Genelkurmay’da ‘dinci’ tashihi
3
Nisan 2007 tarihli yazımın başlığı: ‘
Andıçtaki sır, 11. madde.’
Nokta Dergisi ve
Sabah Gazetesi’nde yayınlanan andıçın star’la ilgili bölümünde farklılıklar olduğunu, Sabah’taki 11. maddenin Nokta’nın yayınında bulunmadığına dikkat çekmiştim.
Aradan 5 ay geçti.
Sırrı çözdük. Şimdi masamda Andıçın tam metni var. Metne göre; hazırlanış gerekçesi, star’ın TSK’ya karşı tutumu ekseninde
akreditasyon durumunun gözden geçirilmesi.
Nokta’da yayınlanan 10 maddelik andıçın ‘
taslak metin’ olduğu anlaşılıyor. Sabah’ta yayınlanan 11 maddelik andıç ise İletişim Daire Başkanlığı (Hava
Binbaşı T.B.) tarafından hazırlanıp Genelkurmay Genel Sekreterliği’ne gönderilen metnin nihai hali. Anlaşılıyor ki, yazarımız Hadi Özışık’la ilgili kısım metne sonradan dahil edilmiş.
Üst yazıda ‘Bilgi Notu’ ifadesine yer verilirken, star’ın siyasi kimliği için ‘Liberal Merkezi Sağ’ tanımı yapılıyor.
Ankara Temsilcisi olarak bilmiyordum ama benim için de ufuk açıcı oldu.
Ayrıca; Taslak metinde ‘Sol ve liberal görüşlere sahip yazarların
tasfiye edilip dinci yazarların
transfer edildiği’ şeklindeki yorumun, son metinde tashih edilerek eklendiğini görüyoruz.
Mesela; ‘Dinci’ ifadesi yerine ‘Muhafazakar’ ifadesi kullanılmış. Benim siyasi yelpazedeki yerimi karşılamasa da, ‘Kasapçı, manavcı’ gibi
sokak literatüründeki ‘Dinci’ yerine
siyaset sosyolojisindeki ‘Muhafazakar’ kavramının
tercih edilmesi, bir aşama sayılabilir.
Küçük bir not daha; Sol ve liberal düşüncede olduğu için tasfiye edildiği iddia edilen Ardan Zentürk, star’ın etkin yazarlarından ve
Kanal 24’ün Ankara Temsilcisi. Hatırlatmak isterim.
Cep’teki 14 günlük
bakan
Biliyorsunuz,
Başbakan Erdoğan 60. hükümet listesini ilk olarak 15
Ağustos’ta 10. Cumhurbaşkanı Sezer’e sundu. Sezer’in ‘ Yeni
cumhurbaşkanına götür’ önerisi üzerine hükümetin kuruluşu için 11. cumhurbaşkanının seçilmesi beklendi. Erdoğan da 28 Ağustos’ta listeyi yeni cumhurbaşkanına götürdü.
Bir çok gazetede bazı bakanların Gül’ün tercihi doğrultusunda yer değiştirdiği iddia edilirken,
Çankaya’daki zirvenin perde arkasını yazarak listede hiçbir değişiklik olmadığını belirtmiştim. Ancak Erdoğan’ın Sezer ve Gül’e sunulan iki liste arasında bir iki
küçük değişiklik olabilir sözü karanlıkta kalmıştı.
Şimdi ona da açıklık getirelim. Sezer’e sunulan listede Ankara Millet
vekili Doç. Dr. Aşkın Asan,
Devlet Bakanı olarak görev alıyordu. Yani Sezer listeyi onaylasaydı 15 Ağustos’ta Asan, Devlet Bakanıydı.
29 Ağustos’ta Gül’ün onayladığı listede Asan yoktu. İlk listede yer alan Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle boşalan
Dışişleri’ne Ali
Babacan’ın kaydırılması, Babacan’ın yerine
Mehmet Şimşek’in getirilmesi, ikinci kadın bakanın şansını ortadan kaldırdı.
Doç. Dr. Aşkın Asan 42 yaşında, Trabzonlu.
Riyad Eğitim Fakültesi mezunu, ABD’de
Texas Tech Üniversitesi’nde bilgisayar ve
öğretim teknolojileri alanında master sahibi. 19.
Mayıs Üniversitesi’nde doktora çalışmasını tamamlayan Asan, vekil olmadan önce Umman’ın başkenti Muscat’ta Sultan Qaboos Üniversitesi’nde doçent görev yapıyordu. Evli, 3 çocuk annesi.
İngilizce ve
Arapça biliyor.
Ne diyelim, kısmet...
Öküz sattıran ürolog
Sağlık Bakanı Recep
Akdağ ve
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik’le Kanal 24’deki yayının ardından uzun bir sohbetimiz oldu. İki bakan da
AK Parti’nin yüzde 47 oyu içinde eğitim ve sağlık alanında yapılan hizmetlerin çok etkili olduğunu düşünüyor. Haksız da sayılmazlar.
Akdağ, ilginç bir anektod aktardı: ‘Geçenlerde
Erzurum’da bir
köylü anlatıyor. Ameliyat için hastaneye gitmiş. Sadece yol parası
ödemiş. ‘Biz eskiden
ameliyat için öküzümüzü, ineğimizi satardık’ diyor. Doğrudur. Vatandaşlarımız bir ameliyat için bir öküz bir de
inek satmak zorunda kalırlardı. Bir zamanlar Erzurum’da ürolog vardı, adı ‘Öküz sattıran ürolog’a çıkmıştı.’
Demek ki, bu kadar
gürültü, ‘öküz düzeneği’ bozulduğu için çıkıyor.
Öğrencilere şarap takviyesi
Medyada son günlerde garip haberler, yorumlar yoğunlaşmaya başladı. Ankara’da bir lokantada
mescit açıldığı,
Kayseri’de kız öğrencilerin okumak istemediği, şehirlerarası bir otobüsün namaz için yolda durduğu gibi...
Bugün Yazarı
Nuh Gönültaş bu durumu ‘ Medyada 28
Şubat eğilimi’ olarak adlandırmış. Haklılık payı yok değil. Seçim öncesi başlayan
psikolojik harekat sürüyor. Münferit hadiselerden genelleme yapma hastalığı yine depreşiyor. Bu meraklı arkadaşlara ben de küçük bir tüyo vereyim. Ankara TED Koleji’nde bir İngilizce öğretmeni lise
hazırlık öğrencilerine ‘ Sizin hafızanız çok zayıf. Şarap için hafızanızı güçlendirin’ demiş. Bu öğretmenin ismini isteyen gazeteciye veririm, araştırabilir.
Öğrencinin hafızasını şarapla güçlendirmeyi düşünen birisi
öğretmenlik yapabilir mi? Ama yapıyor. Şimdi buna ne demeliyiz? Yoksa eğitim sistemi, şarapçıların eline mi geçti?
Beyler, öküz altında
buzağı aramayın. Eski çamlar
bardak oldu.
ŞAMİL TAYYAR/STAR