Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği (HEGEM) Genel Başkanı
Adem Solak, fiziksel şiddet yanında sözel ve duygusal şiddet de hesaba katıldığında
ailede kadınların, erkeklere oranla çok daha fazla şiddete başvurduklarını söyledi.
Solak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geniş aileden çekirdek aileye geçişin çocuk bakımı ve eğitiminde anneye daha fazla sorumluluk ve yük getirdiğini belirterek, ''Çünkü geniş ailede dedeler, nineler çocuklar için bir denge,
şefkat unsuruydu'' dedi.
Annenin özellikle 0-7 yaş dönemi çocuklarla,
babaya göre 4-5 kat daha fazla yüz yüze
iletişim içinde olduğunu ifade eden Solak, ''Nüfusun bugün yaklaşık yüzde 80'i şehirlerde yaşamaktadır. Şehir hayatı ise çocukların
beton binalara hapsedilmesi zorunluluğunu getirdiğinden çocuklar açık hava ve doğadan uzak kalmakta bu da onların kontrolünü zorlaştırmaktadır. Kapalı alanların yarattığı stres ve gerginlikler hem annenin, hem de çocukların dengesini dolayısıyla da davranışlarını olumsuz etkilemektedir'' diye konuştu.
Hayat zorlukları ve babadan doğan sorunların da anneleri zorladığını ve bu durumun da çocuklara şiddet olarak yansıyabildiğini dile getiren Solak, ''Fiziksel şiddet yanında sözel şiddet ve duygusal şiddet de hesaba katıldığında ailede kadınlar, erkeklere oranla çok daha fazla şiddete başvurmaktadırlar'' dedi.
-''ANNELER EĞİTİLMELİ''-
Annelik eğitimi, babalık eğitimi diye bir olgudan yoksunluğun toplumda yeni nesillerin yetişmesini tesadüflere bıraktığını ve bunun en ciddi sorun olduğunu vurgulayan Solak, ''
Ziraat mühendisi bitkilerle, orman mühendisi ağaçlarla uğraşma yetkisi almak için yıllarca okumak ve diplomalarını almak zorundayken en zor ve en kutsal varlık olan insana her şekli vermekten sorumlu anneler bu konuda hiçbir eğitimden geçmemekte, hiçbir diploma almaya ihtiyaç duymamaktadır'' diye konuştu.
Bugün lisede herhangi bir branş öğretmeni olmak için ilk
öğretimi, liseyi, üniversiteyi bitirmek ve yüksek
lisans yapmak zorunluluğu olduğunu belirten Solak, ''Oysa lise döneminde bir branş öğretmeninin performansı bir insan hayatı içinde sınırlı etki yapabilir. Bir annenin, bir babanın çocuk eğitimindeki yanlışlıklarının nelere mal olabileceğini her gün değişik biçimlerde yaşamak zorunda olduğumuz bir sürece girdik'' dedi.
TBMM Şiddeti
Araştırma Komisyonu çalışmalarında cezaevindeki çocuk ve gençlere kendilerini suça iten en önemli sebepler sorulduğunda, yüzde 64'ünün anne babaların öfkeli davranışlar sergilemesi, yüzde 68'inin ailelerin çocuklarını sevmemesi olarak yanıtladığını ifade eden Solak, ''Şiddet şiddeti doğurur. Birilerine şiddet uygulamaktan ötürü cezaevinde yatan 18-21 yaşları arasındaki gençlere ''eğer birisini seçmek zorunlu olsaydı, anne ya da babanızın size tokat atmasını mı, yoksa azarlamasını mı
tercih ederdiniz'' sorulduğunda, yüzde 92'si 'tokat yemeyi tercih ederiz' demiştir'' diye konuştu.
Ailenin toplumun temeli olduğunu belirten Solak, şunları söyledi:
''Sağlıklı nesiller sağlıklı aileler sayesinde var olabilir. Bu gerçekten hareketle, anne baba eğitimleri tüm il ve ilçe okullarında yeni bir anlayışla programlanmalı ve tüm ülkede bir seferberliğe dönüştürülmelidir. Eğitimlere katılan anne babalara ücretsiz kitaplar dağıtılmalı, ''
Türkiye Okuyor'' kampanyası ailelere, evlere kitap kazandırma şekline dönüştürülüp daha yüksek faydalar hedeflenmelidir. Yılbaşında öğrencilere 156 milyon kitabı ücretsiz dağıtan sosyal devlet, aynı şeyi anne babalar için de yapmalıdır.''
Annelerin cehaletten kurtarılması için eğitim, öğretim seferberliklerine ihtiyaç olduğunu kaydeden Solak, ''Aile kurumunun yeniden güçlendirilmesine ihtiyaç var. Yeni nesillerin esenliği için yeni eğitim sistemine ve sınav değil insan merkezli okullara ihtiyaç var. 22 milyon çocuğu bulunan ülkemizde
Çocuk Bakanlığı kurulmasına ihtiyaç var'' dedi.