilde tespit edilen kişi ya da işletmenin sorumlusu ceza mahkemesinde yargılanabilecek ve ceza mahkemesi çevreyi kirleten işletmeyi doğrudan kapatabilecek.
Cumhuriyet savcıları da basında çıkan haberleri ya da çeşitli ihbarları doğrudan değerlendirebilecek” diye konuştu.
“MADDELER ENGELLENEBİLİR”
Çevre suçlarıyla ilgili 181 ve 182'nci maddelerin nasıl işletileceği konusunun belirlenmediğini anlatan Cangı, mahkemelerde henüz böyle bir hazırlık olmadığını söyledi. Cangı, şöyle devam etti:
“Bu tür suçlar için özel ihtisas mahkemeleri kurulması ya da mahkemelerin üniversitelerin çevre bölümleriyle sıkı
işbirliği içine girmeleri gerekiyor. Ayrıca bu maddelerin uygulanmasının engellenmeye çalışılacağı yönünde de endişemiz var. Çünkü yeni düzenlenen Çevre Yasası'nın geçici 4. maddesi sanki bu iki maddeyi etkisiz hale getiriyor. Bu madde atıksu arıtma, evsel nitelikli katı atık bertaraf tesisi kurmamış belediyeler ile faaliyette olup bu tesisleri kurmamış organize sanayi bölgeleri ve diğer kuruluşlara bu tesisleri kurmaları için 11 yıla kadar varan süreler tanıyor. Bu da şimdiye kadar çevre suçu işlemekten çekinmemiş kişilere daha 11 yıl aynı suçu işleme şansı veriyor.”