1980 askeri müdahalesinin ardından hazırlanan 1982 Ana
yasası 7
Kasım 1982 tarihinde yapılan
halk oylamasıyla kabul edildi. Halkoylamasının sonuçlarının açıklanmasından ardından anayasa 9 Kasım 1982'de yürürlüğe girdi.
Aradan geçen 28 yılda anayasa değişikliği ya da yeni bir anayasa yapılması hep tartışıldı, belirli dönemlerde
Türkiye gündeminde yer alan önemli konulardan biri oldu. Bu süreçte, geçici maddelerle birlikte toplam 194 madde bulunan 1982
Anayasası'nın toplam 80 maddesi değiştirildi, eklenen 3 geçici maddeden 2'si daha sonra metinden çıkarıldı.
1982 Anayasası'ndaki ilk değişiklik kabulünden 5 yıl sonra, 17
Mayıs 1987 tarihinde yapıldı. Son değişiklik ise 9
Şubat 2008 tarihinde gerçekleştirildi.
Yapılan derlemeye göre, 1982 Anayasası'nda bugüne kadar yapılan değişiklikler ve bunlarla getirilen
düzenlemeler özetle şöyle:
İlk değişiklik 17 Mayıs 1987 tarihinde yapıldı; Anayasa'nın 67, 75. ve 175. maddeleri yeniden düzenlendi, geçici 4. madde ise yürürlükten kaldırıldı. 67. maddede yapılan değişiklikle 21 olan seçme ve halkoylamasına katılma yaşı 19'a indirildi; 75. maddenin yeniden düzenlemesiyle 400 olan milletvekili sayısı 450'ye çıkarıldı. 12
Eylül döneminde getirilen,
siyasi partilerin ve liderlerinin siyasi yasaklarına ilişkin geçici 4. madde, yapılan referandumla yürürlükten kaldırıldı. Böylece, siyasi partilerin ve liderlerinin yasakları sona erdi.
İkinci değişiklik 8 Temmuz 1993 tarihinde yapıldı. Anayasa'nın 133. maddesinde yapılan değişiklikle,
radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve
işletmek,
kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbest hale getirildi.
MİLLETVEKİLİ SAYISI 550'YE YÜKSELTİLDİ
Anayasa'daki üçüncü değişiklikte; başlangıç metni, 33, 53, 67, 68, 69, 75, 84, 85, 93, 127, 135, 149. ve 171. maddeleri yeniden düzenlendi. 23 Temmuz 1995 tarihinde yapılan bu değişiklikle ayrıca 52. madde de yürürlükten kaldırıldı. Bu düzenlemelerle daha önce 19 olarak belirlenen seçme ve halk oylamasına katılma yaşı, 18'e indirildi. Siyasi partilerin
yurt dışında teşkilatlanıp faaliyette bulunması ile kadın ve
gençlik kolları gibi yan örgütlerin kurulmasını yasaklayan hüküm Anayasa'dan çıkarıldı. Yüksek
öğretim elemanlarının kanunla düzenlenme şartıyla da olsa siyasi partilere üye olabilmeleri mümkün kılındı. Siyasi partilere üye olabilmeleri mümkün olmayan yüksek öğretim öğrencilerine de bu hak tanındı.
1987'de yapılan değişiklikle 450'ye çıkarılan milletvekili sayısı yeni düzenlemeyle 550 olarak belirlendi. ''Milletvekilliğinin nasıl sona ereceği'' hükmüne açıklık getirildi. Eylül olan
yasama yılı başlangıcı
Ekim ayına alındı.
Anayasa'nın 52. maddesi yürürlükten kaldırılarak, sendikaların siyasi faaliyette bulunmaları, siyasi partilerden
destek görmeleri ve siyasi partileri desteklemeleri önündeki engel ortadan kaldırıldı.
''ÖZELLEŞTİRME'' ANAYASAYA GİRDİ
Anayasa'nın 143. maddesinde 18 Haziran 1999 tarihinde yapılan yapılan düzenleme ise dördüncü değişiklik oldu. Bununla DGM'lerde yer alan asker üyelerin yerine
sivil yargıçların atanması sağlandı.
Beşinci değişiklik 13
Ağustos 1999 tarihinde yapıldı; 47, 125. ve 155. maddeler yeniden düzenlendi. 47. maddede yapılan değişiklikle ''
özelleştirme'' kavramı Anayasa'ya girdi. Yeni düzenlemeyle kamu tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usullerin kanunla gösterilmesi hükmü getirildi.
Kamu hizmeti imtiyaz
sözleşme ve şartlaşmalarında doğacak uyuşmazlıkların
tahkim yoluyla çözümlenebilmesine olanak tanındı.
Anayasa'nın 155. maddesinde değişiklik yapılarak, 1924 Anayasası'nda benimsenen sisteme dönüldü. İmtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri, Danıştayın inceleme yapacağı konular arasından çıkarılıp, sadece görüş bildirebileceği konular arasına alındı.
AB'YE UYUM ÇALIŞMALARI
Anayasa'da, 3 Ekim 2001 tarihinde yapılan 6. değişiklik, AB müktesebatına uyum çalışmaları çerçevesindeki en kapsamlı değişiklik oldu. Bu düzenlemeyle Anayasa'nın başlangıç metninin yanı sıra 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 86, 87, 89, 94, 100, 118. ve 149. maddeler ile geçici 15. maddede değişikliğe gidildi.
Düzenlemeler kapsamında, yakalanan ya da tutuklanan kişilerin hakim önüne çıkarılma süreleri AİHS'ne uyumlu hale getirilerek, zanlının en geç 48 saat içinde, toplu işlenen suçlarda ise en çok 4 gün içinde hakim önüne çıkarılması sağlandı.
''Özel Hayatın Gizliliği'' başlıklı maddede yapılan düzenlemeyle herkese, özel hayatına ve
aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı tanındı. Yazılı emir olmadıkça kimsenin konutuna girilemeyeceği,
arama yapılamayacağı ve buradaki eşyaya el konulamayacağı hükme bağlandı.
''Haberleşme Hürriyeti'' başlıklı 22. maddede yapılan düzenlemeyle, usulüne göre verilmiş hakim kararı ve yazılı emir olmadıkça,
haberleşmenin engellenemeyeceği ve haberleşmenin gizliliğine dokunulamayacağı hükmü getirildi.
Düşünce ve anlatım özgürlüğünün sınırları genişletildi, toplumdaki dil farklılıkları sosyolojik bir gerçek olarak değerlendirildi ve bu duruma Anayasa'da getirilen engel kaldırıldı. Milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve bölünmez bütünlüğün korunması amaçlarıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanabileceği şartı Anayasa'ya konuldu.
Herkesin derneklere üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahip olmasına ilişkin hüküm Anayasa'ya konuldu. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemede izin alma zorunluluğu kaldırıldı. Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların
delil olarak kabul edilemeyeceği hükmü getirildi.
Kamulaştırmada, gerçek karşılıkların ödenmesi ve ödemede gecikme halinde
faiz yönünden bireylerin zarara uğramamaları konusunda değişiklik yapıldı. 49. maddede yapılan değişiklik il
e devlete, çalışanların yanı sıra işsizleri de koruma görevi verecek şekilde düzenleme yapıldı. Asgari ücretin tespitinde, çalışanların geçim şartları ile ülkenin
ekonomik durumunun göz önünde bulundurulması hükmü getirildi.
Anayasa'nın, 67. maddesinde yapılan değişiklikle ''Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak
seçimlerde uygulanmaz'' hükmü madde metnine eklendi.
69. maddede yeniden değişiklik yapılarak, ''odak'' hali tanımlandı. Bir partinin temelli kapatılmasının, sadece Anayasa'nın 68/4. fıkrasındaki eylemlerin odağı haline gelmiş olması şartıyla mümkün olacağı şartı getirildi.
Temelli kapatılan bir partinin kurucularının ve her kademedeki yöneticilerinin 5 yıl süreyle yeni bir partinin kurucusu, yöneticisi ve deneticisi olamayacağı hükmü getirildi. Siyasi partiler için kapatmanın yanı sıra
Hazine yardımından yoksun bırakılma yaptırımı da öngörüldü.
Türk vatandaşlarının sahip olduğu
TBMM'ye dilekçe ile başvurma hakkı, karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla yabancılara da tanındı.
Milli
Güvenlik Kurulu bünyesine
Başbakan yardımcıları ve
Adalet Bakanı da dahil edildi; kurul kararlarının
tavsiye niteliğinde olduğu vurgulandı.
Parti kapatmalar zorlaştırıldı.
Anayasa Mahkemesinin Anayasa değişikliklerinin iptali ve siyasi partileri kapatmada, 5'te 3 çoğunlukla karar vereceği hükme bağlandı.
Anayasa'nın geçici 15. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırıldı.
İDAM CEZASI KALDIRILDI
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, milletvekillerinin özlük ve emeklilik haklarına ilişkin maddeyi referanduma götürme kararının ardından, 86. maddedeki düzenlemeyle ilgili olarak, 21 Kasım 2001 tarihinde yeniden Anayasa değişikliğine gidildi. Söz konusu maddede değişiklik yapan yasa 1
Aralık 2001'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece Cumhurbaşkanı Sezer'in önceki değişiklik metnini referanduma götürme kararının konusu ortadan kalkmış oldu.
Anayasa'da 26 Aralık 2002 tarihinde yapılan 8. değişiklikle 76. ve 78. maddeler yeniden düzenlendi. ''Milletvekilliği Seçilme Yeterliliği'' başlıklı maddede yapılan değişiklik ile milletvekili seçilemeyecek şartlar arasında yer alan ''ideolojik veya anarşik eylemlere'' ifadesi ''
terör eylemlerine'' şeklinde değiştirildi.
TBMM üyeliğinde boşalma olması halinde, TBMM kararı ile
ara seçime gidilebileceği; ancak bir ilin veya seçim çevresinin TBMM'de üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden 90 günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılması öngörüldü.
AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde; 7 Mayıs 2004 tarihinde Anayasa'nın 10, 15, 17, 30, 38, 87, 90, 131. ve 160. maddelerinde değişiklik yapıldı, 143. madde yürürlükten kaldırıldı.
Kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu, 10. maddede yapılan değişiklik ile Anayasa'ya konuldu. Devletin, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğu da kaydedildi.
Basın araçları anayasal koruma altına alındı.
Anayasa'nın, 38. maddesinde yapılan değişiklik ile
ölüm cezası kaldırıldı.
Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası
anlaşmalar ile kanun hükümlerinin çelişmesi halinde ortaya çıkacak uyuşmazlıkta, hangisine öncelik verileceği konusundaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla 90. maddeye fıkra eklenerek, uyuşmazlıklarda, uluslararası anlaşma hükümlerinin esas alınması hükmü öngörüldü.
Genelkurmay Başkanlığının YÖK'e temsilci vermesi uygulamasına son verildi.
Devlet harcamalarının denetlenmesinde şeffaflığın sağlanması amacıyla 160. maddenin, ''Silahlı Kuvvetler elinde bulunan devlet mallarının TBMM adına denetlenmesi usulleri,
Milli Savunma hizmetlerinin gerektirdiği
gizlilik esaslarına uygun olarak kanunla düzenlenir'' fıkrası madde metninden çıkartıldı. 1999'da yapılan değişiklik ile
subay üyelerinin yerine sivil yargıçlar atanan DGM'ler kaldırıldı.
Anayasa'da 21 Haziran 2005 tarihinde yapılan değişiklikle 133. maddedeki, Radyo ve
Televizyon Üst Kuruluna (
RTÜK) üye seçimine ilişkin düzenleme kabul edildi.
SEÇİLME YAŞI 25'E İNDİRİLDİ
Anayasa'da
29 Ekim 2005 tarihinde 11. değişiklik yapıldı. Bu değişiklikte, 130, 160, 161, 162. ve 163. maddelerde yeni düzenlemeye gidildi. Yeni
bütçe kapsamına uyum sağlandı ve Sayıştayın denetim kapsamı genişletildi; bütçenin hazırlanması, uygulanması ve kontrolüne ilişkin süreç güçlendirildi. 162. maddede yapılan yeni düzenlemeyle, ''genel ve katma bütçe tasarıları'' ibaresi ''merkezi
yönetim bütçe tasarısı'' şeklinde değiştirilerek, uluslararası standartlar ve AB müktesebatına uygun olarak tanımlanan yeni bütçe kapsamına uyum sağlandı.
Anayasa'nın 76. maddesinde 13 Ekim 2006 tarihinde yapılan değişiklikle 30 olan milletvekili seçilme yaşı 25'e indirildi.
Anayasa'daki düzenlemeler kapsamında 10 Mayıs 2007 tarihinde, Geçici 17. madde metne eklendi. Buna göre, 22 Temmuz 2007'de yapılacak seçimde; bağımsız adayların isimlerinin birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin düzenleme yapıldı.
Anayasa'da 3
1 Mayıs 2007 tarihinde yapılan 14. değişiklikle; 77, 79, 96, 101. ve 102. maddelerde düzenlemeye gidildi; geçici 18. ve geçici 19. maddeler eklendi. TBMM seçimlerinin, 5 yılda bir yerine 4 yılda bir yapılması kararlaştırıldı. Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) görev ve yetkileri kapsamına, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin usul ve esaslar da dahil edildi.
TBMM'nin, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde, üye tamsayısının 3'te 1'i ile toplanması (184) kararlaştırıldı. Ayrıca, Meclis'in, Anayasa'da başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar vermesi, ancak karar yeter sayısının hiçbir şekilde üye tamsayısının 4'te 1'inin bir fazlasından az olamayacağı hükmü getirildi.
Cumhurbaşkanının 5 artı 5 sistemiyle ve halk oyuyla seçilmesi kararlaştırıldı; Cumhurbaşkanı seçiminin nasıl yapılacağı da belirtildi.
Anayasa'nın, ''Seçim kanunlarında yapılacak değişikliklerin, yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren 1 yıl içinde uygulanamayacağına'' ilişkin maddesinin, Cumhurbaşkanı seçiminde dikkate alınmayacağı hükmü getirildi. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin getirilen yeni düzenlemelerin 11. Cumhurbaşkanı seçiminde uygulanmasını öngören düzenleme de kabul edildi. Bu düzenlemeler halkoylamasında tümüyle oylandı.
Anayasa'daki 15. değişiklik 16 Ekim 2007 tarihinde yapıldı. ''Seçim kanunlarında yapılacak değişikliklerin 11. Cumhurbaşkanı seçiminde uygulanmasına imkan tanıyan'' Geçici 18. madde ile ''Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin getirilen yeni düzenlemelerin 11. Cumhurbaşkanı seçiminde de uygulanmasını'' öngören Geçici 19. madde Anayasa metninden çıkarıldı.
Anayasa'nın 10. maddesinde 9 Şubat 2008 tarihinde yapılan değişiklikle, ''devlet organları ve idare makamlarının, bütün işlemlerinde olduğu gibi her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu'' hükmü getirildi. 42. maddede yapılan değişiklikle ise yüksek öğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasına ilişkin hüküm kabul edilerek, kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple, kimsenin yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemeyeceği belirtildi. Ancak, bu değişikliklerin yürürlüğü, Anayasa Mahkemesi tarafından durduruldu.
TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri tamamlanarak yasalaşan değişiklik teklifi, halkoylamasında kabul edilerek yürürlüğe girmesi halinde 1982 Anayasası'nda yapılan 17. değişiklik olacak.
AA