Uzmanlara göre, anne-
baba çatışmasına, boşanmasına şahit olan çocuklarda kişilik bozuklukları, cinsel kimlik arayışı, içe kapanma, hırçınlık, suçluluk ve kaygı gibi
psikolojik rahatsızlıklar meydana geliyor.
"Dokuz aylık bir görüşmenin ardından evlenen Betül ve Emre oldukça mutluydular.
Evliliklerinin ikinci yılında ise çocukları Ömer dünyaya gelmişti. Her şey güzel gidiyordu; çocukları vardı, işleri yolundaydı. Bundan 3 yıl sonra Emre işten ayrıldı ve başka bir iş bulamadı. Yaşanan maddi sıkıntılar, kısa süre sonra beraberinde tartışmaları getirdi. Neredeyse her
akşam birbirleriyle münakaşa eden Emre ve Betül, artık anlaşamadıklarına, evliliğin bu şekilde yürümeyeceğine inanıp ayrılma kararı almışlardı. Bu durumdan en çok etkilenen 4 yaşına gelen Ömer olmuştu.
Sevgiye en çok ihtiyacı olduğu bir zamanda ebeveyn çatışmasıyla karşılaşmıştı. Bu çatışma onu kısa sürede hırçın, huysuz bir çocuk haline dönüştürdü. Kendini tartışmaların sorumlusu olarak görmeye başladı. Olan Ömer'e olmuştu. Kişiliğinin oturacağı bir zamanda problemlerle karşılaşmış ve bu problemlere anlam verememişti."
Anlattığımız olay gerçek hayatta sık sık rastladığımız bir durum. Bazen ufak sebeplerle de olsa yuvalar yıkılıyor, karı-koca boşanıyor. Fakat bu boşanmadan en çok çocuklar etkileniyor. Peki boşanma sonucu çocuklarda hangi problemler görülüyor, ebeveynin boşanması çocuğun ilerideki hayatını etkiliyor mu? Psikolog Ayşe Özden'e göre
erken yaşta ebeveyn mutsuzluğuyla, boşanmasıyla karşılaşan çocukların,
ergenlikleri sorunlu oluyor; cinsel kimlikleri, kişilikleri oturmayabiliyor.
Pedagog Sevil Gümüş'e göre ise
küçük yaşlarda anne-babasının ayrılığını gören bireylerin çoğunda suça yatkınlık, madde bağımlılığı gibi problemler görülebiliyor. Bu yüzden uzmanlar, anne-babalara, böyle durumlarda nasıl davranılması gerektiği noktasında bazı önerilerde bulunuyor.
Ebeveynlerin boşanması her yaş grubunda farklı sonuçlar doğuruyor
"
Çocuk, anne-baba ile büyüyor, onları
taklit ediyor. Haliyle onların psikolojik durumu çocuğun da psikolojik durumu oluyor. Bu yüzden çocuğun kişiliğinin, hayatının temellerinin atıldığı yaşlarda dikkatli olmak gerekir." diyor Psikolog Ayşe
Özdemir. 0� yaş arası kişiliğin, 3� yaş arası cinsel kimliğin oluştuğunu söyleyen Özdemir, bu yaşlarda çocuğun ebeveyn çatışmasına maruz kalmaması gerektiğine değiniyor. Aksi takdirde çocuk travmaya girebilir; ruh dünyasında dengesiz tutumlar gözlenebilir.
Ayşe Özden'e göre boşanmanın çocuk üzerindeki olumsuz etkileri her yaş grubunda farklılıklar gösteriyor. Mesela, 0-3 yaş arasında sürekli
ağlama nöbetleri, uyku ve beslenme düzensizliği gibi sonuçlar doğuruyor. 3-6 yaş arasında bu problemler artıyor. Artık her şeyi tanımaya başlayan çocuk, anne-babanın çatışmasını gördüğünde içine kapanıyor, suçluluk duygusuna giriyor. 7 -12 yaşlarındaysa çocukta nefret hissi artış gösteriyor,
öfke kaçınılmaz oluyor. Bunun yanında bu yaş grubundaki çocuklarda derslerde başarısızlık en çok görülen problemler arasında.
Ayşe Özden, anne-baba mutluluğunun çocuk için önemini anlatıyor: 0-6 yaş arası sevgiye en çok ihtiyaç duyulan dönem. Bu yaşlarda ebeveynlerin çatışması yerine mutluluğunu gören çocuklar yetişkin olduklarında doğru
arkadaş tercihlerinde bulunabiliyor. Gereksiz şeylerde sevgi arayışına girmiyor.
Anne-baba mutsuz ya da ayrı ise çocuk ihtiyacı olan sevgiyi bulamayınca kişilik bozuklukları görülüyor; cinsel kimlik arayışı bitmiyor.
Boşanma çocuğun tüm hayatını etkiliyor
Anne-babası mutsuz olan çocuklar, ergenlik dönemini sağlıklı bir şekilde atlatamıyor; stresli, her şeyi problem olarak gören, sürekli mutsuz bir ruh hali içinde oluyor. Psikolog Ayşe Özden'e göre, ebeveyn boşanmasına şahit olan çocuklar, kendi evlilik hayatlarında da çoğunlukla başarılı olamıyor. Özden, boşanmanın ilerleyen yaşlardaki etkisini ise şu sözleriyle netleştiriyor: "Güvensizlik ve kaygı yetişkinlik dönemlerinde boşanmanın en çok gösterdiği sonuçlardan."
Eşler ayrılacaklarını çocuklara anlayacakları dilden anlatmalı
Tabii bir de, ebeveynlerin ayrılma sebebini çocuğa uygun bir dille anlatması gerekiyor. Psikolog Ayşe Özden, genellikle anne-babaların bunu sağlıklı bir şekilde yapamadığını söylüyor. Eğer sorunlu bir ayrılma gerçekleştiyse çocuk unutuluyor, ebeveynler çocuğa birbirlerini kötülüyor. Oysa anne-baba boşanma sebebini çocuğun anlayacağı şekilde anlatmalı. 'Biz senin yanındayız, hep yanında olacağız. Seni sevmekten hiç vazgeçmeyeceğiz.' demeli. Öbür türlü çocuk daha fazla zarar görüyor.
Boşanma evresinde ebeveynlerin alması gereken önlemler
Pedagog Sevil Gümüş, 'Eşlerin boşanma sürecindeki tutumlarının sağlıklı olması durumunda çocuk bu süreci yara almadan da atlatabilir.' diyor. Ayrıca Gümüş, bu durumda ebeveynlere izlenmesi gereken bir
yol haritası çıkarıyor. Buna göre, çocuğun hayatında okul, ev, arkadaş çevresi gibi büyük değişikliklere gidilmemesini, ebeveyn çatışması arasında bırakılmamasını, öç almak için kullanılmamasını, tehdit unsuru olarak görülmemesini
tavsiye ediyor. Çocuğa karşı ilgili olunmasını, şımartmaya varacak kadar bir sevgi gösterisinde bulunmamayı öneriyor. Bunların yanında, psikolojik
destek alınmasının çocuğun sağlığı için önemli olduğunu vurguluyor. Anne-babanın çocukla eşit derecede ilgilenmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu çocuklarda madde bağımlılığı görülüyor
Ebeveyni boşanan çocuklarda çeşitli sıkıntılar görülüyor. Fakat bunların en olumsuzu, ergenlik dönemi ve sonrasında görülen madde bağımlılığı, yanlış arkadaş tercihi, dikkat eksikliği, okula karşı ilgisizlik ve derslerdeki başarısızlık.