Danıştay,
tedbir mahiyetinde yapılacak üst
araması için ise karar alınmasına gerek olmadığına dikkat çekti.
İstanbul Barosu'nun yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açtığı davada ilk aşamayı sonuçlandırdı. Danıştay 10. Dairesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yürütmesi durdurulan hükümler, "Hakkında
tutuklama kararı, yakalama emri veya zorla getirme kararı bulunan kişiler ile hakkında gıyabi tutuklama kararı verilenlerin", yakalanması amacıyla konutunda, işyerinde, yerleşim yerinde, bunların eklentilerinde ve aracında yapılacak aramada, ayrıca "
arama kararı ya da arama emri aranmayacağını" düzenliyordu.
Danıştay'ın bu kararıyla "arama emrine" gerek duyulmadan CMK'ya dayanarak, polisin yapabildiği bu tip aramalar durdurulmuş oldu. Kararda, "Bir kişinin, Anayasa'da sayılan sebeplere bağlı olarak hürriyetinin kısıtlanması, bu kişinin, Anayasal güvence altına alınan haklardan ve bu haklarla ilgili güvencelerden mahrum edilebileceği anlamına gelmemektedir" denildi.