Araç sahipleri iyi bilir; sigortasıydı, kaskosuydu, yıllık
vergisiydi,
egzoz emisyonuydu,
teknik muayenesiydi, periyodik bakımıydı,
sürpriz arızasıydı derken otomobiller hayatımızda bir çocuk gibi yer tutar. Tabii, ilgi ve bilgi açısından...
Otomobil sahipliği boşvermeye gelmez. Bunlardan birini
ihmal etseniz ya para ya da olmadık zamanda yolda kalma gibi cezalarla karşı karşıya kalıverirsiniz. İşte bunlardan biri olan periyodik muayenede tabir yerindeyse 'devrim' oldu. Otomobil ya da ticari
araç fark etmeksizin bugüne kadar pek farkında olmadığımız sadece parasını ödeyip ruhsata işlettiğimiz bir durum artık değişiyor.
Türkiye'de 7 milyona yakın otomobil, 3,5 milyona yakın ticarî araç var. Otomobillerin 2 yılda bir (ilki 3 yıl sonra), ticarî araçların ise genel olarak her yıl muayeneden geçirilmesi gerekiyor. Yol güvenliği, araç güvenliği bir yana sürücü ve yolcu güvenliği açısından önemi tartışılmaması gereken bir konu. Ancak gerekliliği bir yana nihayetinde
kanuni bir zorunluluk; bu yüzden de yıllardan beri sadece formalite olarak yapılan bir işlem haline gelmişti. Geçen yıl başlayan yeni dönemle birlikte 'formalite' işi de tarihe karıştı. Fakat yeni döneme geçmek o kadar sakin olmadı. Özellikle geçtiğimiz aralık ayında muayene istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluştu, eski usul muayene yaptırmak isteyenler için 'yeni'ye alışmak pek kolay olmadı. Tabii ki, ilgili kurum TÜVTÜRK'ün de başta randevu sistemini devreye almaması, yılın son ayında yığılma olacağı bilinmesine rağmen gerekli önlemleri almaması, ilgili bakanlığın kuzey-güney ayrımıyla ilgili düzenlemeyi geciktirmesi gibi aksaklıklar kolaya alışan sürücülerin işini daha da zorlaştırdı.
Ancak, bir yandan tüm şehirlerde yaygınlaşmayı tamamlamaya hazırlanan şirket, mart ayında randevu sistemine geçerek işleyişi daha medeni bir hale getirmeye hazırlanıyor. Böylece tıpkı devlet hastanelerinde olduğu gibi önceden randevu alarak saatlerce muayene istasyonu (ki özellikle
İstanbul'dakiler şehrin dışındaki yerlerde) önünde beklemenize gerek kalmaması hedefleniyor. İlgili
bakanlık kuzey-güney ayrımını da ek tebliğle ortadan kaldırdı. Yani artık Denizli'deki İstanbul plakalı bir otomobil ya da Sakarya'daki
Adana plakalı bir otomobil muayene için kuzeyden güneye, güneyden kuzeye gitmek zorunda değil.
Ancak, TÜVTÜRK'ün muayene standartlarında değişme yok, olmayacak da. Çünkü, istenen şeyler nihayetinde
trafik, araç ve sürücü-yolcu güvenliği açısından var olan uluslararası standartları içeriyor. Bu noktadan sonra belki en önemli sorun Türkiye'de halen ciddi rakamlara sahip
yaşlı araçların nasıl yoluna devam edeceği. Bilinenin aksine bir otomobilin yaşlı olması muayeneden geçememesi anlamına gelmiyor. Önemli olan gerek resmî evraklarının gerekse binek araçlar için 8 ayrı
kontrol noktasından tam ya da az kusurlu olarak geçebilmesi. Örneğin
ocak ayında Türkiye genelinde yaklaşık 500 bin
araç muayene edilirken bunlardan 30 bini kusursuz, 300 bini hafif kusurlu olarak onay alırken 140 bin araç ağır kusurlu ya da emniyetsiz olarak tekrar muayeneye çağrılmış.
Aracınızı muayeneye götürmeden dışını yıkatın
Resmî evraklar:
Muayene onayı için boş yeri olan ruhsatınızı, malî sorumluluk sigortası belgesini ve vergi dairesi ya da bürolarından aracın vergi, trafik cezası ve OGS geçiş borcu olmadığını belirten 'borcu yoktur' kâğıdını yanınıza alın. LPG'li araçlar için son bir ay içinde alınmış gaz sızdırmazlık raporu mutlaka gerekiyor.
Ekipman listesi: Bir adet ilk
yardım çantası, 2 adet üçgen reflektör, çalışır durumda
yangın söndürme cihazı, stepne.
Muayenede şu sorulara
cevap aranıyor
Fren sistemi güvenli çalışıyor mu?
Direksiyon sistemi güvenli çalışıyor mu?
Araçta görüşü bozan bir durum var mı? (bazı cam filmler vs. buna aykırı)
Far, sinyal, ayna vs. var mı, elektrik teçhizatı sağlam mı?
Dingiller, tekerlekler, lastikler, süspansiyon sisteminde problem var mı?
Şasi ve şasi bağlantıları sağlam mı?
Ekipman listesinde eksik var mı?
Aracın ses izolasyonu ve
motor ses düzeyi ne durumda?
Zaman-Pazar